Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreterliği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde hizmet üretmeyecek. 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesini isteyen KESK'li kadınlar, iş bırakarak sokaklara çıkacak. 8 Mart'ta iş bırakma eylemini ilk kez geçen yıl örgütleyen KESK'li kadınlar, bu sene "Güvencesizliğe, şiddete ve savaşa karşı 8 Mart'ta hizmet üretmiyoruz" sloganıyla alanlarda olacak.

 KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan'ın Etha haber ajansına verdiği bilgiye göre 8 Mart'a DİSK, TTB ve TMMOB ile ortak hazırlanmaktadırlar. Ortak sloganları ise  "Güvencesizliğe, şiddete ve savaşa karşı 8 Mart'ta hizmet üretmiyoruz"  olacak.

 KESK olarak ayrıca kendi programları da olduğunu belirten Çalağan, 8 Mart'ın öncelikle bir mücadele günü olduğunun altını çizdi. Çalağan, "Çünkü egemen eril sistem, 8 Mart'ın da içeriğini boşaltarak kendine göre maniple etmek ve anlamsızlaştırmak istiyor" dedi.

 8 Mart'ın 19. yüzyılın 2. yarısında diri diri yakılarak öldürülen dokuma işçisi kadınların anısına atfedildiğini hatırlatan Çalağan, "Ancak, kadınlar açısından o gün yaşananla kalmadı. Yakın bir zamanda Bursa'da tekstil işçisi kadınlar yanarak öldü. İstanbul'da işçi kadınlar, bir aracın içinde boğularak can verdiler. Ayrıca artan iş cinayetleri, kadın emeği açısından 8 Mart'ın halen tarihsel önemini koruduğunu gösteriyor" diye konuştu.

 8 MART'A BU YIL DA EKSİK GİRİYORUZ

"Bu yıl da 8 Mart'a eksik giriyoruz" diyen Çalağan, tutuklu KESK üyesi kadınları hatırlattı, "Eğitim-Sen ve Haber-Sen'in merkez kadın sekreterleri de dahil birçok kadın arkadaşımız tutuklu. Hem arkadaşlarımızın özgürlüğü hem de tüm kadınların emeği, bedeni ve kimliğiyle özgürlüğü için bu 8 Mart'ta da yine KESK'li kadınlar diğer emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler ve bağımsız kadın örgütlerinden kadınlarla birlikte alanlarda olacaklar" dedi.

 KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, "kadın istihdamı" denildiğinde güvencesiz, esnek ve düşük ücretle çalışmanın akla geldiğine dikkat çekerek, "Kamuda da aynı durumdayız" dedi.

 Sağlık, taşımacılık, belediye ve haber işkolunda esnek ve güvencesiz çalışmanın çok yaygın olduğunun altını çizen Çalağan, şöyle konuştu: "Kadınlar da bu alanda ağırlıklı emek gücünü oluşturuyorlar. Dolayısıyla biz güvenceli, insana yaraşır iş ve insana yaraşır ücret talebiyle bu 8 Mart'ta da güvencesiz çalışma biçimlerine karşı tepkimizi ortaya koyacağız."

 AKP iktidarı döneminde yaygınlaşan kadına yönelik şiddetin bu 8 Mart'ta da önemli günlerden biri olduğunu dile getiren Çalağan, "Kadın cinayetlerindeki artış yüzde bin 400'lere ulaşmış durumda. Ancak halen haksız tahrik indirimleri ve çıkartılan yasalarla failler neredeyse cezasız bırakılırken, diğer taraftan da affedilerek salıveriliyor. Tüm bunlar da kadına yönelik şiddeti adeta cesaretlendiriyor" dedi.

 'İŞ YERİNDE, EVDE ŞİDDETE MARUZ KALIYORUZ'

KESK'li kadınların da şiddetten payına düşeni aldığını söyleyen Çalağan, şöyle konuştu: "Bir yandan emek alanında emek sömürüsüyle şiddete uğruyoruz. Diğer taraftan biz de toplumda yaşayan kadınlar olarak en yakınımızdaki erkeklerden, iş yerinde, evimizde şiddete maruz kalıyoruz. Kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz arkadaşlarımız oldu. Hükümetin ifade ettiği koruma tedbirleri konusunda da ciddi endişelerimiz var. Çünkü AKP'nin yürüttüğü kadını yok sayan, kadını aile içinde tanımlayan politikalarla kadının korunamayacağı konusunda endişelerimiz var. Nitekim uygulamalar da bizi haklı çıkartıyor."

 KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile devlet arasında yapılan görüşmelerden barış için umutlu olduklarını da söyledi, "Yıllardır barış mücadelesi yürüten kadınlarız. Barışa yakın olduğumuzu yürüttüğümüz mücadele nedeniyle düşünüyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana şiddetin devre dışı bırakılarak, sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine dair düşüncemizi her zaman ifade ettik" dedi.

 'BU 8 MART'TA DA BARIŞ DİYORUZ'

"Savaşların ortak düşmanı kadınlardır" diyen Çalağan, şöyle konuştu: "Göç ve yoksulluk ilk önce kadınları vuruyor. En can yakıcısı ise kaybedilen, savaşlarda yitirilen çocuklar bizim dünyaya getirdiğimiz çocuklar. Savaşlar en çok bizi etkiliyor. Bu nedenle biz her zaman barış mücadelesinin içinde olduk. Bu 8 Mart'ta da 'barış' diyoruz. Bu kez ortaya çıkan umutların heba edilmemesini istiyoruz. Bu anlamda mücadelenin de devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü barış süreçleri zorlu süreçlerdir. Ülkemizde de zorlu geçecek. Bu nedenle barışı isteyenler sürece sahip çıkmalı. Umutluyuz elbette. Umut her zaman olmalı. Ancak bu umudu besleyecek olan mücadeledir. Biz yıllardır yürüttüğümüz mücadeleye sahip çıkıyoruz."

 '8 MART RESMİ TATİL OLMALI'

KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, 8 Mart'ın dünyanın birçok ülkesinde resmi tatil günü olduğunu hatırlattı ve ekledi: "8 Mart'ı gününde kutlamak istiyoruz. Birçok ülkede resmi tatil günü olarak kutlanıyor ve kadınlar o gün alanlara çıkıyor. Kadınların yaşadığı güvencesizlik, şiddet ve savaş gibi sorunların bu kadar can yakıcı olduğu bir zamanda kadınların alanlara çıkması çok önemli. O günün bizim için bir mücadele günü olduğunu, tatil ilan edilmesi gerektiğini, 8 Mart'ı gününde, alanda kutlamak istediğimizi bir kez daha ifade edeceğiz. O gün iş bırakarak alanda olacağız." (Femin Kurd)