IŞİD’in yakarak öldürdüğü 2 askerden biri olduğu iddia edilen Safter Taş'ın babası Aydın Taş, defalarca Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan randevu istemesine rağmen yanıt alamadığını söyledi.

İlk kez konuşan anne Senem Taş ise, "Vicdanınız yok mu?" diye sordu. 

IŞİD’in, 1 Eylül 2015’te Kilis'teki Şehit Mehmet Hudut Karakolu’ndan kaçırdığı er Safter Taş (23) ve Fatih Şahin’e (26) olduğu iddia edilen 2 kişiye ait infaz görüntülerinin yayınlanması üzerinden 11 ay geçmesine rağmen halan hükümet yetkililerinden ailelere bir açıklama yapılmadı.

Mahmut Ruvanas'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, infaz edilen askerlerden biri olduğu belirtilen Iğdırlı Safter Taş’ın ailesi, 25 aydır oğullarından gelecek bir haberi bekliyor. Aralık ilçesi Aşağı Eratan köyünde yaşayan aile, defalarca Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay'a randevu talebinde bulunduklarını; ancak olumlu veya olumsuz bir dönüşün olmadığını belirtti. 

'CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMA YAPSIN'

Hükümet yetkililerinin, IŞİD'in 22 Aralık 2016 tarihinde yayınladığı görüntülerin oğluna ait olup olmadığının açıklanmasını isteyen baba Aydın Taş, “Biz çocuğumuzu askere gönderdik. Yaklaşık 3 yıldır çocuğumuz hakkında devlet yetkilileri tarafından herhangi bir açıklama yapılmıyor. Devlet yetkililerinden tek ricamız o görüntülerin doğru mu yalan mı olduğunu açıklamalarıdır. Geçen yıldan beri Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan randevu talep etmeme rağmen bana randevu verilmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan tek ricam bu konuya bir el atsın ve çocuğumuz hakkında bize bir açıklama yapsın. Bunun için ne yapmam gerekiyor? Oğlum esir düştüğü andan bu yana yaşıyor mu, yaşamıyor mu bu konu hakkında bize bir açıklama yapsınlar. Bu çocuk var mı yok mu bu konu hakkında kimse bize net bir şey söylemiyor. Çocuğumuz hakkında bir açıklama yapsınlar” dedi. 

'GAİPLİK İLANI VERDİK'

Gaiplik ilanı verdiklerini dile getiren baba Taş, "Aralık Asliye Hukuk Mahkemesi 9 Ekim’de görülecek duruşmada büyük ihtimalle 'şehitlik' kararını verecek. Askeri yetkililer, ‘eğer Gaiplik ilanı vermeseydin bu süreç 5 yıl da sürebilirdi' diyor. 9 Ekim'de görülecek mahkemede oğlum için 'şehitlik’ verecekler” şeklinde konuştu.

AKP DIŞINDA TÜM PARTİLER ARADI

AKP dışında Meclis'te grubu bulunan tüm partilerden yetkililerin kendilerini aradığını dile getiren Taş, "AK Parti dışında HDP, CHP, MHP ile birçok kamu kurum ve kuruluşu bizi aradı. Ama net bilgi vermediler. Sadece ricamız bize sahip çıksınlar ve oğlumuz hakkında bize müjdeli bir haber versinler. Ya ölü ya sağ, en azından bize oğlumuzun cenazesini versinler. Biz artık dayanamıyoruz, dayanacak gücümüz kalmadı. 2 yıldır ben konuşa konuşa usandım ve artık diyecek bir şey bulamıyorum. Randevu istememe rağmen bana neden randevu verilmiyor? Oğlum hakkında niye bir açıklama yapılmıyor? Kendi çocukları olsaydı acaba böyle dururlar mıydı?” diye sordu. 

BASINI NEDEN SUSTURDULAR?

Bir çocuğu engelli, bir çocuğu da midesinden rahatsız olan Taş, “Eşim ilaçlarla ayakta duruyor. Bu yüzden elim ayağım bağlı, iş yapamıyorum ve bir yere gidemiyorum. Eşimi yalnız bırakamıyorum. Çocuklarımın tedavisini doğru düzgün yapamıyorum. Bir yandan oğlum kayıp, ben ne yapabilirim. Oğlumu 21 yaşında askere gönderdim şu anda 23 yaşında. Bilmiyoruz bu çocuğumuz sağ mı değil mi? Bu konuda medyayı niye susturuyorlar? Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’na, Başbakan’a BİMER‘den yazılı dilekçe gönderdim ama hiçbir cevap alamadım. Sürekli oyalıyorlar. Bekle babam bekle ama nereye kadar? 25 ay, dile kolay. Benim oğlum piyasada yok. Her gün evime farklı bir acı düşüyor. Her gün o acıyı yaşamaktan usandım. Bize bir bilgi versinler tek ricamız bu” diye konuştu.

2 YILDIR OĞLUNA DAİR BİR HABERİ BEKLİYOR

2 yıldır oğlunu bekleyen gözü yaşlı anne ise ilk kez konuştu. Anne Senem Taş, “Oğlunu sapa sağlam askere gönderdim ve aynı şekilde istiyorum. Oğlum gittiğinden beri hastayım ve ilaçlarla ayakta duruyorum. Tek işimiz Safter olmuş. Oğlumu istiyorum. Niye bu olayın üstünü örtmeye çalışıyorlar.

Neden oğlumu sağ ya da ölü vermiyorlar? Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın ayaklarına kapanıyorum, bir sonuç söylesinler veya bir haber versinler. Niye bize bilgi vermiyorlar? Her gün oğlumun yolunu gözlüyorum.

Ne söyleyeceğimi ve ne diyeceğimi bilmiyorum. Safterimi askere göndermeseydim, devlet 'çocuğunu askere göndermedi' diyecekti. Çocuğumu askere böyle yapın diye mi gönderdim? Ya çocuğumu bana getirsinler ya da beni çocuğumun olduğu yere götürsünler. Çocuğumu versinler artık. Ne olursa olsun çocuğum gelsin başka bir şey istemiyorum. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen neden hala bir şey söylemiyorlar?” sözleriyle, hükümet yetkililerinin sessizliğine tepki gösterdi. 

VİCDANINIZ YOK MU?

Çektiği acının dayanılmaz bir hal aldığını vurgulayan anne Taş, “Ne sonbaharımız sonbahar, ne ilkbaharımız ilkbahar ne de kışımız kış. Artık konuşamıyorum. Tayyip Erdoğan, Başbakan sizin vicdanınız yok mu? Bütün yetkililerine çağrı yapıyorum vicdanınız yok mu? Ciğerim yanıyor. Sizin ciğeriniz yok mu? Biz anne babayız, siz de anne babasınız. Siz de çocuk büyüttünüz. Nasıl büyütünüz ve nasıl doğurdunuz? Elinizi vicdanınıza koyun ve devlet olarak çocuğumu getirin.

Eğer içlerinde vicdan varsa çocuğumu geri verirler. Demek ki bunların vicdanları yok. Bu haykırışlarıma, gözyaşlarıma ve bu hastalığıma baksınlar, çocuğumu geri getirsinler. Ölmüşse ölüsünü versinler, yaşıyorsa sağ versinler. Onları vicdanları ile baş başa bırakıyorum” diye konuştu.