Diyarbakır'ın Lice İlçesi’nde karakol ve kalekol yapımı ile hükümetin çözüm süreci karşısındaki tutumuna yönelik olarak başlatılan protestolar ve direniş, iki haftayı aşkın bir süredir devam ederken, Fırat Haber Ajansı (ANF) Lice Belediye Eşbaşkanı Harun Erkuş ve direnen eylemcilerle görüştü. Çözüm sürecinin yasal güvenceye alınmasını isteyen Lice direnişçileri, kalıcı barış için dağlarda olduklarını söyledi. Sadece dün çıkan olaylarda 20’ye yakın kişinin yaralandığını belirten Lice Belediyesi Eşbaşkanı Harun Erkuş ise, “112 acil servisini aramamıza rağmen kimse yaralılara almaya gelmedi. Yaralıların çoğu çevredeki köylerde tedavi edildi” dedi.

Belediye Başkanı ve eylemciler, neden eylem yaptıklarını, taleplerinin ne olduğunu ve bölgede nelerin yaşandığını ANF'ye şöyle anlattı:

14 gündür eylemcilerle birlikte olan Lice Belediye Eşbaşkanı Harun Erkuş, “Önceki gün sabah saatlerinde yüzlerce asker çadırımıza müdahale etti. Yüzlerce gaz bombası atıldı. Bu defa kullanılan gaz fişekleri çok farklıydı. Çelik başlıklı gaz bombalarıydı. Gazın etkisinden yere yığılan anneler, kendinden geçenler oldu. Çok sayıda kişi atılan gaz bombalarından dolayı belinden, sırtından, kafasından yaralandı. 112 acil servisini aradık, ancak onlarda kendi güvenlikleri açısından bölgeye gelemeyeceklerini söyleyince, yaralıları çevredeki köylere götürdük” dedi.

"EYLEMLER BARIŞ İÇİN YAPILIYOR"

Eylemlerin sivil halk tarafından yapıldığını belirten Erkuş, “Buradakilerin hepsi sivil halk. Göstericilerin bulunduğu çadırdan askerlere ateş açıldığı iddiası var. Eyleme çevre köylerden gelen halktan ve annelerden başka kimse yok. Burada kimsenin elinde silah, uzun namlulu tüfek yok" dedi.

Birileri eylemi boşa çıkarmak için farklı senaryolar üretmek istediğini söyleyen Erkuş, eylemlerinin "ölümlere karşı bir direniş" olduğunu belirtti; "Buradaki direniş, bütün hakların özgürlüğü içindir. Halkın temel amacı süreci korumaya dönüktür. Gerilla ve askerin öldürülmemesi, doğanın katledilmemesi, ormanların yakılmamasını, kalekol yapılmamasını istiyoruz. Yapılan eylemler demokratik bir haktır,” dedi.

Müdahale nedeniyle olayların giderek tırmandığını belirten Erkuş, şunları ekledi:

“Devlet hiç durmuyor. Anaların üzerine gaz bombası atıyor. Demokratik eylemlere sert müdahalelerde bulunuyor. Görünümde çatışma yok denebilir ancak büyük bir gerilim var. Alanlarda barış diye bağırılıyor halk devletin faşizan yaklaşımı ile karşı karşıya kalıyor. 2013’den bu yana 160’a yakın kalekol yapıldı. Bu süreçte 1. aşamaya gelinerek örgüt ateşkes ve geri çelimle kararı alsa da demokratik sistem zemini hazırlanmadı. 2. adım devlet tarafından atılır dedik. O da olmadı. Halkın siyasi iktidara güveni için yasal çerçeve oluşturulması gerekir. Yasal çerçeve ile, sağlanan barış ve hak yasalarla korunmuş olur. Halk eşit haklara sahip olduğunu görür. Devletin bu konuya ciddi yaklaştığını görürse inanır. Ancak biz halk olarak iktidara güvenmiyoruz. Adım atmadığı, savaşa hazırlandığı için siyasi iktidara güvenimiz yok."

BARIŞ YASAL ZEMİNE KAVUŞSUN

Olayın basında yer alışını da eleştiren Erkuş, “Olay basına yansıdığı gibi değil. Halkın karayolunu işgal edişinin nedeni barış sürecini sabote edenlere karşıdır. Tam aksine kalekol yapanlar barış sürecini provoke ediyor. Biz burada halk olarak devlete çağrı yapıyoruz. Kalekol yapımını durduracaklarını söylesinler bizde eylemimize son verelim. Barış yasal zemine kavuşturulursa, haklarımız yasal düzenleme ile güvence altına alınırsa devletin yapacağı karakollara karşı çıkmayız” diye konuştu.

Yapılan eylemlerin basında yer alış şeklini de eleştiren Erkuş, “Kürdistan’da deyince potansiyel suçlu olarak bakıyorlar. Demokratik taleplerimiz bununla bastırılmaya çalışılıyor. Gezide ağaçla başlayan bir direniş vardı. Kitle sahiplendi. Burada 10’larca hektar iş makineleriyle tahrip edildi. 1990’lı yıllardan bu yana insanla beraber doğa katliamları oldu. Doğa severler buraya sahip çıkmadı. Sanırım Kürdistan doğa sevenler için farklı bir yer” ifadelerini kullandı.

'NEDEN SAVAŞA BU KADAR YATIRIM YAPIYORLAR'

Ahmet D. Adlı eylemci, “Ben 17 yaşındayım. Çatışmaya, savaşa, baskıya tanık oldum. Bu topraklarda çok kan döküldü. Süreç başladığından bu yana karakol yapımı hızlandı. Savaşa hazırlık var, biz burada yaşayan halk olarak bunu görüyoruz. Ben buna çok kızıyorum. Neden bu kadar savaşa yatırım yapıyorlar. Ben karakol yapımına karşı buradayım. Bizim tek amacımız barışı kalıcılaştırmaktır” diye belirtti.

"ASKER DOĞAYI KATLEDİYOR"

Lice Kocaköy, Lice-Bingöl Genç ilçesi yolunun kapalı olduğunu belirten bir başka eylemci, meşe ormanını göstererek, “Bakın sadece karakol yapmıyorlar. Güvenlik gerekçesi ile tüm ormanları katlediyorlar. Burası defalarca yakıldı. Yaş meşe kolay yanmadığı için bu defa ihale ile kesimini yaptılar. Bu dağlarda sürekli doğa katliamı yapılıyor. Buna neden kimse ses çıkarmıyor. Biz barışın kalıcı olması için buradayız” diye konuştu.

"ASKERLER MEHTER MARŞI İLE TAHRİK EDİYOR"

Mehmet A ise, “Bakın süreç deniliyor adım atılmıyor. Sürekli operasyon yapılıyor. Burada gerilla ile asker karşı karşıya gelse ölüm yaşansa kim suçlu olur. Basın hemen PKK yaptı der ve geçer. Biz barışında yasal güvenceye alınmasını istiyoruz. Süreç yasal zemine kavuşsun eylem biter” dedi. Kendilerine yönelik, psikolojik baskının uygulandığını belirterek, “Askerler bize saldırıyor. Megafondan bizlere hakaret ediyorlar. Mehter Marşı’nı son ses çalıp bize dinletiyorlar. İşte asıl barışı istemeyen bu provokatörlerdir. Biz bu karakol yapımları son bulmayana kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Biz halkımız için buradayız” şeklinde konuştu.