Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisini Emek Komisyonu'nun düzenlediği İş Cinayetlerini Durduralım Sempozyumu'nda konuştu.

"Durmayalım iş cinayetlerini durduralım" başlığıyla İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen sempozyuma akademisyen Aslı Odman, Özgür Müftüoğlu, Naim Dertli ve HDP PM Üyesi Rıdvan Turan konuşmacı olarak katıldı.

SYKP Genel Başkanı Ahmet Kaya, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozyeğin, HDP PM Üyesi Musa Piroğlu'nun katıldığı sempozyumun açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay yaptı.

15 yıllık AKP iktidarı boyunca 20 bini aşkın iş cinayeti yaşandığına dikkat çeken Kemalbay, meslek hastalıklardan dolayı gizlenen iş cinayetleriyle neredeyse bir kent büyüklüğünde işçinin yaşamdan kopartıldığını belirtti.

Savaş ve çatışmalardan dolayı zorunlu göçe maruz kalan mevsimlik tarım işçilerinin, başka coğrafyalarda çalışmasına ve kaldıkları ırkçı-faşist saldırılara tanıklık edildiğinin altını çizen Kemalbay, bu saldırılara maruz kalan Perihan Akın'ı hatırlattı.

Genel olarak siyasette takip edilen ırkçı söylemin, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici söylem, savaş politikaları, ırkçı ve ötekileştirici söylem, cinsiyetçi politikaların bu ortamı hazırladığını vurguladı.

HDP'nin 7 Haziran sürecinde "ortak vatanda birlikte demokratik ve barışçıl bir yaşamı inşa" etmenin nasıl gerçekleştireceğine dair bir çok emare sunduğunu kaydeden Kemalbay, halkların demokratik süreci desteklemesinden kaynaklı bugün bu tabloyu silmek isteyen Erdoğan-Bahçeli iktidarının savaş politikalarıyla yüzyüze kalındığını ifade etti.

OHAL ve KHK faşizmiyle süren iktidara işaret eden Kemalbay, 150 bini aşkın kamu emekçisinin işinden koparıldığını, adalete bir sivil ölüme mahkum edildiğini dile getirdi. "Belki de çok sıcak yaşadığımız için bize ulaşamayan, romanlara konu olabilecek, büyük acıların yaşandığı, büyük mücadelelerin de içinde çıkabilecek bir dönem yaşıyoruz" diyen Kemalbay, Nuriye ve Semih'in açlık grevinin 200. gününde olduğunu vurguladı.

'İŞ CİNAYETLERİ POLİTİKTİR'

Emek mücadelesinin her zaman omuzbaşında olmak gibi bir zorunlulukları olduğunu söyleyen Kemalbay, şöyle devam etti:

"Demokrasi güçleri işçi sınıfının mücadelesiyle organik bir bağ kurmak ve daha ileriye taşımak için elinden gelen tüm çabayı sağlamak ve burada konumlanmak durumunda. Üretim üzerinde işçi denetiminin güçlendirecek bir konumlanma ancak iş cinayetlerini önleyebilir. Bu nedenle üretim içindeki çalışan kesimlerle omuz omuza bir mücadeleyi güçlendirecek ve söz sahibi yapacak çalışma yerlerinde ve yaşam alanlarında güçlendirecek bir mücadeleyi biz her şekilde güçlendirmek zorundayız. İşçilerin geleceği kendi ellerinde. Kendi mücadelesini ve bu mücadeleyi politikleştirdiği sürece olacak. İş cinayetleri politiktir ve bizler bu mücadeleyi büyütmek için siyasetin içerisinde daha çok emeği katarak başarabiliriz."