Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimde yeni bir dönem başlatacaklarını açıkladı.

Selçuk, eğitim sistemini değiştirmelerinin biraz zaman alacağını ifade etti.

"Masanın üzerindeki tuzluğu değiştirerek 'sistem değişti' demeyeceğiz. Masayı yeniden inşa edeceğiz" diyen Selçuk, "2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimizle ilgili program sunacağız" ifadesini kullandı.

Bu süreçte temel kavramlarının adalet olacağını belirten Selçuk, sözlerine "Ben bakan olmaya değil, gören olmaya çalışacağım. Bunu yaparken adaleti şiar edinmek vurgulamak istediğim şey. Bizim önceliklerimiz olacak. Dezavantajlı çocuklar, öğretmenler önceliklerimiz olacak. Veriye dayalı bir politika üreteceğiz" dedi.

Türkiye'de eğitim sisteminin yıllar içinde birçok kez değiştirilmesine dikkati çeken Selçuk, "Bize biraz izin verin. Biz biraz çalışalım. Hemen yapmamızı isterseniz yine hata yaparız. Bu inanın 50 yıllık mesele. Bir kültür. Biz bu kültürü değiştirmek istiyoruz" dedi.

'SÜRPRİZ YOK, OYUNUN ORTASINDA KURAL DEĞİŞMEYECEK'

Selçuk, liseye ve üniversiteye giriş sınavlarına ilişkin değişikliklerin daha önce dönem ortasında yapılmasına da atıfta bulunarak "Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında kurallar değişmeyecek" diye konuştu.

Selçuk, çocukların günde 4-5 saatini sosyal medyada geçirdiğini belirterek "Bunları bir şekilde algılamak zorundayız. Yasaklamaktan bahsetmiyorum. Eğitim sistemimizi bir öğrenme ve beceri sistemine dönüştürmek ana hedefimiz" dedi.

Selçuk'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

— Zamanın ruhunu okuyarak, meselenin gerçekliğini sürdürmek anlamında bir çabamız olacağı açık. Eğitimde yeni bir dil oluşturmaya çalışıyoruz. Eğitim çok mücadele edilen, Türkiye'nin eğitim sisteminin kilitlenmeye çalışıldığı bir dönem. Türkiye 15 Temmuz üzerinden de bu sınav sistemli yapının nasıl kilitlendiğini gördük.

— Biz aslında bilimi, aklı, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız. Ahlakın üzerine inşa edilmemiş eğitim sisteminin geçerli olacağına inanmıyoruz. İnsan temelli bir eğitim anlayışı kuracağız. Eğitim önce evrensel seviyede kurulur.

— Çok endişe etmemiz gereken bir dönemde yaşıyoruz. Dünya 4. büyük kırılmayı yaşayacak. Bunu tekillik çağı deniliyor. Fiziksel, biyolojik ve dijital olanın birleştiği bir çağ. Bu dünya farklılık yaratacak bir dünya. Aya füze gönderiyoruz. Ay tam karşımızda. Füzeyi oraya gönderirken istikamet veriliyor. Ancak aya nişan aldığımızda füze ulaştığında ay orada olmayacak. Biz çocuklarımızı geleceğe fırlatıyoruz. Bir çocuğun vebalinin derinden hissedilmedikçe öğretmenlik mesleğinin yapılması çok zor.

— Ülkemizde doğan her çocuk kaybedilmeyecek kadar değerli. Bu meseleyi bürokratik bir meseleden çıkarıp, ulusal bir dava olarak algılayıp topyekun olarak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ekibimiz hazır. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Bizim en iyi 11'imiz hazır. En iyi 100'ümüz, en iyi 1000'imiz hazır. Yılların birikimi var. Biz asla Süpermen değiliz. Bizim Süpermenliğimiz, işbirliği ile yapmamız gereken bir iş. Biz sorumluluğumuzun farkındayız.

— Her yeri okul olarak görüyoruz. Aydınlığı her yere taşımak istiyoruz. Günde 4-5 saat sosyal medyada dolaşan çocuklarımız var. Bunları bir şekilde algılamak zorundayız. Yasaklamaktan bahsetmiyorum. Eğitim sistemimizi bir öğrenme ve beceri sistemine dönüştürmek ana hedefimiz. Bunları nasıl yapacağımız inanın bizim ve uzmanların kafasında çok net. Diploma temelli değil, vasıf temelli gideceğimizin işaretlerini göreceğiz.

— 2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimizle ilgili program sunacağız. Nereye gelmek istediğimiz konusunda arzu ve hayallerimizi paylaşacağız. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında kurallar değişmeyecek. Elbette beceremeyeceğimiz, başaramayacağımız şeyler olacak.

— Temel kavramımız adalet olacak. Ben bakan olmaya değil, gören olmaya çalışacağım. Bunu yaparken adaleti şiar edinmek vurgulamak istediğim şey. Bizim önceliklerimiz olacak. Dezavantajlı çocuklar, öğretmenler önceliklerimiz olacak. Veriye dayalı bir politika üreteceğiz.

- Bize biraz izin verin. Biz biraz çalışalım. Hemen yapmamızı isterseniz yine hata yaparız. Bu inanın 50 yıllık mesele. Bir kültür. Biz bu kültürü değiştirmek istiyoruz. Biz nehrimizin yatağını açalım ve hep birlikte orayı açalım. Açamazsak bu yeni çağın suyu bizi alıp götürecek. İşin yüzde 70'inin robotlar tarafından yapılacağı dönemi görmek zorundayız. "Bütün işi robotlar yapacaksa bizim çocuklarımız ne yapacak" diye düşünmek zorundayız. Biz ya gemimizi inşa ederiz, ya da selde sürükleniriz. Bütün arkadaşlarımızın katkısını bekliyorum.

— Bazı kestirimler yapıp "Şunun için geldiler", "Şunu yapacaklar" demenin anlamı yok. Dünyamızda yeri de yok. İlkesel bir duruşumuzun olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Kaynak: Sputnik