HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Darbe istihbaratının ne zaman alındığı, bilgisinin kime ne zaman ulaştığı konusunda soru işaretlerini gidermenin Meclis ve hükümetin işi olduğunu söyleyen Sancar, bu konudaki sorularına yanıt verilmediğini söyledi.

Sancar, “Darbe girişiminin siyasi otorite tarafından, Cumhurbaşkanı, hükûmet ve diğer siyasi kurumlar tarafından önceden haber alındığına dair ciddi kuşkular var. Bu kuşkuları gidermek zorundaydınız ve zorundaydık” dedi.

Darbe girişiminin ardından yeni bir rejim kurulduğunu ifade eden Sancar, “Darbe girişimi, şimdi uygulanmakta olan rejimin kurucu efsanesi haline getirildi. Yüz binlerce insan mağdur edildi, yüz binlerce insan ekmeğinden aşından edildi. Darbe girişiminin hakikatini ortaya çıkarmayı engellediği sürece hem o geceki ölümlerden hem de bugüne kadar yaşanan bütün zulümlerden Darbe Komisyonunun AKP'li üyeleri başta olmak üzere tüm siyasi iktidar sorumludur” ifadelerini kullandı.

Sancar, şöyle konuştu:

15 Temmuz darbe girişiminin menfur, kanlı ve lanetlenmesi gereken bir organizasyon olduğunu bu kürsüden ve bütün mümkün platformlardan sürekli dile getirdik. Ama eğer bu kadar vahim, yıkıcı sonuçlar doğuran bir darbe girişimiyle ilgili soru işaretleri varsa kamuoyunda, bunları aydınlatmak en başta Meclisin ve siyasi otoritenin görevidir. Bu soruları aydınlatmadığınız takdirde şüpheleri kalıcı hale getirir, siyasi sorumluluğun altında ezilirsiniz.

‘GAZETELERDEN ALINAN BİLGİLERLE RAPOR OLMAZ’

Darbe Araştırma Komisyonu raporu geçen hafta yayımlandı. Rapor bütünüyle açık kaynaklardan alınabilecek bilgilere dayanıyor; herhangi bir aydınlatıcı işlevi bulunmuyor. Oysa Meclis’te bir araştırma komisyonu kuruyorsanız gazetelerden, dergilerden, televizyon haberlerinden alınacak bilgiden fazlasını araştırmak zorundasınız. Böyle yapılmadı.

Bizler diğer muhalefet partilerinin üyeleriyle birlikte 4 ismin mutlaka dinlenmesi gerektiğini söyledik, "'15 Temmuz'da neler yaşandı’ sorusunu aydınlatmak için bu isimler çağrılmalı" dedik. Kimdi bunlar? Cumhurbaşkanı, Başbakan, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı. Israrla çağrılmadı. Neden çağrılmıyor?

‘HER TÜRLÜ ORTAM DİNLEMESİ YAPAN MİT, TSK’DAN NASIL HABER ALAMADI’

MİT Müsteşarı darbe raporu açıklanmadan üç gün önce raporunu iletiyor. O rapor da sanki basit bir araştırma şirketiymiş gibi herkesin bildiği bilgileri sıralıyor. MİT raporu 6'ncı başlıkta: "Darbe girişiminin tarihi konusunda net bir istihbarata daha önceden ulaşılamamıştır." deniliyor.

Nasıl olur? Açın muhaliflere yönelik davaları, her türlü ortam dinlemesini yapabilen MİT, nasıl olur da TSK içinden bilgi alamıyor? Kaldı ki darbe girişimi sadece TSK içinde mi oldu? Organizasyonu ve hazırlıkları sadece subaylar arasında mı oldu? İddianamelere bakıyoruz, hayır; pek çok sivil ayağı var, pek çok sivil bağlantı var.  MİT Müsteşarı ve MİT Müsteşarından siyaseten sorumlu Hükümet bunu açıklamak zorundadır. Ne gibi bilgiler geldi darbe girişimiyle ilgili, neden üzerine gidilmedi?

GENELKURMAY’IN RAPORU

Genelkurmay Başkanının gönderdiği rapor da hakikaten insana pes dedirtiyor. Genelkurmay Başkanı "MİT Müsteşarlığından öğleden sonra bir bilgi geldi" diyor. Ne demek "öğleden sonra", hangi saatte? Tam olarak ne zaman, ne kadar görüşüldü? Bunlarla ilgili tek bir bilgi raporda yer almıyor. 14.20'de binbaşı MİT karargahına ulaşıyor ve ihbarda bulunuyor "Darbe olacak" diye, Cumhurbaşkanı ise ancak saat sekiz gibi eniştesinden öğrendiğini söylüyor. Böyle ciddiyetsizlik olur mu?

‘ÖĞRENCİLERİM DAHA KALİTELİ RAPOR HAZIRLARDI’

652 sayfa raporun neredeyse tamamı bir hukuk ya da siyasal bilgiler fakültesinde dönem ödevi çapındadır. Hatta şunu iddia ediyorum: Öğrencilerimden birine üç ay süre verip "Bu konuda açık kaynaklardan bir ödev hazırla" deseydim bunun en az 3 katı kaliteli bir rapor hazırlayacaktı.

Darbe girişiminin çok vahim sonuçları oldu. Her şeyden önce, 249 insanımız o gün hayatını kaybetti. Darbe girişimi üzerine yeni bir rejim kuruldu. Darbe girişimi, şimdi uygulanmakta olan rejimin kurucu efsanesi haline getirildi. Yüz binlerce insan mağdur edildi, yüz binlerce insan ekmeğinden aşından edildi. Siyasi alan bütünüyle otoriter ve zalim yöntemlerle kontrol altına alındı. Basın özgürlüğü başta olmak üzere bütün özgürlükler askıya alındı. Bunların hepsi darbe girişimi üstüne kurulmuştur. Darbe girişiminin hakikatini ortaya çıkarmayı engellediği sürece hem o geceki ölümlerden hem de bugüne kadar yaşanan bütün zulümlerden Darbe Komisyonunun AKP'li üyeleri başta olmak üzere tüm siyasi iktidar sorumludur.

(HABER MERKEZİ)