T24’ün haberine göre, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) 90'dan fazla ülkeyi kapsayan 2016 raporunda, Türkiye’de 2015 yılında 'barış sürecinin bozulması, Güneydoğu’da şiddetin tırmanması, medyaya ve AKP karşıtlarına yönelik baskılar nedeniyle' insan haklarını gerilediği kaydedildi.

Raporda Türkiye'yle ilgili bölümde yer alan bazı noktalar özetle şöyle:

BARIŞ SÜRECİNİN BOZULMASI:

2015'te barış sürecinin bozulmasıyla yılın ikinci yarısından itibaren, saldırılar, silahlı çatışmalar ve insan hakları ihlalleri arttı. Bunlar arasında yaşam hakkı ihlalleri, şiddet içermeyen gösterilere katılan protestocular ve aktivistlerin gözaltına alınıp haklarında terör davaları açılması ve tutsaklara kötü muamele de var.

İki seçimden önce de HDP'nin bürolarına yüzlerce saldırı düzenlendi. Haziran'daki genel seçimlerden sonra Güneydoğu'da şiddet tırmandı. Eylül başında Türk güvenlik güçleri, PKK'nın gençlik kollarına karşı operasyon düzenlemek için Cizre'de sekiz gün sokağa çıkma yasağı uyguladı.

Hükümet operasyonda 40-42 militanın öldürüldüğünü tahmin ediyor. Diyarbakır Barosu, 16'sı silahla yaralanma sonucu 21 sivilin öldüğünü bildirdi. Hükümet yetkilileri, bu ölümlerin nasıl meydana geldiğiyle ilgili açıklama yapmadı. Bu, etkin bir soruşturma başlatılması ve güvenlik güçlerince gerçekleştirildiği öne sürülen ihlallerin kovuşturulması konusunda isteksizliklerinin devam ettiği yönündeki kaygıları artırıyor.


2015'te iki seçim öncesinde siyasi muhalefet itibarsızlaştırıldı, hükümet politikalarının sorgulanması engellendi. Suriye'ye gittiği öne süren silah yüklü tırlarla ilgili haberi nedeniyle Cumhuriyet gazetesi aleyhinde terörizm ve casusluk soruşturması başlatıldı. Kasım'da gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazeteci Erdem Gül hapse atıldı.

Ekim'de polis İpek Medya Grubu'na baskın düzenledi. Hükümet, Koza İpek grubunun, üyeleri görülmedik bir baskı altında olan dini hareketin lideri Fethullah Gülen'i desteklediğini söylüyor. Hükümet aynı şekilde Gülen hareketine desteğiyle bilinen Samanyolu Yayın Grubu'nu da hedef aldı, grubun TV kanalları Türksat'tan çıkarıldı.

Türkiye'de 2015'te yazdıkları haberler, yorumlar ve tweetler nedeniyle ana akım medyadan gazeteciler işten çıkarılmaya devam etti. Sosyal medyada, cumhurbaşkanı ve siyasetçileri eleştiren paylaşımları nedeniyle sıradan insanlar hakkında da davalar açıldı.

2015'in ilk altı ayında Twitter'a dünya genelinde hesapların engellenmesi ve twetlerin kaldırılması için yapılan başvuruların dörtte üçü Türk makamlarına ait.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI:

Türkiye'de adli sistemde uzun bir zamandır yaşanan sorunlar arasında yargı bağımsızlığına yönelik tehditler, insan hakları ihlalleriyle suçlanan güvenlik güçleri ve diğer devlet aktörlerine karşı soruşturmaların etkisiz kalması, davaların uzun sürmesi ve siyasi davalar var.

KADIN HAKLARI:

Türkiye'de kadına yönelik şiddet hâlâ büyük bir kaygı kaynağı. Şubat'ta Özgecan Aslan'ın cinsel saldırı girişiminin ardından öldürülmesi kitlesel protestolara neden oldu.

(Kaynak: T24)