Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, Sur'da meydana gelen yıkım sonrası yapılan yeni yapıların kültürel ve tarihi dokuya uygun olmadığını belirterek, “Sur’a ilişkin yapılan açıklamalar, tarihi-kültürel mirası korumaya dair en ufak bir kaygı ifadesi içermeyen gerçek dışı açıklamalardır” dedi. 

Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, sokağa çıkma yasağı kapsamındaki Sur’un bazı mahallelerindeki yıkım ve yeniden inşa ile ilgili teknik hataları raporu haline getirdi.

dihaber'de yer alan haber egöre, Mimarlar Odası’nda düzenlenen toplantıda raporu açıklayan Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, Sur’un 6 mahallesinde aylar süren çatışmalar sırasında kullanılan ağır silahlar ve patlayıcılar sebebiyle ağır tahribatlar oluştuğu, 20 bin üzerinde nüfusun göç etmek zorunda kaldığı, tarihi ilçe de onlarca tescilli ve tescil değeri taşıyan yapıların zarar gördüğü bilgisini aktardı. 

‘TOPLUMUN MİRASI ORTADAN KALDIRILMIŞTIR’

Sur’da inatla sürdürülen sosyal, kültürel, ekonomik ve politik olarak boyutlandırabilecek bir yıkım politikasının koca bir kenti yaşanmaz hale getirdiğinin altını çizen Aydın, “Toplumun tarihsel, kültürel mirası ortadan kaldırılmıştır. Bu durum bütün çıplaklığıyla ortadayken iktidar kanadından Sur’a ilişkin yapılan açıklamalar gerçeklikten uzak, hiçbir teknik bilgi içermeyen tarihi-kültürel mirası korumaya dair en ufak bir kaygı ifadesi içermeyen gerçek dışı açıklamalardır” dedi.

‘595 TESCİLLİ YAPIDAN 89’U TAMAMEN YIKILDI’

Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın yaptığı açıklamada Sur’da tescilli yapıların yüzde 5 ila 7’sinin çatışmalardan kaynaklı hasar gördüğünü aktarıldığını söyleyen Aydın, yakın dönemde Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (SAMER) hazırladığı Sur raporunda 595 tescilli yapıdan 89’unun tamamen yıkıldığını, 48 yapının da hasarlı olduğu tespiti yaptığını ifade etti. Aydın, toplamda 173 tescilli yapının hasarlı veya yıkılmış olduğunu belirterek, şöyle dedi: “SAMER’in yaptığı açıklamada aktarılan yüzde 5-7 üzerine eklenen yüzde 25’lik dilim bize göstermektedir ki, Sur’daki tahribat esas olarak yürütülen yıkım politikalarının bir sonucudur. Yine daha önce yetkililer tarafında yapılan açıklamalarda belirtilen ‘Sur’u tarihi dokusuna uygun yapıyoruz’ ifadesi de gerçeği yansıtmamaktadır. Sur’da TOKİ eliyle inşa edilen ‘Diyarbakır evleri’ni sadece basına yansıyan görüntüler üzerinden incelediğimde bile birçok yanlış göze çarpmaktadır. Esasen inşa edilen bu yapılar betonarmedir.” 

‘SUR’UN ÇIKMAZ SOKAK DOKUSU KORUNMAMAKTA’

Suriçi Bölgesi’nde "Kentsel Sit Alanı" tescil değeri verilen sokak dokusu ve revize edilen Koruma Amaçlı İmar Planı'nın (KAİP) ortadan kaldırıldığını dile getiren Aydın, “Suriçi’nin dar sokakları 20 metreye varan caddelere bırakılmıştır. Örneğin Tahir Elçi’nin katledildiği Yenikapı Sokak, revize planda Yenikapı Caddesi olarak geçmektedir” diye belirtti. 

Aydın, Sur’da tipolojik bazda tespit ettikleri yanlışları şöyle sıraladı: 

* KAİP’e göre Sur’un çıkmaz sokakları dokunun önemli bir özelliği olduğundan korunmalıdır ancak böyle bir özen gösterilmemektedir.

* KAİP’e göre her parselde bir adet cumba olmalıyken, yeni yapılan evlerde çok sayıda cumba yapıldığı görülmüştür. 

* KAİP’e göre şu an yapılan evlerde bodrum kat olmamalıyken yeni evlerde bodrum kat yapılmıştır. 

* KAİP’e göre parsel sınırı korunmalıyken yeni evlerde parsel sınırı düz geçilmektedir yani parsel sınırı korunmamaktadır. 

* KAİP’e göre korunması gereken avlulardaki ağaç, havuz ve kuyular gibi dokunun önemli öğeleri ortadan kaldırılmıştır

* Eski Diyarbakır evlerinde avlu giriş kapısı üstünde markiz bulunurken yeni evlerde yapılmamıştır.

* Eski evlerde killi toprak olan dam döşeme, KAİP’e göre ya aynı malzeme olmalı ya da uygun bir malzeme kullanılmalıyken, yeni yapılarda damın döşemesi betonarme yapılmakta ve üstü bazalt ile kaplanmaktadır.

‘ELEKTRİK VE SU KESİNTİSİ 300 ÜZERİNDE HANEYİ YERİNDEN ETTİ’

Yapısal tahribatın yanı sıra Sur halkının zorla yerinde edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Aydın, verilere göre, 26 binlik nüfus yerinden edildiğini dile getirdi. Aydın, bakanlığın mağduriyeti giderme yöntemi olarak sunduğu TOKİ’ye borçlandırma girişiminin de göç eden nüfusun bütün yaşam olanaklarının ellerinden alınması anlamına geldiğini vurguladı. Aydın, “Mayıs ayından bu yana Alipaşa Mahallesi sakinleri su kesintisi, elektrik kesintisi, rögar tıkatılması gibi çeşitli çağdışı yöntemler ile göçe zorlanmış ve 300’ün üzerinde hanenin bu koşullardan kaynaklı zorla yerinden edildiği tespit edilmiştir” dedi. 

Aydın, Türkiye ve uluslararası kamuoyuna ve sivil toplum örgütlerine Sur'da uygulanan kültürel, tarihi ve sosyal kırıma “dur” deme çağrısında bulundu.