Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye'nin Suriye'de, Libya'da ve Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin askeri harcamaları arttıracağını ancak Hazine'nin bütün bu askeri harcamaları finanse edebilecek durumda olmadığını anlattı.

paraanaliz.com sitesinde yer alan videoda, savaşın maliyetinin piyasaları manipüle ederek gizlenmeye çalıştığını savunan Yeşilada, "Manipülasyon hiçbir zaman kalıcı bir yöntem değildir. Bir piramit oyunudur ve her zamanki gibi çöker" dedi.

Yeşilada'nın Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

"İdlib'de Esad ve Suriye Milli Ordusu'na karşı bir savaş başladı, bunun adı konmamış olabilir ama bir savaş yaşanıyor.

İdlib'de en önemli mesele Türkiye sınırına yığılan 500 bin civarında mülteci. Suriye’nin en büyük kenti İdlib de eğer Suriye Milli Ordusu'nun elinden düşerse ya da kuşatılırsa oradan 200-300 bin belki 500 bin mülteci sınırlara yığılacak. Bunları sınırlarda tutamazsınız, büyük bir kısmı Türkiye'ye gelecek. Bu Saray iktidarı açısından ve milletimiz açısından çok ciddi bir tehlike oluşturacak. Ekonomik sıkıntılardan sonra Suriyeli mülteciler halkın yakındığı iki numaralı sorun.

Bunun ötesinde Esad bir kere sınıra yerleşirse, intikam almak ve Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Esad'ın savaşı kazanması halinde Fırat'ın batısında Türkiye'nin Suriye'nin yeniden yapılandırılmasından tek kuruş pay alabilecek değil. Esad, İran'ın bir koloni valisi olacak, her şey İran tarafından yönetilecek. Türkiye'nin Ortadoğu ile bağlantısı kesilecek. İdlib'de o yüzden Türkiye direnmek zorunda. İdlib'de çok ciddi bir askeri faaliyet başladı. İdlib'deki gözlem noktaları savunma kalecikleri haline getiriliyor."

'İDLİB'DE EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIR OLMALIYIZ'

"Erdoğan, Rusya ile de stratejik ilişkisini bozmak istemiyor. Esad ise arkasını Rusya'ya yaslamış durumda. Erdoğan da bu işi Putin'den çözmesini bekliyor. Putin de Erdoğan'a bir taviz verme niteyi yok. İdlib'de en kötü senaryoya hazır olmalıyız. Çok şiddetli askeri çatışmalar olacağından eminim. Türkiye'nin gerekirse İdlib'i korumak adına Rusya ile askeri ve ekonomik ilişkilerine askıya alacağı restini çekmeli ki, Putin tutum değiştirsin.

Savaşlar, özellikle yeni savaşlar teknolojiye dayandığı için fevkalade pahalı.

Türkiye'nin askeri harcamalarının çok hızlı bir şekilde yükseldiğinden ve sene boyunca da yükseleceğinden eminim. Biz bu harcamaların tamamını göremiyoruz. Bütçede gördüğümüz askeri harcamalar kalemi askeri personelin giderlerini kapsıyor, yeni silah tedariği, savunma fonundan yapılan harcamalar nasıl finanse ediliyor bilgimiz yok. Eninde sonunda her şeyi Hazine finanse ediyor ama toplam büyüklük hakkında bir rakam veremiyoruz. Normal bir zamanda Türkiye bunu göğüsleyebilirdi ama normal bir zamandan geçmiyoruz."

'KİMSENİN VERGİ ÖDEYECEK HALİ KALMADI'

"Hazine'nin aralık ayı bilançosunu gördük. Yılı yüzde 3 civarında bir bütçe açığı ile bitirdik. Bu normalde çok büyük bir bütçe açığı değil. Eğer Merkez Bankası'ndan bir defaya mahsus aktarılan fonları bir kenara bırakırsak, bütçe açığı milli gelirin yüzde 5'ine denk geliyor. Bu çok büyük bir sorun.

2020 yılında da vergilerin arttırılmasına rağmen, durumun düzeleceğini zannetmiyorum. Vergiler tahakkuk ediliyor ama tahsil edilemiyor. Kimsenin vergi ödeyecek hali kalmadı.

Bazı yalanlanmayan haber var, bunlardan da Hazine'nin nakit girişinin çok zayıf olduğunu anlıyoruz. Örneğin, Milli Savunma Bakanlığı'nın öğrenci burslarını ocak ayında yatırmadığı iddia edilmişti. Belki şimdi yatırmıştır ama bu yalanlanmadı. Yüksek piyasa değeri olan konutlara vergi meselesi de ortada kaldı, Ankara'da büyük bir tartışma vardı. Bunun da ötesinde ek vergi düşünceleri olacak yol vergisi, çevre vergileri... Nereden bakarsanız bakın, Hazine zor durumda. Bir de şubat ve martta 60 milyar lira itfası var. Devamlı yenileme ihalesi yapılıyor. Vade uzatarak acı sonu ertelemeye çalışıyor. Artık Türkiye'de yabancı kalmadı. Kamu bankaları ile pazar yapıcılar alıyor, o yüzden de kapalı devre bir ihale sistemi dönüyor. Borçların finanse edilmesi güçleşiyor."

'MERKEZ BANKASI PARA BASABİLİR'

"Özetle, Hazine bu savaşları finanse etmekte güçlük çekecek. O yüzden neler yapabilir?

Birincisi, ekonomiyi bütçe harcamaları ile desteklemekten vazgeçeceğiz. Bunun yerine yalnız vergi artırımları değil bütçe tasarrufları, harcamaları keserek çok ciddi bir perhize gireceğiz. Bu da ekonominin ivmesini kıracak.

İkincisi, tabi ki faizleri yükselterek borçlanmayı arttıracağız. Hazine faizlerinin yükselmesi de özel sektörün kredi faizlerini yükseltecek. Bu da ekonomiyi yavaşlatacak.

Üçüncü alternatif, belki de başladı bu. Hazine artık piyasadan borçlanmayacak. Şu veya bu şekilde Merkez Bankası'ndan para basmasını isteyecek ve bütçe açıkları Merkez Bankası finansmanı ile finanse edilecek. Merkez Bankası para basıp Hazine'ye verse bunu birkaç ay fark etmeyiz hatta ekonomi canlanır bile... Dünyanın pek çok yerinde örnekleri var, para basarak ekonomiyi büyütmek enflasyonda, kurda patlamaya yol açıyor. Cari açık hızla yükselmeye başlıyor.

Hazine'nin askeri harcamaları için bir çözüm bulması gerekiyor."