Sırrı Süreyya Önder: "Bu tür ötekini yanında istemeyen zihniyetin Norveç'te neler yapabileceğini gördük. Çünkü faşizmin aklı ve vicdanı yoktur."

Zeytinburnu'nda yaşanan olaylarla ilgili bugün bir ziyaret gerçekleştiren vekillerden Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Bengi Yıldız ve Sebahat Tuncel çıkan olaylar sonucu zarar gören esnafı ziyaret etti. Zeytinburnu BDP ilçe binasını da ziyaret eden milletvekilleri, ardından basın açıklaması yaptı.

Zeytinburnu'nda çıkan olaylardan herkesin çıkarması gereken dersler olduğunu belirten Önder, bu tür bir faşizmin ve linç hislerinin bir iklim meselesi olduğuna vurgu yaptı.

Yaşanan olaylarda "büyük bir provokasyon" olduğuna dikkat çeken Sırrı Süreyya Önder, Zeytinburnu'ndaki olaylarla Norveç'te yaşanan olayların birbirinden hiçbir farkı olmadığını öne sürerek, "Bu tür ötekini yanında istemeyen zihniyetin Norveç'te neler yapabileceğini gördük. Çünkü faşizmin aklı ve vicdanı yoktur. Burada yapılanlarla Norveç'te yapılanların hiçbir farkı yoktur. Bugün kendi köşesinde, televizyonda, medyada bu işi cayır cayır kışkırtanların nasıl bir zemin hazırladıklarını ve nasıl tutuşmaya hazır bir kav attıklarını bir daha düşünmeleri gerekir. Bunlar halkı galeyana getirmiş gibi gösteriyorlar. Organize ve çoğu dışarıdan gelmiş, çoğunu tespit ettiğimiz organize çete, burada bu barış ve kardeşlik ortamını dinamitlemek istemiştir" şeklinde konuştu.

CANA GELMESİN AMA CAMA DA GELMESİN

Bu iş çok üzücü boyutlara varmadıysa Zeytinburnu'ndaki insanların gösterdiği büyük duyarlılık ve özveri sayesindedir. Cana gelecekse cama gelsin, ama cama da gelmesin. Nokta atışı yapıyorlar. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu ülkede devlet varsa bir gün önce internette 'Yarın şuradayız şu saatte. Şu manavın şu kasabın önündeyiz' deyip ertesi gün orayı tahrip ediyorsa. Bu örgütlü organize bir faaliyetin sonucudur. Emniyet bir iki gün yetersiz kalmıştır. Biz müdahale edince emniyet tedbirlerini almıştır" dedi.

KABADAYILIKLA OLACAK İŞ DEĞİLDİR

Herkesin başta devletin bu hadiseden çıkartacak çok önemli sonuçlar olduğunu ifade eden Önder, "Siz dilinizi tekleştirmeye kurarsanız, siz dilinizi ötekinin yok saymaya taleplerini yok saymaya kurarsanız, sokaktaki vatandaş da ötekini yok sayar. Böyle bir şey faşizmin iklimini hazırlar. Başka da bir şeye hizmet etmez. Kabadayılıkla olacak bir şey değildir. İnsanlıkla, verasetle, anlayışla, empatiyle üstesinden gelinecek bir şeydir. Bugün de 4 vekil arkadaş, blok yöneticilerimiz diğer siyasi partilerden yöneticiler buraya geldik. Hem hasar gören arkadaşlarımızı ziyaret edip geçmiş olsun demek, hem de halka bu vesile ile sükunet çağrısı yapmak duyarlılıklarından dolayı teşekkür etmek istedik. Hep burada duracağız. Bunu bütün milletvekillerinden bekliyoruz" dedi.

Önder, "Dün valiliğe gittiniz esnafın zararları karşılanacak mı" şeklindeki soruya , "Önce esnafın gördüğü zarar terör zararı, terör hasarı kapsamında değerlendirilmemiştir. Sayın valiye bununla ilgili bilgi verdik. Sayın Vali kaymakamlığa müracaat etmeleri gerektiğini söyledi. Biz de bunu esnafla paylaşacağız. Tabi burada kırılan 3 camın, maddi zararın buradaki gerginliğin yanında hiçbir önemi yok. 10 gün insanlar gece rahat başlarını yastığa koymadılar. Buna ne hakları var" dedi.

BAŞBAKAN AĞA BİZ DE ONAN MARABASI DEĞİLİZ

Başbakan Erdoğan'ın, "Kimse bu ülkenin bütünlüğü üzerinde herhangi bir operasyona giremez. Kimse küçük akıllarıyla bu ülkeyi bölmeye gidemez. Kimse ben vergi vermeyeceğim çalışmasına girmesin. Bu ülkenin batısındaki vergisini ödüyorsa doğusundaki de vergisini ödeyecek" şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine, Batman Bağımsız Milletvekili Bengi Yıldız, "Sayın Başbakanın bu açıklamasında özellikle bize hakaret noktasında bir yaklaşımı var. Başbakan ağa değil, biz onun marabası değiliz. Bize hakaret edemez. Yüzde 50 oy almakla çok akıllı, Bdp'lileri de az akıllı olarak nitelemesini yadırgıyoruz. Eğer çok akıllıysa 10 yıldır yönettiği ülkesini demokrasi ve hayat standartları açısından diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırsın. Kendi aklını oraya saklasın. Ama şunu da belirteyim sayın Başbakan Lombroso gibi dünyaya bakıyor. Lombroso'nun da kim olduğunu kendisi ve AKP'liler araştırsın" yanıtını verdi.

90'LI YILLARA DÖNÜLECEĞİNİN SİNYALİNİ VERİYOR

İstanbul Bağımsız Milletvekili Sebahat Tuncel ise, "Gerçekten ilçe başkanımızın ne kadar büyük bir çaba içerisinde, il yönetimimizin ne kadar büyük bir çaba içerisinde olduğunu gördüm. Çünkü halkımız çok öfkeli. Şunu ifade ediyorlar; 'Biz burada onlarca yıldır yaşayan yurttaşlarız. Biz suçlu değiliz ama saldırıya uğrayanlar biz oluyoruz'. Kürt olmak ne zaman suç olma durumuna geldi. Bunu kabul edemiyoruz. Zeytinburnu herkesindir, Zeytinburnu Kürtlerindir, Türklerindir, Lazlarındır, Çerkezlerindir, göçmenlerindir, burada yaşayan halklarındır. Biz bunu doğru kuramazsak ne yazık ki burada yaşanan bu gelişmeleri de çok doğru okuyamamış oluruz. Gerçekten Zeytinburnu'nda yaşananların bütün Türkiye'ye örnek gösterilmesi gerekiyor. Diğer bir konu burada yaşananın temel sorunlarından birisi aslında çözülmemiş Kürt sorunu ve halen bu ülkeyi yönetenler, Başbakan başta olmak üzere ne yazık ki barıştan, demokrasiden, insan haklarından yana tavır göstermek yerine yeniden 90'lı yıllara dönüleceğinin sinyalini veriyor. Oysa tam da buradakiler 90'lı yılları çok yoğun yaşamış, 90'lı yıllarda zorunlu göçe maruz kalmış insanlar, yerini yurdunu terk etmek durumunda kalmış, evi, köyü yakılmış. Orada savaş koşullarında duramamış ve gelmiş burada bir şekilde bir parça ekmek mücadelesi vermiş insanlar. Yani yeniden bir savaş 90'lı yıllara dönmek, çatışmayı derinleştirmek demek. Bunun da anlaşılması gerekiyor" dedi.

O PARLAMENTONUN NE ANLAMI VAR

Barışın mücadelesini verdiklerini söyleyen Tuncel, "Gelin bu ülkede barışı inşa edelim, demokrasiyi inşa edelim. Yeni Anayasayı çok kimlikli, çok kültürlü bir yapı üzerine kuralım, ‘tek, tek’ diyerek bu ülkede sorunlar çözülmüyor. Teklik aksine bu ülkede savaşın ve çatışmanın temel nedeni. Yeni Anayasada çok kimlikli, çok kültürlü yapıya uygun yeni bir adım atalım. Aksi takdirde bu tip sorunlar devam edecektir. Biz özellikle İstanbul vekillerinin İstanbul'a dair sorunlarda yan yana gelmesini ve bu sorunun bir etnik çatışmaya dönüşmesini engellemek için kardeşlik köprüsü kurmaya çağırıyoruz. Türkiye'deki bütün vekillere de şu çağrımız var: Siyaset sorun çözme yeridir, parlamentoda eğer biz savaşı sonlandıramıyorsak, barışı getiremeyeceksek, halkların kardeşliğini sağlayamayacaksak, emeğin özgürlüğünü sağlayamayacaksak, yoksulları savunmayacaksak, kadınların özgürlüğünü savunamayacaksak o parlamentonun ne anlamı var" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) desteklediği İstanbul Bağımsız milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Batman Bağımsız Milletvekili Bengi Yıldız, Bağımsız Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Barış bazı il yöneticiler ile olaylarda zarar gören esnafı ziyaret etti.

AJANSLAR