Türkiye’de kadın cinayetlerinin yüzde 70’i kadının boşanmak istemesi nedeniyle işleniyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi İlke Acar, kadına yönelik işlenen cinayet ve uygulanan şiddete ilişkin açıklamalarda bulundu.  

Acar  bu  şiddetin rastlantısal olmadığını söylerken, bir yandan da "AKP'nin iktidarıyla birlikte toplumdaki muhafazakarlaşmanın artmasının, sağcı fikirlerin iktidarlarını güçlendirmesinin, kadınlara yönelik olumsuz tutumda" önemli pay sahibi olduğunu da belirtti.

'KADININ ADI YOK EDİLİYOR'

Acar, "Eskiden Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı vardı. Bunun yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. Kadının adı yok ediliyor. Birey olarak yok sayılıyor. Kadın, ailenin içinde yer almasıyla sınırlı bir durumda" dedi.

AKP Hükümeti'nin ailelere yönelik ilgisiz olduğuna dikkat çeken İlke Acar, "AKP, eğer herhangi bir aile kendi tarafından, kendisine yakın bir tarafta değilse; zaten hiçbirine sahip çıkmıyor. Aileyle ilgilenen de, kızları öldürülen aileyle mücadele eden de bizler oluyoruz," ifadelerini kullandı.

'KADIN KATİLLERİNE MÜEBBET CEZA VERİLMELİ'

Akrabası tarafından tecavüze uğradıktan sonra hamile kaldığı gerekçesiyle 2004'te aile kararıyla öldürülen Güldünya Tören cinayetini hatırlatan Acar, bu cinayetin nitelikli hal kapsamına alınmasının 'potansiyel katiller'i korkuttuğunu belirterek şunu söyledi:

"Dolayısıyla yasaların caydırıcılığı var. Bizler ağır cezaların çözümlerden biri olduğunu düşünüyoruz. Kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet cezaları verilmeli."

'TEKNİK YÖNTEMLERDE KÂR AMACI GÜDÜLÜYOR'

AKP tarafından gündeme getirilen teknolojik yöntemlerin yeterli olmayacağına dikkat çeken Acar, bu yöntemlerde kâr amacı güdüldüğünü ifade etti:

"Elektronik kelepçe veya panik butonu teknik yöntemler. Ancak toplum teknolojiye bu kadar sahip mi? Yapılabilir ama yeterli değil. Bu yöntemler ihalelere çıkarılarak, kâr alanı açmış oluyor."

'KADINA ŞİDDET BÖLGESEL DEĞİL, KÜRT İLLERİNİN İŞARET EDİLMESİ DE BİLİNÇLİ BİR YALAN'

Platform temsilcisi İlke Acar boşanmak isteyen kadınlara yönelik şiddet konusunda ise şu bilgileri verdi:

"Türkiye'de erkekler boşanmayı kabul etmiyor. Bunun dışında, kendi hayatına kendisi karar vermek isteyen 2 kadından 1'i yine öldürülüyor. Korunma çok önemli ancak uygulanmadığı için, korunma talebinde bulunan kadınların da 4'te 3'ü öldürülüyor.

Kadına yönelik şiddet bölgesel bir sorun değil. Kürt illerinde yaygın olduğunu söyleyenler oluyor. Bu bilinçli şekilde ortaya atılan bir yalan. Böyle bir ilişki kurmaya çalışmak, sorunun özünden kurtulmaya çalışmak isteyenlerin çabası. Mesela takip ettiğimiz davalar Siirt, Zonguldak, Konya ve İzmir'de sürüyor. Yine İstanbul'da çok sık yaşanıyor. Ya da kırsal bölgelere de özgü değil; Münevver Karabulut cinayeti de bunu doğruluyor."

'ŞİDDET PARA DÜZENİYLE BAĞLANTILI'

Kadına yönelik şiddetin, 'para düzeniyle de birebir bağlantılı olduğunu' düşündüğünü söyleyen Acar, şu tespitte bulundu:

"Kadın işsizliği Türkiye'de öyle bir orana ulaştı ki, listede hemen ardımızda en geri kalmış ülkeler var. AKP, kadın istihdamı sağlamıyor. Boşanmanın önüne geçmeye çalışmasının bir nedeni de bununla ilgili; çünkü boşanmanın istihdamsızlık oranını artıracağını biliyor. Ne yapıyor? Kadını aile içinde kalmaya ikna edecek yöntemlere başvuruyor. Ombudsmanlık bunlardan biri. Yani, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin devreye giriyor; boşanmak isteyen kadınlarla aile psikologlarının görüşmesini sağlıyor ve onu boşanmaktan vazgeçirmeye uğraşıyor."

BAŞBAKAN'A ÇAĞRI

Acar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'i sorumluluk almaya davet ederek, şu çağrıda bulundu:

"Bir programla, bir basın toplantısıyla çıkıp, 'kadın cinayetleri durdurulmalıdır ve bunun için şunlar gereklidir' demedikleri sürece, erkekler güç almaya devam ediyor. Bir an önce kadına yönelik şiddetin durdurulması için erkeklerin cesaretini kıracak tutumlar geliştirmeli, politikalar uygulamalılar."

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi İlke, kadınları, Birleşmiş Milletler'in (BM), ilan ettiği 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında sokaklara çağırdı.

Yine kadınlar ve ailelerden de kendilerine sorunla ilgili başvuruda bulunmalarını istedi. (anf)