İletişim fakültesi öğrencileri, Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi’ne desteklerini açıkladı.
“Bugün savaşa karşı barış talep ettikleri açıklamaları sonucu evleri basılan, okullarından uzaklaştırılan ve linç edilmeye çalışılan akademisyenlerin de yanında olacağız” diyen öğrenciler, şu ana kadar 57 imza topladı.
İletişim fakültesi öğrencileri, akademisyenlere destek verdikleri metinde “Temmuz ayından bu yana başlatılan ve katliamlarla sürdürülen savaş sürecinin karşısında biz iletişim fakültesi öğrencileri her daim barışın yanında olduğumuzu, barışı savunacağımızı söylüyoruz” diyerek şunları ifade etti:
“Akademinin görevi kapalı kapılar ardında toplumdan ve toplumsal gerçeklikten uzakta durmak değil, bilakis toplumsal yapı ve süreçler üzerine fikir üretmek, çalışmak ve bu süreçlere müdahil olmaktır. Barış için Akademisyenler bugün üzerlerine düşen görevi yerine getirmektedir.
“2012 yılında tutsakların açlık grevleri sırasında bir araya gelerek yola çıkan akademisyenler bugün coğrafyamızın savaş alanına çevrilmesine karşı bir arada durmaktadır.
“Amaçlarını çatışmasızlık ve barışı inşa ederek toplumsallaştırma süreçleri konularında dünya genelindeki örnekleri inceleyerek akademik bilgi üretmek ve bu bilgiyi hızlıca kamuoyunun ve ilgililerin bilgisine sunmak olarak işaretlemektedir.
Biz iletişim fakültesi öğrencileri de bu amacın arkasında durduğumuzu, bütün baskılara karşı dün “Öğrencime Dokunma” diyerek alanları dolduran hocalarımızın arkasında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Akademisyenlerin başlattığı ve toplumun birçok kesimine yayılan, kardeşlik ve barış istemini sahiplenip, bu suça ortak olmayacağız!”
Öğrencilerin metnine şuradan ulaşabilirsiniz.
NE OLMUŞTU?
11 Ocak Pazartesi günü 1128 akademisyenin imzasıyla açıklanan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisinin ardından imzacı akademisyenler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından hedef gösterilmiş, Sedat Peker tarafından tehdit edilmiş, haklarında Türk Ceza Kanunu 301. maddesi Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde soruşturma başlatılmış, bazı akademisyenler açığa alınarak okullarında soruşturmaya tabi tutulmuş, en 30 akademisyen de gözaltına alınmıştı.
Akademisyenlere gazeteciler, tiyatrocular, sinemacılar, yayıncılar, edebiyatçılar, öğrenciler ve sağlıkçıların da olduğu çak sayıda kişi destek vermişti.
