Jandarma’nın yargılanması halinde mahkemede ifade vereceğini söyleyen Yasin Hayal “Bana Erhan ve Ogün’le irtibatı koparma demişlerdi” dedi. İlk tutuklandığı zaman sürekli gösteri yapan, milliyetçi sloganlar atan, Orhan Pamuk için ‘akıllı olsun’ diyen Yasin Hayal, Hrant Dink cinayetinin ihalesi üzerine kalınca ‘akıllı ol’du, konuşmaya başladı.

 

Tutuklu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde Taraf ’a konuşan Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal, Trabzon’daki Jandarma görevlilerinin cinayetle yargılanması gerektiğini söyledi. Eylem talimatlarını Erhan Tuncel yoluyla aldığını belirten Hayal, Jandarma komutanlarının kendisine sık sık Erhan Tuncel’le irtibatını koparmaması telkininde bulunduklarını, “Erhan’la bağını koparma iyi çocuktur. Ogün de iyi çocuk” dediklerini ifade etti. “Kamu görevlileri hakkında soruşturma açılırsa tüm bildiklerimi anlatmaya hazırım” diyen Hayal, cinayetten önce, Jandarma’ya sık sık gittiğini ancak bunun kayda geçirilmediğini anlattı. Hayal, “Mahkemede Jandarma ziyaretçi defteri istendi. Ancak benim giriş-çıkış yaptığıma dair delil bulunamadı. Ben Jandarma’ya elimi kolumu sallayarak giriyordum, ziyaretçi defterini imzalatmıyorlardı” diye konuştu.

 

Cezaevinde zor koşullar altında kaldığını, bazı gardiyanlardan kötü muamele gördüğünü, hatta tehdit edildiğini belirten Yasin Hayal, sözlerine şöyle devam etti: “Buraya geldiğimden beri hakkımda en az üç tane tutanak tuttular. Mahkemede tahliye talebimi dile getirdikten sonra, tahliye istedim diye beni kış günü yarı çıplak soyup hücreye attılar. Ben böbrek hastasıyım. Beş yıl süren mahkeme sürecinde zaman zaman bazı gardiyanlar tarafından tehdit edildim.”

 

“CİNAYETTEN ÖNCE ERHAN TUNCEL’İN ZİYARETÇİLERİ ARTTI”

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinden önce Jandarma görevlileriyle sık sık görüştüğünü, eylem talimatlarının ise Erhan Tuncel üzerinden kendisine iletildiğini iddia eden Yasin Hayal şunları söyledi: “Hrant Dink suikastıyla ilgili olarak Trabzon Jandarma’daki komutanlar hakkında soruşturma açılırsa, çağrıldığım takdirde gider, ifademi veririm. Trabzon Jandarma’daki komutanların Hrant Dink suikastıyla ilgili yargılanması gerekir. Neden benimle tanışma, beni çağırma ihtiyacı hissettiler? Bu ortaya çıkarılsın.”

 

Dink suikastından kısa süre önce Erhan Tuncel’in evine sürekli ziyaretçiler gelmeye başladığından söz eden Yasin Hayal, “Kim olduklarını sorduğumda Elazığ’dan hemşerileri olduğunu söylüyordu. Ziyaretçilerinden biri de Elazığ Ülkü Ocakları başkanıydı. 2002 martında Erhan’la ilk tanıştığım dönemde, ben askerden izine gelmişken, bir akşam beni alıp Trabzon’un Kuran Kursu Mahallesi’nde bir polis evine götürdü. Altı-yedi polisin kaldığı bir evdi. Erhan orada da beni övmeye başladı. Neden tanıştırma ihtiyacı hissettiğini bilmiyorum” dedi.

 

“BOMBA YAPMAYI PKK’LIDAN ÖĞRENDİ”

Trabzon McDonald’s’a attığı bombayı Erhan Tuncel’in yaptığını belirten Hayal, Tuncel’in bomba yapımını bir PKK’lıdan öğrendiğini şu sözlerle iddia etti: “Erhan’a bomba yapmayı nereden bildiğini sorduğumda bana ‘Eski bir PKK’lı arkadaşımdan öğrendim’ dedi. Bunlar mahkemede hiç sorgulanmadı. Dink suikastından sonra amcamın oğlu Mardin’de asteğmen olarak görev yaparken, binbaşı onu makam odasına çağırıp ‘Gidince Yasin’i gözlerinden öp’ demiş. Ben tutukluydum. Amcamın oğlu ‘Ben onu nereden bulayım?’ diye sorunca, ‘O zaman baban öpsün’ demiş.

 

Hayal, eski BBP Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun Trabzon’da bulunduğu bir gün, provokasyon amacıyla, Erhan Tuncel’in EMEP’in kapısındaki bayrağı yırttığından da söz etti.

 

OGÜN SAMAST’A DA ‘İYİ ÇOCUK’ DEMİŞLER“

Jandarma arabaları, beni alıp götürmedikleri zamanlarda da benim seyyar satıcılık yaptığım yere sık sık uğrar, hayırlı işler diler, halimi hatırımı sorarlardı. Jandarma ekipleri, ‘Ogün ne yapıyor? Erhan Tuncel’le görüşüyor musunuz? Erhan Tuncel’le diyaloğu kesme, o bizim çok değerli bir arkadaşımız derlerdi” diye konuşan Yasin Hayal, uzman çavuşların, kendisini her gördüklerinde, “Ogün de iyi çocuğa benziyor” dediklerini ifade ettikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Hepsinin ismini hatırlamıyorum, bir tanesi Fatih uzman çavuştu. Erhan’ın Jandarma’yla ilişkisini bilemiyorum. Ben onun görüştüğü kişilerin kim olduğunu ne zaman sorsam “Benim hemşerim” diyerek geçiştiriyordu. Bir keresinde Trabzon’da Emniyet ve Askeriye’de rütbeli makamlarda 150 tane hemşerisi olduğunu ve bunlarla sürekli görüştüğünü söylemişti.

 

“BİZİ BÖYLE ŞIMARTTILAR”

Yasin Hayal, şöyle devam etti: “Karakol Komutanı Nazım Başçavuş, oradaki er ve erbaşlara bana sıcak davranmalarını emrederdi. ‘Onu çok güzel ağırlayın, çay, kahve ikram edin’ derdi. Her gidişimde er ve erbaşları yanına çağırıp buna benzer şeyler söylerdi. 20’li yaşlardaki bir çocuğa böyle övgüler yağdırırsanız, o çocuk her şeyi yapabilir, şımarır, bizi de böyle şımarttılar. Emniyet ve Jandarma’ya çok sıklıkla giderdim. Ama Albay Öz’ün odasına daha nadiren gittim. Erhan Tuncel benim gördüğüm kadarıyla ekonomik açıdan çok rahat durumdaydı. Beni her gördüğünde ‘Bir ihtiyacın var mı?’ diye sorardı. ‘Ayakkabıların eskimiş’ derdi. Daha sonra ‘Sana bir sürprizim var’ deyip ayakkabı, pantolon, ceket hediye ederdi. Mahalledeki diğer gençler için de ‘Şunun bir ihtiyacı var mı?’ diye bana sorardı. Ogün’ü ise adeta el üstünde tutuyordu. Erhan, Ogün için ‘Bu çocuğa bir şey olmaz. 18’den küçük olduğu için onu sıkıntı etmeye gerek yok’ diyordu.

 

DELİLLER SUNDUM, MAHKEME İNCELEMEDİ

İlk duruşmalarda mahkemeye cinayetle ilgili önemli bilgiler verdiğini, bunlardan birinin de Erhan Tuncel’in kendisini bir Iraklı bir de Suriyeliyle tanıştırması olduğunu belirten Yasin Hayal, şöyle konuştu: Mahkemenin ilk duruşmalarında, çok önemli bilgiler sundum. Savcıya da, mahkeme heyetine de... Bunlar hiç sorgulanmadı, hep örtbas edildi. Örneğin şu olayın üzerine hiç gidilmedi: Erhan Tuncel, bir akşam Mikdat’la beni alıp Trabzon’daki Otel Aksu’ya götürdü. “Sizi çok önemli iki kişiyle tanıştıracağım” dedi. Tanıştırdığı kişilerin biri Hatay kökenli Arap, diğeri ise Suriyeli Arap’tı. Biri, Irak’tan geliyordu ve o sırada devam eden Irak savaşında yaşadıklarını bize anlattı. Erhan bu kişilere benim için “Yasin çok cengaver, çok mücahit bir arkadaştır. Irak’ta gözü kapalı şehit olur” dedi. Onlar da bana “Seninle diyaloğu kesmeyeceğiz. İrtibatımız devam edecek” dediler. Erhan beni bu adamlarla neden tanıştırdı? İstediğim cevapları bir türlü alamadım. Bu konunun araştırılmasını istiyorum. Erhan Tuncel’in bir kız arkadaşı vardı. Lübnan kökenliydi. Erhan bana kız arkadaşının ailesinin Hizbullah üyesi olduğunu söylemişti. O dönem Eskişehir’de Açık Öğretim’de öğrenci olan kız arkadaşına telefonda şunları söylediğine tanık oldum: ‘Ailenle görüş, elemanımız var, eğer adam ihtiyacı varsa birkaç kişi gönderebiliriz.’ Hizbullah için gönüllü savaşacak kişilerden bahsediyordu. Bu bağlantılar hiç araştırılmadı. Erhan, Hrant Dink suikastından kısa bir süre önce de bu kızla görüşmeye Eskişehir’e gitmişti. Erhan Tuncel, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastı için ‘çok profesyonelce’ demişti. O suikastı çok başarılı bulup övgüler yağdırıyordu. ‘Hizbullah’ın bu eylemi karşısında Mossad ajanlarının bile ağzı açık kaldı’ diyordu. Mahkemede bunları da dile getirdim, ama sorgulanmadı.