Kadınlarla Dayanışma Vakfı’nın (KADAV) örgütlediği “Kadın Kadının Yurdudur: Göç ve Cinsiyet Temelli Şiddet Çalıştayı” geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 70 kişinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu çalıştay ile birlikte ilk defa hak temelli çalışan kadın örgütlerinden kadınlar, göç ve insani yardım örgütlerinde çalışan kadınlar ve Suriyeli kadın örgütlerinden kadınlar bir araya gelerek zorla yerinden edilme bağlamında göçmen kadınların karşı karşıya kaldığı cinsiyet temelli şiddet biçimlerini ortaya koyup çözüm önerileri geliştirdiler.

Bir dayanışma ağı kurmaya yönelik ilk adım olan bu iki günlük çalıştayda, Yarının Kadınları Derneği, Reyhanlı Kadın Komitesi(S.W.C.), ASAM Kadın Merkezi’nden kadınlar, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, TDA, Adana Kadın Dayanışma Derneği, Mavi Kalem Derneği, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Mokid, Demir Leblebi Derneği, Ankara Kadın Dayanışma Vakfı, İnsan Kaynağını Geliştirma Vakfı,  Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Gaziantep Kırkayak, Kızılay, Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İstanbul, TKDF/Care İnternational, Eşitiz Eşitlik İzleme Grubu, Yuva Derneği, DRC, Şişli Belediyesi Göç Birimi’nden kadınlar, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platformu, Akademisyen kadınlar ve bağımsız tek tek kadın katılımcılar yer aldı.

Çalıştay boyunca en kalabalık göçmen grup olması sebebiyle başta Suriyeli kadınlar olmak üzere tüm göçmen kadınların yaşadığı katmerli ayrımcılık ve şiddet, erken ve zorla evlendirme, kız çocuklarını evlendirmenin ve çoklu evliliklerin meşrulaştırılması, kız çocuklarının okula gönderilmemesi, kadınların yasal hakları konusunda yeterli düzeyde bilgi sahibi olmaması, kâğıt üzerinde var olan yasal hakların işleyişte hayata geçirilememesi, sığınak istemindeki çıkmazlar ve sığınakların ne Türkiyeli ne de Suriyeli kadınlar için yeterli olmayışı, sığınak sonrası hayata yönelik kadınları güçlendirecek mekanizmaların var olmayışı, göçmen seks işçilerinin, LGBTİ bireylerin yaşadığı şiddetin görünmez oluşu nedeniyle bu alanlarda şiddetin çok daha yoğun bir biçimde sürmesi gibi yaygın sorunların yanı sıra, göçmen kadınlarla dayanışma pratiğini geliştirmeye ve bilhassa barışın sesini yükseltmeye yönelik eylem ve politikalar geliştirilmesi üzerine atölyeler yapıldı.

Göçmen kadınların yer almadığı bir kadın hareketinin eksik olacağından hareketle birlikte mücadele, eylem ve politika zemininin ortaklaştırılmasına yönelik adımlar atılması konusunda hemfikir olan katılımcılar, bir dayanışma ağı inşa etmenin önemini vurgulayarak toplantıyı sona erdirdiler. Sivil Düşün desteği ile gerçekleşen Çalıştayın devam toplantılarının bu yazın başında, daha fazla Suriyeli ve Türkiyeli kadının katılımıyla Gaziantep’te yapılması planlanıyor.