Soner Aydın / Demokrat Haber

Bundan yaklaşık 10 ay önce, Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde 5 buçuk aylık olarak doğan ve 15 dakika sonra ailesine "öldü" diye verilen bebek, ailesi tarafından mezarlığa götürülürken yolda canlanmış ve tekrar hastaneye yatırılmıştı. Hastanede üç gün daha yaşam savaşı veren "Mıdıklı Bebek" 3 gün içinde ise ikinci kez yaşamını yitirmişti.

“İFADELERİNİ BAŞHEKİM ALDI”

Bebeğin 3 gün sonra ölmesinin üzerine Mıdıklı ailesi ihmali bulunan doktor ve hemşireler hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak Kaymakamlık tarafından soruşturma izni çıkmadı. Konuyla ve 10 aylık süreçle ilgili konuşan baba Sedat Mıdıklı, olayda ihmali bulunan doktor ve hemşirelerin ifadesinin hastanenin başhekimi tarafından alındığını belirtti.

“DOKTORLAR KOLLANIYOR”

Olayda ihmali bulunan çalışanların başhekim tarafından kollandığını belirten baba Mıdıklı  “Çocuğum öldükten sonra Cumhuriyet Savcılığına başvurduk. Ancak kamu personeli oldukları için Kaymakamlıktan izin alınması gerekiyormuş. İfadelerin başhekim tarafından alınmasının ardından doktorlar hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçuyla dava açılmasına rağmen dosya kapandı”  dedi.

“DOSYALAR İNCELENMEDEN GERİ GELDİ”

Olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında Kaymakamlık tarafından soruşturma izninin verilmemesinin üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesine gittiklerini anlatan Baba Mıdıklı, “Mersin’den soruşturma izni çıkmayınca Adana’ya gittik. Ancak oradan da ret kararı geldi. Ancak gördük ki bizim dosyalarımız incelenmemiş bile. Olduğu gibi ret kararı verip geri göndermişler” ifadelerini kullandı.

“SORUMLULAR YARGILANMALI”

Eşinin üç gün boyunca tek başına acılar içinde doğum yaptığını dile getiren ve olayla ilgili ihmali bulunan doktorların gerekli cezayı almasını isteyen baba Mıdıklı, “Eşim olaydan sonra psikolojik sorunlar yaşadı. Bebeğimiz için hazırladığımız odayı dağıttık. Eşim bebekle ilgili bir şey gördüğünde etkileniyor. Çocuk sevemez duruma geldi. Bize bunları yaşatanların hak ettikleri cezayı alması için Anayasa Mahkemesine hatta gerekirse AİHM’e kadar gideceğim” şeklinde konuştu.