Van 1. İdare Mahkemesi, HDP’nin yüzde 53.8 oyla kazandığı Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması kararının iptaline ilişkin açılan davada, “kamunun selameti” gerekçesiyle hukuka aykırılık bulmadı.

İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos 2019 tarihinde HDP’li Van Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan kayyım ataması kararının iptaline ilişkin Van 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davada mahkeme kayyım atamasını ilginç bir gerekçe ile savundu. 

Bakanlığın hakkındaki soruşturma ve davaları gerekçe göstererek, kendisini görevden uzaklaştırıp belediyeye kayyım ataması üzerine Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, hakkında göreviyle ilgili bir soruşturma bulunmadığı, bu yüzden görevden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın iptali istemiyle dava açtı.

Dava dosyasına bakan Van 1. İdare Mahkemesi, 23 Haziran tarihinde görülen duruşmada iptal isteminin reddine karar verdi.

'DAVA VE SORUŞTURMALAR SUÇLU GÖSTERMEZ' DENİLDİ

İptal kararının gerekçesinde 2709 sayılı Anayasanın 'Mahalli İdareler' başlıklı 127'nci maddesinin 4 numaralı fıkrası ile  5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 'Görevden uzaklaştırma' baslıkla 47'nci maddesine atıf yapan mahkeme, görevden alma gerekçesi olarak sunulan soruşturma ve davaların kişinin suçlu olduğu anlamına gelmediğini kabul etti. 

İDDİALAR YETERLİ KABUL EDİLDİ

Mahkeme buna rağmen görev sırasında izlenildiği ileri sürülen fiillere ilişkin ciddi iddiaların bulunmasının kayyım atamaları için gerekli ve yeterli olduğunu savundu. 

Mahkeme, kararında kayyım atamalarını söyle savundu: “…mevzuat hükümleri uyarınca, görevden uzaklaştırmanın, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle suç delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmadığı, islediği ileri sürülen suçun niteliğine ve yürüttüğü görevin önemine göre, görevi basında kalmasının sakıncalı olduğu kanaatine varılan hallerde, kamu hizmetinin düzenli, sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hizmetten yararlananların güven duygusunun sarsılmasının önüne geçilmesini amaçlayan geçici bir tedbir olduğu ve idareye, görevden uzaklaştırma konusunda takdir yetkisi tanındığı, ancak, bu tedbirin uygulanması görevden uzaklaştırılan kişinin suçlu olduğu anlamına gelmediği, dolayısıyla, isnat olunan fiilin islenip islenmediğinin tespitine gerek bulunmadığı, başka bir deyişle, görev sırasında izlenildiği ileri sürülen fiillere ilişkin ciddi iddiaların bulunması gerekli ve yeterli olduğu bu kapsamda haklarında, kamu hizmetinin yürütülmesini olumsuz şekilde etkileyecek nitelik ve ağırlıkta suçlamalar bulunan kişilerin hizmetin aksamadan yürütülmesini sağlamak amacıyla, haklarındaki iddialar açıklığa kavuşturuluncaya kadar görevden uzaklaştırılması mümkün kılınmıştır.”

'KAMU SELAMETİ' GEREKÇESİ

Yine 31 Mart 2019 yerel seçimlerde HDP’nin yüzde 53.8 oy oranı ile belediyeyi kazanmış olmasına rağmen mahkeme, kayyım ataması kararını “kamunun selameti” gerekçesine dayandırdı.

Mahkeme kararında “Kamu görevine girmeye engel durumlar arasında sayılan terör örgütü üyeliği suçunun önemi ve niteliği dikkate alındığında, belirtilen suçun görevle ilgili bir suç olduğu değerlendirilmekle, kamunun selameti açısından ve yapılan görevin ehemmiyeti bakımından 5393 sayılı Kanun ve ilgili Anayasa hükümlerine uygun olarak yetkili makamca görevden uzaklaştırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi. 

Kaynak: MA