CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin genel merkezinde CHP muhabirleriyle bir araya geldi. Gündemdeki konuları değerlendiren Kılıçdaroğlu’na CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan eşlik etti.

CHP liderine ağırlıklı olarak ‘altılı masa’nın adayı ve çalışmaları hakkında sorular soruldu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, aralarında kırgınlık olmadığını ve görüştüklerini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılacağı iddialarını da değerlendiren ana muhalefet lideri, “Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır. Sıradan bir olay değildir. Umarım olayı o kadar kirli boyutlara taşımazlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın EYT açıklamasına da değinerek, “Artık seçim kaybedeceğini biliyor. Ona çok şey yaptıracağım daha… Çünkü devleti nasıl yönetileceğini bilmiyor” diye konuştu.

İstanbul’da erken seçim çağrısı içinse, “Bu çağrıyı yaptım. Erdoğan’a her türlü fırsatı veriyorum, boyunun ölçüsünü alsın diye veriyorum” dedi.

Altan Sancar'ın Diken'de yer alan haberine göre, Kılıçdaroğlu’nun gazetecilerle buluşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

‘ALTILI MASA KARARLILIKLA YOLUNA DEVAM EDECEK’

*Elbette ki farklı düşünebiliriz ama oturuyoruz, uzlaşıyoruz. Ekiplerimiz şu anda hükümet programı üzerinde çalışıyorlar. Altı partinin kadroları çalışıyor. Altı partinin kadroları üzerinde uzlaşma sağlanamayan bölümleri kırmızı ile yazıyorlar. Altı liderin önüne koyacaklar. Altı lider oturacağız ve uzlaşacağız.

*Farklı düşündü diye yok masa bölündü, dağıldı. Yok böyle bir şey. Bunlar dediğim gibi belli bir çevrenin ya da belli bir gücün toplumu yönlendirmek istediği, kafaları bulandırmak istediği bir süreç.
Akşener ile kırgınlık var mı?

*Ne kırgınlık var ne şu var, ne bu var. Biz daha önce de görüşüyorduk. Ben bir gün önce de Temel Beye gittim. Görüşüyoruz arkadaşlar. Görüşmeyi de gayet doğal karşılamamız lazım.

‘İSTANBUL’U TALAN ETTİLER’

*İstanbul’u talan ettiler. Talan ettikleri İstanbul’a, ‘Biz İstanbul’a ihanet ettik’ diye itiraf ettiler. İhanet edilen İstanbul’un sırtına saplanan hançeri çıkarmaya çalıştı Ekrem bey. Vay efendim sen nasıl hançeri çıkarırsın. Nasıl 10 metro inşaatını aynı anda başlatırsın, nasıl İstanbullulara hizmet edersin. Biz uzun süredir İstanbullulara hizmet ediyoruz diyorduk ama sen geldin iki, üç yılda bizim 20 yılda yapamadıklarımızı yapmaya başladınız dediler. Tahammül edemiyorlar.

*Ekrem beyin kararında hâkim değiştirildi. İradesini saraya ipotek etmiş olan bir hâkim atandı. Savcı duruşma salonunda yokken karar okundu. Bana söyler misiniz savcının olmadığı bir yerde karar nasıl olunuyor?

NEDEN SEÇİM ÇAĞRISI YAPTI?

*Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır ve boğazınıza takılır. Sıradan bir olay değildir bu. Umarım olayı o kadar kirli boyutlara taşımazlar. Seçimle gelenin seçimle gitmesi lazım. Seçimle gelen atanmış yargıçlar aracılığıyla gidecekse onun adı demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere ve İstanbullulara darbedir.

*Mahkemede okunan bir kararın arkasına sığınarak Ekrem beyi saf dışı bırakmak istiyorsun. Yüreğin yetiyorsa, kardeşim bir daha seçim yapalım. Bu çağrıyı yaptım. Elbette ki seçimler zamanında yapılacak. Ondan kimsenin bir endişesi yok. Ama Erdoğan’a her türlü fırsatı veriyorum, boyunun ölçüsünü alsın diye veriyorum.

ERDOĞAN’LA HERKES DALGA GEÇİYOR

*Sen koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kişisel çıkarların uğruna yıprattın. Kişisel beklentilerin üzerine yıprattın. Emperyal güçlerin Orta Doğu’daki oyuncağı oldun.

*Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Şimdi kapı kapı dolaşıyor. Acaba Esad beni nasıl kabul eder diye? Bir de itibar diyorlar. Bir de dünya lideri diyorlar. Herkesin alay ettiği adamdan dünya lideri olur mu Allah aşkına ya? Herkesin dalga geçtiği adamdan dünya lideri olur mu Allah aşkına ya? 33 askerimizin şehidin, Suriye’deki 33 şehit askerimizin hesabını sordu mu acaba? Esad’a yalvarıyor, benimle görüş diye. Esad kabul etmiyor. Putin’e gidiyor, yalvarıyor. MİT müsteşarını gönderiyor. Milli Savunma Bakanı’nı gönderiyor. Ne olursunuz bizi görüştürün diye. Vicdan sahibi olan herkese söylüyor. Vicdan sahibi olan herkese. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Türkiye böyle bir konuma hiç düşmüş mü?

ADAYLIK TARTIŞMASI

*Cumhurbaşkanı adaylığını niye merak ediyorsun? Kim olacak? En çok garipsediğim olay bu. Neden biliyor musunuz? Ya kim olursa olsun altı lider niteliklerini daha önce açıkladığı bir cumhurbaşkanı adayı verilecek. Bu kadar basit. Sorun kişide olsa deriz ki kişide bir sorun var. Böyle bir aday belirleyin ki işte ya kim olursa olsun. Sorun sistem değerli arkadaşlar. Sistem. Biz boşuna demiyoruz. Ya bir kral gitsin, beğenmiyoruz, yerine yeni bir kral getirelim. Biz böyle istemiyoruz, biz kural istiyoruz. Kurallı bir devlet istiyoruz. Yasama, yargı, yürütmenin bağımsız olduğunu, medyanın özgür olduğu bir düzen istiyoruz biz. Adaletin olduğu bir düzeni istiyoruz biz. Devlete liyakatin olduğu bir düzeni istiyoruz biz.

*Ekonomide batak noktasına gidiyoruz. Ekonomiyi buradan nasıl çıkarız? Onun çalışmalarını yapıyoruz biz. Dolayısıyla sarayın talebi şu. Ne beklentisi de o? Topluluğu yönlendirmesi de oraya. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?

*Altı lider o kadar dikkatli bir çalışma yapıyoruz ki son derece dikkatli, önce hükümet programında bir araya çıkarmamız lazım ortaya değil mi? Hükümet kuruldu. Ne yapacağız? Yargıda ne yapacağız? Savunmada ne yapacağız? Bilim teknikle ne yapacağız? Üniversitelerde ne yapacağız? Sağlıkta ne yapacağız? Ekonomide ne yapacağız? Her bir konu dokuz başlık mıydı? Dokuz ana başlık kaç alt başlık? 71 alt başlıkta çalışma yapıyoruz değerli arkadaşlar. Ne yapacağımızı önce bir millete anlatmamız lazım. Altı lider biz bunu yapacağız diye çıkıp anlatmamız lazım. Niçin hukuktan başladık? Çünkü demokrasi olmadan, diğerleri olmuyor. Önce demokrasi. Açıkladık. Anayasada neleri yapacağız? Meclis iç tüzüğünde neleri yapacağız? Yasalarda neyi yapacağız? Siyasi ahlak kanunu getireceğiz. Siyasetteki kirlilerini örteceğiz.