Antalya’da imamlık yaparken meslekten ihraç edilen rockçı imam Ahmet Muhsin Tüzer, FiRock isimli rock müzik grubunda yer alması olduğunu söyledi.

Meslekten ihracının gerçek sebebinin, FiRock isimli rock müzik grubunda yer alması olduğunu belirten Tüzer, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kendisini rock müzikle uğraştığı için suçladığını kaydetti.

"Rock müziğin şeytan müziği olduğunu söylüyorlar” diyen Tüzel, “Bu doğru değil. Rock müziğe baktığımda yaradanın güzelliğini, müziksel uyumu görüyorum” dedi.

Daha önce devlet görevliliğine uygunluk şartını kaybettiği gerekçesiyle ihraç edilen rockçı imam Ahmet Muhsin Tüzer, Fener Rum Patrikhanesi'nin Ukrayna Kilisesi'ne bağımsızlık verme kararını da siyasi bir müdahale olarak nitelendirdi.

Sputnik’e konuşan Tüzer "Rock müziğin şeytan müziği olduğunu söylüyorlar. Bu doğru değil. Rock müziğe baktığımda yaradanın güzelliğini, müziksel uyumu görüyorum. 2000 yılında müzik ve Romanyalı bir kadınla evlendiğim için saldırılardan bıkıp istifa ettim, eşimle Romanya'ya gittim. 10 yıl sonra da geri gelip tekrar imam olarak göreve başladım. O zaman Allah'ın beni neden dönmeye sevk ettiğini anladım. Hatiplik coşkum ve görev anlayışım geçen sürede kaybolmamıştı" dedi.

‘ROCK MÜZİK, DİNLE PARALEL DUYGULARI UYANDIRIYOR'

Tüzer "İmam hatip lisesindeyken Queen dinlemeye başladım. Freddie Mercury benim için çok önemli biri oldu, rock müziğe ilgim onunla başladı. Pink Floyd, Metallica, Iron Maiden, Deep Purple gibi grupları seviyorum. Bu grupların çok derin duyguları var ve müzik aracılığıyla bunları insanlara aktarıyorlar. İyi duyguları uyandırıyorlar, yani bu dinle paralel bir durum, sadece farklı bir yöntemle yapılıyor" ifadelerini kullandı.

Tüzer, 2013 yılında Kramp grubunun lideri Doğan Sakin'le tanıştıktan sonra, FiRock isimli grubu kurmaya karar verdiğini söyledi. FiRock'ın 1 albümü ve 3 klibi var.

‘150 BİN İMAMDAN SADECE 12-15 TANESİ DESTEK VERDİ'

Tüzer "İlk konserimizi Kaş'ta verdik. Müftülük değil, Kaş idaresinden izin geldi. Büyük yankı oldu. Daha sonra diyanet hakkımda inceleme başlattı. İki kere müftülüğe çağrıldım ve rock müziği bırakmam istendi. Diğer meslektaş arkadaşlarımın neredeyse hepsi bana karşı çıktı. 150 bin imamdan sadece 12-15 tanesi destekledi" dedi.

Tüzer daha sonra ABD ve Portekiz'de konserler verdi. Tüzer "Portekiz'e Kültür Bakanlığı tarafından devlet görevlisi olarak gönderildim, Diyanet başta onay verdi, sonra onayı çekti. Daha sonra da Kaş yönetiminin izniyle kişisel bir ziyarette bulundum. Konserden sonra soruşturmacılar geldi, soruşturma başladı, sonunda da bir suç bulunamadı" dedi.

Tüzer'e göre, daha sonra Diyanet tarafından 3 dava açıldı, Kaş'ta verdiği bir konserden sonra yeniden soruşturmacı geldi. Ardından Balıkesir'e tayin edilmeye çalışıldı, ancak açtığı davayı kazandı ve tekrar Kaş'a döndü. Tüzer "Tüm davaları ben kazandım" dedi.

‘KONSERLERDEN PARA ALDIĞIM YALAN'

Tüzer, rock müzikle uğraştığı gerekçesiyle işten atamadıkları için hakkında izinsiz konserler verdiği gibi yalanlar söylendiğini ve kanıtlar toplandığını ifade etti.

Tüzer "Konserlerde para aldığım yalan. Ücretsiz çıktım. Bunun için kanıtlarım var. Namaz kıldırmak yerine ibadet etmek yerine konsere çıktığım söylendi, bu da yalan. Son yıllarda 3'ü yurtdışında sadece 7 konser verdim. Yani genel anlamda ne buldularsa topladılar" dedi.

‘İTİBARIMI KORUMAK İÇİN DAVA AÇACAĞIM'

Tüzer "Edison ampülü buldu. Benim karşıtlarıma göre, o Hristiyan olduğu için cennete gidemeyecek, ben de Kuran'a doğru bir şekilde yaklaşmıyorum. Ancak Allah, dünyada hayatı daha iyi kılmak için çalışan herkesin cennete layık olduğunu söylüyor. Benim sözlerimde de Allah'ın istekleriyle çelişen hiçbir şey yok. Beni mesleğe uygunsuzluk yüzünden işten çıkardılar. Mahkemeye başvuracağım. Ancak işe geri dönmek için değil, itibarımı korumak için" ifadelerini kullandı.

Tüzer, 2014 yılında New York'ta verdiği konserden öncesinde, konserin yapılacağı otelin holünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la tanıştığını ifade etti.

Tüzer, Erdoğan'la tanışma öyküsünü şöyle anlattı: "Onunla tanışıp rockçı imam olduğumu söyledim. Erdoğan elimi sıkıp beni Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'den dolayı bildiğini söyledi. Tanıştığına memnun olduğunu belirtip şans diledi. Ben de teşekkür edip vedalaştım. İhraç edildiğimde yardım için ona başvurmak istedim, ama onu kendi sorunlarımla rahatsız etmek istemedim."

‘BİRÇOK İNSANIN KALBİNİ AÇABİLİRİM'

Rock müziğin birçok kişinin kalbini açmasına yol açtığını belirten Tüzer "Birçok insanın kalbinin anahtarı bende. Bu benim İslam'daki misyonum. Bu müzik benim Allah yolumda önemli bir basamak oldu. Benim için farklı kapılar açtı. İnsanlara önemli şeyleri anlatma şansı verdi. Rock müzikle duvarları, dogmaları yıkabildim. İslam barışçıl ve evrensel bir din. İnsanlar hep aynı: Bir sürü din, inanç var. Bir inanç iyiliğe götürüyorsa, bu doğru bir inançtır. Birçok kişi İslam'ı kötü amaçları için kullanıyor, bu büyük bir hata" dedi.

Dinin insanların barış ve dostluk içinde olmasına yardım etmesi gerektiğini kaydeden Tüzer, şunları söyledi: "Vladimir Putin'le tanışmak istiyorum. Ona söyleyeceklerim ve dinsel uzlaşı konusunda teklif edeceklerim var. Beni ateistler dahi kabul ediyor, herkesle konuşabilecek bir ruhum var benim."

‘EŞİM İSLAM'I KENDİ SEÇTİ'

Tüzer "Eşim Romanyalı ve bir Hristiyan. Bu bize hiçbir zaman engel olmadı. Ancak evlendiğimizde Türk basını bir Hristiyanla evlendiğim için sansasyon yarattı. Odamızda hem ikonalar vardı, hem de benim seccadem. Bir imam olarak kiliseye gidip onun ibadetten çıkmasını bekliyordum. Evlendikten 3 yıl sonra o kendi kendine İslam'ı seçmeye karar verdi. Ben ona hiçbir zaman bunu teklif etmedim" ifadelerini kullandı.

‘İNSANLAR İÇLERİNDEKİ YETENEKLERİ FARK ETMELİ'

Tüzer'e göre, insanlığın en büyük sorunu kendi ruhlarına dönüp bakmamaları.

Tüzer "İnsanlar kendi içlerine bakıp Allah'ın verdiği yeteneklerini, özellikleri görmek, bunları geliştirip insanlığa faydalı olmak için çaba harcamak istemiyor. Kendimizi fark edip içimizde Allah'ı aramalıyız. Mesela siz Hristiyansınız, bense Müslümanım. Birlikte oturup birbirimizi anlayabiliyoruz. Müzik, rock müzik insanları birleştiren bir şey" dedi.

‘UKRAYNA KİLİSESİ'NE YÖNELİK KARAR SİYASİ MÜDAHALE'

Tüzer, Fener Rum Patrikhanesi'nin Ukrayna Kilisesi'ne bağımsızlık verme kararına ilişkin değerlendirmede de bulundu.

Tüzer "Tek bir bir tek inanç vardır, o da yaradana olan inanç. Karar din işlerine yönelik siyasi bir müdahale. Bu şekilde sadece din zarar görür, güç kaybedilir. Bu doğrultuda insanlar arasında nefret yayılır, intikam duygusu başlar. Bu karar gerginliğe, kaosa hatta çatışmalara yol açarsa, kuşkusuz, doğru olarak görülemez" dedi.