Özgür Gündem gazetesi, Özgür Ülke'ye yönelik bombalı saldırının 19. yılı nedeniyle “ bu ateş sizi de yakar” başlığıyla yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, Özgür Ülke'nin İstanbul'daki merkez binası ile Ankara'daki bürosuna 3 Aralık 1994 gecesi düzenlenen eşzamanlı bombalı saldırılarda ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız hayatını kaybettiği ve 23 gazete çalışanının yaralandığı hatırlatıldı.

Kürt inkârının fiziki bir yok etme halini aldığı 1990’lardan söz eden gazete açıklamasında şunlara yer verdi:

“Kuşkusuz ki savaş koşullarında toplumun gerçeği, hakikati öğrenme hakkı çok daha elzemdir. İşte özgür basın geleneği bu hakikat ihtiyacına yanıt için ortaya çıkıyor, devletin savaş örgütleri JİTEM'i, Gladyo'yu, faili meçhulleri, infazları, toplu katliamları haber yapıyor, karanlığa ışık tutuyordu.

İktidar odaklarının en korktuğu şeyi yapıyor, kral çıplak diyordu. Gerçeği yazmanın bedeli bu topraklarda ağırdı. Kürt toplumuna ve demokrasi güçlerine yönelen bu saldırıların hakikati yazan kalemlere yöneleceği açıktı.

Gazete durmaksızın gerçeği yazmaya, devlet destekli egemen medyanın toplumun bilgi hakkı üzerinde kurduğu tekeli kırmaya devam etti. Büyüdü. Büyük çınarların gölgesinde yeni çınarlar yetiştirdi.”

BOMBALAMA TANSU ÇİLLERİN EMRİYLE YAPILDI

Gazete, Özgür Ülke’nin o dönem bir yandan devlet çetelerinin infaz ve katliamlarını bir yandan da kendisine döük saldırıların arkasındaki infazcı güçleri açığa çıkardığı belirtilerek bombalamanın bizzat dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in ve MGK'nin emriyle gerçekleştiğine dikkat çekti.

“Bugün Kadırga'da bulunduğumuz bu binaya yönelik bombalamanın bizzat dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in ve MGK'nin emriyle gerçekleştiğini belgeleriyle ortaya koydu. O 'Gizli' ibareli belgede Çiller "Bu gazeteyi bertaraf edin!" diyordu. Bugün tarih, bedeli ağır da olsa hakikatin temsilcilerinin değil katliamdan, zulümden beslenen güçlerin bertaraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur” dedi.

Gazete 90’lı yıllarda hedef alınan özgür basına dönük baskıların bugün de devam ettiğine dikkat çekerek, onlarca gazetecinin yargılandığını hatırlattı. Açıklamada şöyle denildi:

“O dönem katledenler, şimdi tutukluyor. Kürt siyasetçileri, avukatları, insan hakları savunucuları ve gazeteci arkadaşlarımız 'KCK davaları' adı altında rehin tutulmakta, gazetecilik faaliyetleri hala suç sayılmaktadır. Geçmiş 30 yıla bakanlar görecektir ki, Kürt sorununun demokratik çözümüne yanaşmayan her iktidar bertaraf olmuştur. Yine tarih bize göstermiştir ki, hem çözüm diyen hem de Roboskilerle, Ceylanlarla, Uğurlarla yüzleşmeyenler bertaraf olacaktır.”

HİÇ BİR ŞEY HAKİKATTEN DAHA GÜÇLÜ DEĞİLDİR

“Bugün alternatif basın kurumlarına yönelik baskılar ve tutuklamalar nedeniyle Türkiye bir gazeteciler hapishanesine dönüştürülmüştür” denilen Özgür Gündem bombalamaların yerini tutuklamaya, gazetecileri işten atmaya bıraktığını vurguladı.

“Fakat bilinmesi gerekir ki hiçbir şey hakikatten daha güçlü değildir” denilen açıklama şöyle sonlandırıldı:

“Biz de hakikatten ve halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesinden aldığımız güçle dün nasıl ki bombalara karşı direndiysek bugün de yargı adıyla yürütülen tutuklama terörüne karşı direneceğiz. Gazetemiz bombalandıktan sonraki gün attığımız manşette 'Bu ateş sizi de yakar' demiştik. Hakikatin ateşinin tüm iktidarları yakabildiğine şahidiz. Ve yıllar sonra Ersin Yıldız'lardan aldığımız mirasla şunu söylüyoruz; Her şeye rağmen buradayız.” (ANF)