DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yayınladıkları ortak bildiriyle; 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm kentlerde, alanlarda ve meydanlarda savaş karşıtlarını birlikte mücadele etmeye davet ettiler…

 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB), bir bildiri yayınlayarak, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde alanlara çıkacaklarını bildirdi. Sendika ve meslek örgütleri, "Şimdi savaş karşıtlarının sesini birleştirme zamanıdır" denilen açıklamada “Alman faşizminin Polonya‘yı işgal etmesi ile başlayan, ardında milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı, acı ve gözyaşı bırakan insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşlarından biri olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı günü unutmamak, barış çığlığımızı en yüksek sesimiz ile haykırmak için, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde alanlara çıkıyoruz” dediler.

 

Dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşların devam ettiğini, özellikle Ortadoğu'da yeni emperyalist savaş hazırlıklarının yapıldığına dikkat çeken sendika ve meslek örgütleri, “Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen bu saldırılar Irak, Libya ve Afganistan'dan sonra bugün Suriye üzerinden devam etmekte, etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada, AKP Hükümetinin bu saldırıda taşeronluğa soyunduğu belirtildi.

 

“Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir” denilen açıklamada, “Bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyaç vardır. Daha güçlü bir barış çağrısını seslendirmek, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini büyütebilmek için, her türlü emperyalist ilişkilerin tasfiye edildiği, tam bağımsız ve özgür bir Türkiye çığlığımızı yükseltmenin şimdi tam zamanıdır” iadelerine yer verildi.

 

Ülkemizde yıllardır devam ettirilen otoriter, baskıcı, tekleştirici, anti-demokratik devlet anlayış, bugün AKP’nin sivil otoritesi eşliğinde Kürt halkının özgürlük alanının gittikçe daralmasına neden olmaktadır. Kürtlerin demokratik hak taleplerini yok sayan AKP, askeri ve siyasi operasyonlarla çatışma zeminlerini güçlendirmekte, barış umutlarını her geçen gün biraz daha tüketmektedir” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

 

“Kürt halkının temel taleplerini karşılayarak toplumsal bir barışı kurmak yerine çatışmayı ve şiddeti esas kılan yaklaşımın çıkmaz sokak olduğu görülmelidir. Özlemimiz, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, üzerinde eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayacağımız, demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Türkiye özlemidir. Bugün Kürtlere karşı dayatılan baskı ve sindirme politikaları ile barışın önüne kurulan engeller, halkların arasındaki barış ve kardeşliğe kurulmuş barikatlardır. Şimdi diyalog ve çözüm zamanıdır. Artık sözler değil, ölümler son bulmalıdır.”

 

“Evet, şimdi daha güçlü bir barış çağrısını seslendirme zamanıdır. Ülkede, bölgede ve dünyada barış için, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadele zamanıdır” denilen açıklamada, “1 Eylül’de Türkiye’de tüm savaş karşıtlarının seslerini birleştirme zamanıdır! 1 Eylül’de Suriye’ye emperyalist müdahaleye ve savaş tamtamlarına hayır deme, halkların kardeşliğini yüksek sesle hep birlikte haykırma zamanıdır! Bizler emek ve meslek örgütleri olarak, yapılabilinen tüm kentlerde, alanlarda ve meydanlarda savaş karşıtlarını birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.