Mustafa Muğlalı 1943 yılında Van'ın Özalp ilçesi İran sınırında 33 Kürt köylüyü öldürten komutandı.
AK Parti'nin iktidarda olduğu Mayıs 2004 tarihinde Van'ın Özalp ilçesindeki jandarma sınır taburunun adı Mustafa Muğlalı Kışlası yapılmıştı.
Kamuoyunu rahatsız eden, vicdanları sızlatan bu uygulama herkesimden eleştirilmişti.
7 yıl sonra Kılıçdaroğlu'nun ricası ve Erdoğan'ın talimatı üzerine o tabela kaldırıldı.
İndirme işleminin 2 gün önce gerçekleştirildiği, ancak üzerinde bayrak asılı olduğu için fark edilmediği ve bayrakların bugün kaldırılması ile birlikte Orgeneral Mustafa Muğlalı adının yerinde olmadığı görüldü.
DEĞİŞTİRİN İSTİRHAM EDİYORUZ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ağustos 2010’da düzenlediği mitingde kışlanın adının değiştirilmesini talep etmiş ve Başbakan’a ‘33 köylünün kurşuna dizildiği bir yerde, adını (Van’ın Özalp İlçesi’ndeki Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası) bir kışlaya verme. Onu değiştirin, istirham ediyoru.’ demişti.
ERDOĞAN İSTEKTE BULUNDU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz Mart ayında dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e ‘ismi indirin’ yönünde istekte bulunmuştu.
MUSTAFA MUĞLALI KİMDİR
Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın ismi 1943 yılında Van'ın Özalp ilçesi İran sınırında 33 kişiye ölüm emri vermesi ile anılmış, askeri mahkeme tarafından yargılanmış, cezaevinde bulunduğu sürede ise akli dengesini yitirmiştir.
Ülkenin başka yerlerinde ise hala bazı yerlerde Mustafa Muğlalı ismi verilen yerler bulunuyor.
33 KURŞUN
Tarihe 33 kurşun vakası olarak da geçen bu olaydan sonra Ahmed Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiir kitabında "33 Kurşun" isimli şiirini yayınlamıştı.
İşte 33 Kurşun şiirinden bir bölüm:
...
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım Kanlı, upuzun...
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
Ve şiirin tamamı aşağıda Ahmed Arif'in kendi sesiyle: