Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile bir araya geldi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşen görüşmede Kılıçdaroğlu’na CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı; HDP Eş Genel Başkanlarına Parti Sözcüsü Ebru Günay ve Grup Saruhan Oluç eşlik etti. Kılıçdaroğlu, Sancar ve Buldan’ın, bir saat süren görüşmenin ardından yaptığı ortak açıklamada Kürt sorunu vurgusu vardı.

Ceren Bayar'ın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Bir saat süren görüşmenin ardından HDP Meclis Grup Yönetim Salonu'nda yapılan brtak açıklamada Kılıçdaroğlu, "Bağımsız ve tarafsız yargı mutlaka olmalı. Hukuk devleti mutlaka olmalı. Sosyal devlet, gelir dağılımındaki bozulan dengesizliğin giderilmesi gerekiyor... Temel hak ve hürriyetlerin korunması da ortak talep olarak dillendirildi. Çevre ve iklim değişikliği konusundaki duyarlılık karşılıklı olarak ifade edildi. Yerel yönetimler üzerinde duruldu. Kayyım uygulamasının doğru olmadığını ilettik. Ortak mutabakat metninde de kayyım uygulamasının olmaması gerektiği var. Seçimle gelen seçimle gider. Demokrasinin temel kuralıdır. Milletin iradesini ipotek altına alırsanız bu demokrasiye aykırıdır. Demokrasiyi her ortamda, her koşulda savunmalıyız" dedi.

'TV KANALLARINDA BÜYÜK İHTİMALLE BİR SÜRÜ ŞEYLER YAZILIP ÇİZİLECEK'

Demokrasiyi savunmanın insan haklarını, yargı bağımsızlığını, kadın-erkek eşitliğini savunmak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siyaset, artık bir kavga alanı olmamalı. Bu ülke kavgadan bıkmadı mı? Bu akşam belli televizyon kanallarında büyük ihtimalle bir sürü şeyler yazılıp çizilecek. Siz kavgadan bıkmadınız mı ya? Kucaklaşmak, uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Toplumu neden kamplaştırıyoruz? Biz birlikten, beraberlikten yanayız. Bu ülkenin kalkınması için var olan bütün sorunların çözümü için ortak hareket etmekten yanayız. Siyaset sorun yaratmamalı, var olan sorunları çözmeli" ifadelerini kullandı.

HDP'ye yönelik kapatma davasına da değinen Kılıçdaroğlu, "21. yüzyıldayız, parti kapatmak doğru değildir. Kapatılan partilerin tekrar siyaset sahnesinde yer aldığını, halkın destek verdiğini görüyoruz. Kadına şiddetin son bulması lazım. Siz kadına şiddeti teşvik ederseniz, sessiz kalırsanız doğru değildir. Bu konuda çok net siyaset kurumunun tavır alması lazım. Bu tavır aldığında kadınlar özgürce siyaset de yapacak çalışmalarına devam da edecek. Dezavantajlı gruplarla ilgili de siyaset kurumunun üstüne düşeni yapması lazım. Onların haklarının elinden alınması, görmezden gelinmesi siyaset kurumuna yakışmaz. Yargının sopa olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. İktidarın baskılarına direnmesini bekliyoruz yargıçlardan. Bu olduğu takdirde gerçek bir demokrasiyi inşa edebiliriz. Deprem konusunda acil onarım programına ihtiyaç olduğu genel başkanlar tarafından iletildi. Bu bölge ile ilgili özel program yapılması şart. Hükümete çağrı yaptım yine yapmak isterim; acil onarım programının devreye konulması gerekiyor" dedi.

'HER SORUNUN ÇÖZÜM ADRESİ TBMM'DİR'

Kılıçdaroğlu sözlerine, "Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM'dir. TBMM'nin varlığı, sorunları çözen bir meclis olmasından kaynaklıdır. Kuruluşundan bu yana sorunlar orada çözülmüştür. Milletin sağduyusuna güvenerek, var olan sorunların tamamını seçilen parlamenterlerle birlikte çözeceğiz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Her sorunun çözüm adresi TBMM'dir. Milletin iradesiyle bu sorunlar çözülür. TBMM'nin kapasitesi sorun çözmeye yeterli değil mi! Yeterlidir! Her sorunun çözüm adresi burasıdır. 2. yüzyıla çağrı beyannamemizde Kürt sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu vurguladık ve bizim kurultayımızdan oy birliği ile çıktı bu karar. Biz demokrasiyi, insan haklarını, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiğini, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz! Bu işin ortası yok, kavga yok! Özgürce tartışacağız. Anlaşamazsak bir daha oturacağız, bir daha konuşacağız. Bu ülkenin saygın insanları var. Siyaset tek başına kurum değildir, gücünü toplumdan, kanaat önderlerinden, bilgelerinden alır. O destekle sorunların tamamını çözebiliriz" diye devam etti.

'MİLLETİME SÖZ VERİYORUM BU ÜLKEDE KAVGAYI BİTİRECEĞİM'

Gazetecilerin ilgisine işaret ederek ziyaretin büyük önem taşıdığını gördüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Basın mensuplarından istirhamım; toplumu ayrıştıran bir dilden lütfen kaçının. Medyanın da sorumluluğu var. Bu sorumluluğun farkına varmalı. Tokalaşmak, kucaklaşmak varken, bu kavga neden? Kavgayı bitireceğiz. 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak bu ülkede kavgayı bitireceğim. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan insandır, başımız üstünde yeri vardır” dedi.

'HERKESİN DİLİNE SAYGI DUYACAKSINIZ'

Meclis tutanaklarında yapılan konuşmalardaki Kürtçe ifadelerin “bilinmeyen dil” olarak geçmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Gelinir, TBMM'de kürsüde konuşulur. İngilizce ise Fransızca ise parantez içinde yazılır. Konuşma metninin içinde Kürtçe geçtiğinde 'bilinmeyen dil' deniliyor. Allah aşkına bu ülkenin insanların vicdanına sesleniyorum; TRT Kürdi diye bir kanal var. Yayın yapıyor bu. Nasıl olur da bilinmeyen dil yazıyorsunuz? Binlerce yıldır konuşulan dile niye bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar! Doğru değildir! Herkesin diline saygı göstereceksiniz. Evet resmi dilimiz Türkçe, ama siz devlet olarak çifte standart kuramazsınız. Vatandaşlarınızı ayırıyorsunuz demektir. Bir grup insanı bir grup insana düşman ediyorsunuz demektir. Bu, emperyal güçlerin Türkiye'ye oynadığı bir oyundur. Bu oyunu bozacağız. Herkes rahat olacak bu ülkede. Yeni bir başlangıç yapacağız. Ahlaklı, demokratik, kucaklayıcı bir başlangıç... Toplum, 'nasıl büyüyeceğiz'e odaklanacak. Kısır tartışmalara odaklanmamalı...” diye sözlerini sonlandırdı.

NEDEN PARLAMENTO’DA GÖRÜŞÜLDÜ?

Kılıçdaroğlu'nun ardından sözü HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan aldı. Buldan, Kürt sorununun demokratik çözümünün Parlamento çatısı altında olmasını gerektiğini düşündükleri için Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayını Meclis’te ağırlamayı tercih ettiklerini ifade etti.

'GELECEK SEÇİMLER SONRASI YAPILACAKLARI DA İSTİŞARE ETTİK'

Görüşmeye dair Buldan'ın açıklamaları şunlar oldu: "Türkiye'nin en temel sorunlarını konuştuk. Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının bizden beklentisini konuştuk. Bugün sayın başkanı burada ağırlamamızın nedeni, Kürt sorununun demokratik çözümünün parlamento çatısı altında, TBMM altında çözümünden yana olduğumuz göstermek amaçlıydı. O yüzden sayın başkanı ve heyeti parlamentoda ağırlamak istedik. Başta Kürt sorunu olmak üzere, Türkiye'nin bütün sorunlarının çözümünde Türkiye toplumunun beklentilerini ve gelecek seçimler sonrası yapılacakları da istişare ettik. Geldikleri için teşekkür ediyoruz."

'BASINA DAHA AYRINTILI BİR AÇIKLAMA YAPACAĞIZ'

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise bu ziyareti değerli bulduklarını söyleyerek, "Pek çok konu ele alındı. Türkiye çok boyutlu bir kriz dönemi yaşıyor. Deprem, büyük bir acı ile içinde bulunduğumuz yıkımın tablosunu bir kez daha çıplak şekilde gözler önüne serdi. Yeni bir döneme girmemize vesile olan deprem, keşke bu kadar acı ile birlikte gündeme gelmeseydi. Bu acıları yok sayarak siyaseti yürütmek mümkün değil" dedi.

Yapıcı bir görüşme olduğunu belirten Sancar, "Partimiz, Türkiye'nin yıkımdan ağır zarar gören toplumsal kesimlerini ve yapılarını onarma konusunda acil programa ihtiyaç olduğu inancındayız. Acil bir onarım programına ihtiyaç var ve yeni bir başlangıca... Yeni başlangıç Türkiye'de; demokrasi, insan hakları, adalet ve özgürlük temelinde bir yaşam ve sistem kurmakla ancak mümkün olacaktır. Bu konularda görüşlerimizi paylaştık. Bu görüşmeyi Meclis'te yapmamızın nedeni de çözüm adresi olarak TBMM'yi gördüğümüzü vurgulamaktır. Türkiye'nin bütün sorunları burada, geniş toplumsal mutabakatla çözülebilir. Bu görüşmenin içeriğini de konuştuğumuz hususları da kurullarımıza taşıyacağız. İttifak güçlerimizle değerlendireceğiz. 1-2 gün içinde kamuoyuna, basına daha ayrıntılı bir açıklama yapacağız" diye açıklamalarını sonlandırdı.