Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan ‘kayyım rektör’ protestolarına katıldığı için öğrenim kredisi kesilen Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Ezgi Orak’ın, işlemin iptali istemiyle Gençlik ve Spor Bakanlığı aleyhine açtığı davada ilk karar çıktı. Mahkeme, bakanlığın işlemini hukuka uygun bulmayarak yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

ANKA’dan Tamer Arda Erşin’in aktardığına göre Boğaziçi Üniversite’ndeki protestolara Ankara’da destek olan Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Ezgi Orak, gözaltına alınmış, ancak daha sonra serbest kalmıştı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne 2 Temmuz 2021 tarihinde yazı yazarak, Orak’a disiplin cezası verilmesini istemişti.

Emniyetin bu yazısının ardından, Boğaziçi protestolarına destek olduğu ve gözaltına alındığı gerekçesiyle Orak’ın öğrenim kredisi kesilmişti. Orak, avukatı Cenk Yiğiter aracılığıyla kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nde Gençlik ve Spor Bakanlığı aleyhinde dava açmıştı.

Bakanlık, mahkemeye gönderdiği savunmada, Öğrenim Kredisi Yönetmeliği’nde ‘Kredi Verilmeyecek Haller’ başlığı altında düzenlenen “Öğrenim görmekte olduğu öğretim kurumlarında, eklentilerinde, kalmakta olduğu yurtta, öğretim kurumu veya barındığı yurdun dışında, münferiden veya topluca her ne şekilde olur ise olsun anarşi ve terör olaylarına karışan, öğrenim özgürlüğünü ihlal edici (direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma, slogan atma vs.) davranışlarda bulunanlara kredi verilmez” hükmünü hatırlatmış ve Orak’ın kredisinin bu nedenle kesildiğini savunmuştu.

HUKUKA UYGUNLUK BULUNMAMAKTA

Davada ilk kararını veren mahkeme, bakanlığın söz konusu hükümlere dayanarak Orak’ın kredisini kesmesini hukuka uygun bulmadı ve işlemin yürütmesini durdurdu.

Mahkeme kararında, şunlar kaydedildi: “Yönetmeliğin 7’inci bölümünde maddeler halinde sayıldığı, bu maddelerin hiçbirinde yasa dışı eylem ve gösterilere katılan öğrencinin öğrenim kredisinin kesileceğine ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı, diğer taraftan UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davacı hakkında halihazırda kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün bulunmadığı hususu da dikkate alındığında, davacının yasa dışı eylemlere katıldığından bahisle öğrenim kredisinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan, dava konusu işlem sosyal devlet ilkesinin gereği olarak davacıya verilen maddi desteğin kesilmesine sebep olacağından, davacının üniversite eğitimine devam ediyor olması ve dava konusu işlemin uygulanmasının devamı halinde yaşayabileceği ekonomik sıkıntılar nedeniyle yüksek öğrenim hayatının olumsuz etkileneceği ve bu durum sebebiyle ileride telafisi güç ve imkansız zararların doğabileceği açıktır.”

NE OLMUŞTU?

Boğaziçi Üniversitesi’ne 1 Ocak 2021’de Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kararıyla rektör olarak atanması sonrası ‘kayyım rektör’ eleştirileri yükselmiş, Boğaziçililerin protestoları birçok kente yayılmış; özerk yönetim için yapılan eylemlerde 500’ün üzerinde öğrenci gözaltına alınmıştı. Erdoğan’ın kararıyla atanan Bulu, yine Erdoğan’ın kararıyla 15 Temmuz’da görevden alınmıştı.

Bulu’nun ardından 19 akademisyenin rektör adaylığı için yarıştığı ‘güven oylamasında’ öğretim üyelerinden yüzde 95 oranında ret oyu alarak, rektör olması istenmeyen iki akademisyenden biri Prof. Dr. Mehmet Naci İnci yine Erdoğan’ın kararıyla üniversiteye rektör olarak atanmıştı.

Son olarak Erdoğan’ın “Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içerisine sızmış teröristlerdir” diyerek hedef göstermesinden sonra İnci’nin şikayetiyle gözaltına alınıp tutuklanan Boğaziçili öğrenciler Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen bir ayı aşkındır Metris Cezaevi’nde.