Hükümetin, vicdani reddi hak olarak tanımamakta ısrarcı olduğunu, diğer taraftan 'caydırıcı olmak' adına vicdani reddini açıklayan kişileri ceza tehditleriyle baskı altına aldığını söyleyen Dede, “15 Mayıs Vicdani Retçiler Günü dolayısıyla vicdani ret hakkının hayata geçmesi, vicdani retçiler üzerindeki tüm baskıların kaldırılması ve vicdani ret hakkını kullandığı için insan hakları ihlal edilen tüm kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.

‘VİCDANİ RET HAKKI BUGÜNLERDE DAHA ÇOK ANLAM KAZANIYOR’

Vicdani ret hakkına dair açıklamasını, “İnsan öldürülmediği, emir talimat hiyerarşisinin olmadığı ve şiddetten uzak bir yaşam biçimi olarak tanımlanan Vicdani Ret hakkı, dünyanın bir çok ülkesinde ve Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamında tanınmaktayken Türkiye’de tanımama şeklindeki tutum ısrarla devam ettirilmektedir” ifadeleriyle sürdüren HDP’li Dede, “Bu anlamsız ısrarın sebebi, Cumhur İttifakı'nın yurt içi ve yurt dışında yürüttüğü savaş politikalarına, kolluk kuvvetlerinin hukuk tanımayan müdahalelerine bakıldığında çok net anlaşılmaktadır. Vicdani Ret hakkı, hükümetin elinde son enstrüman olarak çaldığı savaş borazanlarının iyice şiddetlendiği bugünlerde daha çok anlam kazanmaktadır” dedi.

Vicdani ret hakkının sağlanması için çağrıda bulunan HDP’li Dede, “Vicdani ret hakkı için her türlü dayatma ve şiddete karşı direnen tüm vicdani retçilerin siyasi ve hukuki mücadelesinin yanında olduğumuzu vurguluyoruz” diye konuştu.