PKK'nin kurucularından Ali Haydar Kaytan, çözüm sürecine dair açıklamalarında Serdar Ortaç'ın Ahmet Kaya özrünü değerlendirdi.

Serdar Ortaç'ın Popstar'da Kürtlerden özür dileyen açıklamaları ve Ahmet Kaya'nın linç edildiği gece için günah çıkarması çok ilginç bir yankı aldı. PKK'nin lider kadroları arasında olan Ali Haydar Kaytan, çözüm süreci ve silahlı güçlerin geri çekilmesine dönük yaptığı açıklamalarda Serdar Ortaç'ı da es geçmedi.

KANDİL'DEN SERDAR ORTAÇ YORUMU

Serdar Ortaç'ın özrünü yorumlayan Kaytan, Türk toplumunun devlet eliyle şoven bir çizgiye itildiğini, toplumun Kürtlere karşı dolduruşa getirildiğini söyledi. Ortaç'ın özrünün bu gerçeğin itirafı olduğunu vurgulayan Kaytan, "Kürtçe bir şarkı söylemek, Türkiye’nin altını üstüne getirmek demek. Bu algı yaratıldı. Bu insan eliyle yaratıldı. Devlet denilen, üst toplum eliyle yaratıldı" dedi.

HALKLAR ARASI DÜŞMANLIK İNŞA EDİLMİŞ BİR GERÇEKLİKTİR

"Halklar arası düşmanlık bir sosyal gerçekliktir. İnşa edilmiş bir gerçeklik. Şovenizm Bütün bunların hepsi insan eliyle yaratılıyor. İnsan eliyle yaratılan insan eliyle yıkılabilir ve yeniden yaratılabilinir.

"SERDAR ORTAÇ'IN ÖZRÜ ÇOK ÇARPICIYDI"

Şimdi burada, belki sıradan, çok basit bir olaydır ama, son günlerde televizyonlarda çıkan bir görüntü vardı. Serdar Ortaç. Özür diledi. Özellikle Ahmet Kaya’ya yapılanlardan dolayı, kendisinin burada oynadığı rolden dolayı özür diledi. O haliyle o insanın kurduğu cümleler var. “Bizi kışkırttılar”, “bizi dolduruşa getirdiler” diyor. Bu çok çarpıcıdır. Bizi dolduruşa getirdiler. İşte Kürt denince vatanı bölen, Türkiye’ye karşı karpuz kıran. Yani Kürt demek, Kürtçe okumak demek Türkiye’nin bölünmesi demek. Kürtçe bir şarkı söylemek, Türkiye’nin altını üstüne getirmek demek. Bu algı yaratıldı. Bu insan eliyle yaratıldı. Devlet denilen, üst toplum eliyle yaratıldı.

MEDYAYA "BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ" DİYECEKSİNİZ EMRİ VERİLDİ

Öyle bir literatür oluşturuldu ki, mesela televizyonlarda haber okunurken kullanılması gereken kavramlar var. İşte PKK’den söz ederken ‘bölücü terör örgütü’ diyeceksiniz. Bu resmen söyleniyor yani. Herkes böyle kullanmak zorunda. Önder Apo’dan söz ederken ‘bölücü başı’, ‘terörist başı’ diyeceksiniz. Gerilladan bahsederken işte ‘eşkıya grubu’, ‘terörist’, ‘eşkıya’ diyeceksiniz. Bu kavramlar sürekli tekrarlana tekrarlana, PKK sürekli işte ‘vatanı bölecek’, ‘Türkiye’yi bölecek’, bilmem ne edecek, diye diye toplumu öyle bir noktaya getirdiler ki, Pavlov’un deneyiminden söz edilir ya, gerçekten öyle yani.

"TOPLUM PARANOYAK BİR DURUMA SOKULDU"

Toplum gerçekten paranoyak bir duruma sokuldu. Şimdi o düzeltilmeye çalışılıyor. Öyle bir dehşet verici bir durum ortaya çıktı ki devlet için aslında ciddi bir tehdit teşkil ediyor. Neredeyse bütün sorunların sebebi olarak Kürtleri görecek toplum... Evet, gerçekten de öyle. O insanın sözlerinden çıkarılan sonuçlar var. Kullandığı kelimeler gerçekten anlamlıydı. Dolduruşa getirilmek.

“KILIÇDAROĞLU 40 AKRABASINI KAYBETTİ”

Karşısındaki adam Dersim katliamı diyor. Bu katliamda en azından 40 akrabasını kaybetmiş. Yani Kılıçdaroğlu en yakın çevresinden en az 40 kişi kaybetmiş, katledilmiş, süngülenmiş, yok edilmiş. Ama ona rağmen o Dersim demekten ısrarla imtina ediyor, Dersim katliamı demekten ısrarla imtina ediyor. Kürt demekten imtina ediyor. Hatta bilmem biz hangi Yesevi’nin torunlarıyız diyor. Kökenini bilmem nereye, Türklüğe, şuraya buraya dayandırıyor. Horasan’dan gelmiş Türk oğlu Türk imiş. Be mübarek adam senin Türklük ile ne alakan var. Seni Türklüğe kabul eden Türklük batsın. (GAZETECİLER.COM)