Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili İbrahim Okur, Sivas katliamı davasında sona yaklaşıldığını belirterek, zamanaşımının modern cezada kullanılan bir uygulama olduğunu vurguladı. Okur, ''bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok'' dedi.

 

NTV’nin haberine göre Sivas katliamının sanıkları hakkındaki yargılamanın zamanaşımına uğramasına 4 gün kala yargının nasıl davranacağı konusunda Okur şöyle dedi:

 

Sivas davasında 5 sanık hakkında zamanaşımı doluyor. 4 sanık hiç yakalanmamış, diğer sanık serbest bırakılmış. Sivas davasında sözkonusu sanıklarla ilgili zamanaşımının sonuna gelindiği görülüyor. Zamanaşımı da tüm modern ceza hukununda olan bir uygulama. Mahkeme takdir hakkını kullanabilir. Aslında bu davada zamanaşımı uzamış. Bu sanıklar asli fail değil, onlara cezalandırılmış. Bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok."

 

HDK: SİVAS'TA ZAMAN AŞIMI YOK, İNSANLIK SUÇU VAR

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ise, Madımak’ta 35 kişiyi yakan firari sanıklardan 5’inin davasının 13 Mart’ta zaman aşımı talebiyle görüleceğine dikkat çekerek, “Zaman aşımı yok, insanlık suçu var” dedi, katliamın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasını istedi.

 

Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, “Sivas katliamı davası zaman aşımı tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. Sivas Madımak'ta 35 kişiyi yakan firari sanıklardan 5'inin davası 13 Mart'ta zaman aşımı talebiyle görülecek. AKP Hükümeti bir yandan ‘geçmişle hesaplaşmak’tan söz ediyor, bir yandan da Kemal Türkler davası, 16 Mart katliamı ve işlenmiş başka katliamların üstünü örtmek için zaman aşımını değerlendiriyor” dedi.

 

AKP KATİLERİ ADETA ÖDÜLLENDİRMEK İSTİYOR

Açıklamada, “İnsanlık suçu kapsamında olan Sivas katliamı davasında yargılanan katiller AKP Hükümeti ve yargı tarafından adeta ödüllendirilmek isteniyor. Katliamın arkasındaki güçleri açığa çıkarmak istemeyen, katillerin bulunup yargı önüne çıkarılması için çaba sarf etmeyenler, katliam sanığı olarak yargılananların elini kolunu sallayarak dolaştıkları duruma yasal kılıf uydurmanın peşindeler” ifadeleri kullanıldı.

 

HDK, 15 yıl önce firar eden ve 1994’ten beri kırmızı bültenle aranan Madımak Oteli katliamı dava sanığı İhsan Çakmak’ın 1997'de askere alındığı, 1999'da Sivas'ta evlendiği, çocuğunu nüfusa kaydettirdiği ve Emniyet’e başvurup ehliyet aldığının ortaya çıktığını hatırlattı.

 

YENİ BİR ALEVİLİK VE ALEVİ YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR

Açıklamada ayrıca, katliamın firari sanıklarından Cafer Erçakmak bir süre önce kendi evinde hayatını kaybettiği hatırlatılırken, şöyle denildi: “1993 yılı 2 Temmuz’unda gerçekleştirilen katliamda ilerici, aydın, sanatçı ve Alevilerden oluşan 33 kişi ve 2 otel personeli Madımak Oteli’nde yakılarak öldürüldü. Aradan geçen bunca zamana rağmen katliamın arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı. Madımak Oteli’nin Alevi yurttaşlarımızın talepleri doğrultusunda “Utanç Müzesi”ne dönüştürülmesi yolunda hiçbir mesafe alınmadı. Aleviler üzerindeki baskı dinmedi, din dersi zorunlu olmaktan çıkarılmadı, Cem Evleri ibadethane statüsüne kavuşturulmadı. AKP Hükümeti, ‘Alevi açılımı’ adını verdiği politikalarıyla yeni bir Alevilik ve aleviler yaratmaya çalıştı.

 

Sivas katliamı davasında zaman aşımının işletilmesi, AKP Hükümeti’nin insanlığa karşı işlenmiş suçlara ortak olmasını hukuken onaylamak olacaktır. Katillerin avukatlığını yapmakta gösterdiği başarının tescili olacaktır.”

 

Her dilden ve her inançtan halklarımızı bu vahşetin üstünü kapatma hesaplarını bozmak üzere, birleşmeye çağıran HDK, “İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar zaman aşımına uğrayamaz. Sivas katliamı davası sadece Aleviler’in değil, tüm insanlığın davasıdır. Dava, 13 Mart Salı Günü Ankara Adliyesi’nde görülecektir. Alevi Bektaşi Federasyonu ve Alevi kurumları aynı gün, saat 9.00’da Ankara Adliyesi önünde bir araya gelme çağrısı yapmış bulunuyor. Bu çağrıya duyarsız kalınamaz.

 

Evet, insanlık suçu işleyenlerin cezalandırılmasını istemek için, Alevi ya da Sünni olmak gerekmez. Türk veya Kürt olmak da gerekmez. İnsan olmak yeter!” diye belirtti. (ANF)