Ankara kulislerinden verdiği haberlerle tanınan Ahmet Takan, Yeniçağ’da “Bahçeli erken seçim çağrısı yapar mı?” başlığıyla yayımlanan yazısında yeni partiyle ilgili kulislere dayandırdığı duyumlarını aktardı.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanlığı görevini de yürütmüş isimlerden olan Takan önemli iddiaları gündeme getirdi.

Takan, “Ali Babacan İngiltere’de bazı görüşmeler yapıp döndü. İstanbul’da bir grup sanayici ile de kapalı bir toplantı yaptığını işittim” dedi.

Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanlığından istifa edebileceğini ifade eden Takan, “YSK verdiği ara kararlar ile kapı arkasında süren pazarlıklara süre tanıdı. 3-4 gün için dahi olsa soluklanma süreci... "Türkiye İttifakı" çalışmaları olumlu yönde devam ederse YSK'dan iptal kararı çıkmayacağı konusunda siyasi kulislerde uzlaşı var. Hatta, "YSK kararını verdikten sonra Erdoğan partili Cumhurbaşkanlığından istifa eder. AKP Genel Başkanlığını Binali Yıldırım'a tekrar bırakır" diyenler bile mevcut. Saray içinde konuşulanlara, yazdırılanlara bakılırsa Erdoğan'ın tek şartının, "ülke liderliğinin kabul edilmesi" olduğu görünüyor. Siyasi kulislerde, "Bakanlık sayısının arttırılabileceği, CHP'ye 5-6, İYİ Partiye 2-3 Bakanlık verilebileceği" konuşuluyor” ifadelerini kullandı.

Takan şunları yazdı:

AKP'nin içi cadı kazanı gibi kaynıyor. Bir yanda Türkiye'yi stratejik çukurluğa gömen Ahmet Davutoğlu diğer yanda Abdullah Gül'ün İngiltere'de özel yetiştirip ülke siyasetine monte ettiği, Kemal Derviş'e uzunca bir süre akıl danışan Ali Babacan harıl harıl çalışıyor. R. Erdoğan'ın şu andaki muhaliflerinin partileşme gayretleri aslında 16 Nisan 2017 referandumu öncesi başlamıştı. Beklediler de beklediler... Siyasi kulislerde konuşulanlara göre.

Ramazan bayramından sonra, Haziran ayı içinde daha da hareketlenecekler. Ali Babacan İngiltere'de bazı görüşmeler yapıp döndü. İstanbul'da bir grup sanayici ile de kapalı bir toplantı yaptığını işittim. İddia o ki; "ilk etapta, ekonomik kriz bahane edilerek AKP içinden 30'a yakın milletvekili istifa ettirilecek. Ardından Hükümetin meşruiyeti sorgulanacak. Sonra, AKP içinden kopartılacak milletvekili sayısı 50/55'e yükseltilecek". Bu iddialara inanır veya inanmazsınız... Ancak, matematiksel bir gerçek var; yeni kurulacak bir siyasi partinin dengeleri değiştirmesi için TBMM aritmetiğine etki etmesi gerekiyor.

Yani, AKP'nin Meclis çoğunluğunu kaybetmesi lazım....R. Erdoğan'ın ilk kez Twitter hesabından duyurduğu "Türkiye İttifakı"na en sert tepkinin MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli'den geldiğini tekrarlayalım. Tabanının kaydığını gören Erdoğan, bu çağrıyı boşa yapmadı!.. İMF ile yapılacak görüşmelerden önce elini daha sağlama almak için hiç güvenmediği Bahçeli'nin yerine daha güçlü ortak/ortaklar bulma arayışında.İstanbul seçimi yenilenir mi yenilenmez mi?..

YSK verdiği ara kararlar ile kapı arkasında süren pazarlıklara süre tanıdı. 3-4 gün için dahi olsa soluklanma süreci... "Türkiye İttifakı" çalışmaları olumlu yönde devam ederse YSK'dan iptal kararı çıkmayacağı konusunda siyasi kulislerde uzlaşı var. Hatta, "YSK kararını verdikten sonra Erdoğan partili Cumhurbaşkanlığından istifa eder. AKP Genel Başkanlığını Binali Yıldırım'a tekrar bırakır" diyenler bile mevcut. Saray içinde konuşulanlara, yazdırılanlara bakılırsa Erdoğan'ın tek şartının, "ülke liderliğinin kabul edilmesi" olduğu görünüyor.

Siyasi kulislerde, "Bakanlık sayısının arttırılabileceği, CHP'ye 5-6, İYİ Partiye 2-3 Bakanlık verilebileceği" konuşuluyor.Önümüzde seçimlere daha 4,5 yıl var. Erdoğan, bu süre içinde partisiz ülke lideri olarak kalabilir mi?..

Bugüne kadar seyreden gidişata bakılırsa olumlu bir yanıt verilmesi de çok zor!..Şahsi düşüncem, Türkiye'nin içinde bulunduğu büyük zorlukları aşması için en akılcı yol 82 milyonu kuşatacak bir formül bulunması. Yani, gerçek manada bir Türkiye İttifakı'nın gerçekleştirilmesi. Bu ittifakın içinde CHP ve İYİ Parti'nin bulunması şart.

O zaman Türkiye akılcı yönde gider. Totaliter rejimden kurtulmamızın tek yolu da bu!.. Bu akılcı yola gereken zemin sağlanırsa Devlet Bahçeli ne yapar?.. Son günlerdeki kaotik çıkışlarına devam eder. Babacangillerle dirsek temasına geçer. Pat diye bir erken seçim çağrısı yapar. Türkiye'yi 2020 yılının ilk altı ayı içinde bir erken seçime zorlar.

Türkiye'nin sorunlarını içinden daha çıkılmaz hale getirir. Unutmayın!.. Kemal Derviş, büyük çapta onun eseridir!.. Terörist Abdullah Öcalan'ın İmralı'da villa tatiline çekilmesinde, Irak'a müdahale de olduğu gibi... Sorumluluk almaz, elini taşın altına sokmaz ama sürekli ülkenin kaderi ile oynar... Görevi bu!..

Yazının tamamı burada.