Tuncay Özkan ve Sedat Peker gibi isimler için tahliye kararı veren 21. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Keskin Karakurt, kararı değerlendirdi: Yetkili biziz.  

Karakurt, Ergenekon Davası’na bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı yazmak için 15 günlük süre olmasına karşın yedi aydır bu işlemi bitiremediğini söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’la ilgili bir hak ihlali tespiti yaptığını ve bu sayede tahliyenin gerçekleştiğini kaydeden Karakurt, “delillerin karartılma kuşkusunun olmaması, sanıkların sabit ikametgah sahibi olmaları, benzer konuda tahliye edilmiş sanıkların bulunması ve bunun adalet duygularını incitebileceği” gerekçesiyle tahliye kararı verdiklerini belirtti. 

KRİTERİMİZ ‘SÜRE’ DEĞİL ‘MAĞDURİYET’ 

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre: Karakurt, kendilerinin beş yıllık tutukluluk süresine göre değil, yaşanılan mağduriyete göre hareket ettiklerini belirterek, örneğin Sedat Peker’in bu davada iki yıldır tutuklu bulunduğunu vurguladı. Karakurt, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisiz olduğunu belirterek, şöyle dedi: 

“Mahkemeleri TBMM kurar, HSYK kapatır’ demişler. Oysa yasanın üstünde bir şey yoktur. Bunlar kapatılmış mahkemeler. Bir hukuki vasfı kalmamıştır. Normalde 15 günlük karar yazım süresi söz konusudur. Altı yedi aydır yazmamışlar. Artık yazmazlarsa haklarında işlem yapılır. Onlar değil, biz yetkiliyiz. Bu mahkemelerin artık, verdikleri kararları yazmak dışında herhangi bir yetkileri yoktur. Yok hükmündedirler. Tüm işlerini diğer mahkemelere devretmek durumundadır. Normal koşullarda mahkemeler, kararını verdikten sonra, 15 günlük sürede gerekçeli kararını yazıp tebliğe çıkarmalı. Bu durumda, tahliyeler konusunda yetki, Yargıtay’a geçer. Ancak siz, yedi aydır gerekçeyi yazmıyorsunuz. Hangi kaygılar söz konusudur, bilemiyorum. Bu mahkeme , ‘Bir milyon sayfa evrak var, iki senede yazacağım’ derse, iki sene boyunca bu insanlar ne olacak?” 

Hakim Karakurt, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin diğer mahkemeleri yetkisiz ilan etmesine ilişkin açıklamasını da, “Yetkisi olmayan bir mahkemenin kendi kendine yazdı şeyler bunlar. Sizin ne kadar yetkiniz varsa, 13. Ağır cezanınki de o kadar” dedi.