Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Diyarbakır Şubeler Platformu ve Amed İhraçlar Platformu, 31 Mart yerel seçimlerinde belediye eşbaşkanı ve meclis üyeliğine seçilmelerine rağmen Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) ihraç edildikleri için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından mazbataları verilmeyen seçilmişlere ilişkin AZC Plaza önünde yapmak istediği basın açıklaması polis tarafından engellendi.

Bunun üzerine kitle, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları eşliğinde Sanat Sokağı’na doğru yürüyüşe geçti.

Sokağın başında açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan Diyarbakır KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Recep Şimşek, polisin engellenmesine tepki gösterdi.

Şimşek, YSK’nin mazbatayı halkın iradesinin seçtiği kişilere değil seçilmeyenlere teslim etmeyi kendine görev olarak aldığını söyledi.

‘HALK SÜREKLİ DIŞLANMIŞTIR’

Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Amed İhraçlar Platformu Sözcüsü Aziz Turay, “Cumhuriyet tarihine baktığımızda devletin gücüyle muhalif kesimleri bastırma ve kamu emekçilerini kendi anlayışlarına göre hizaya getirme politikası güncel kalmıştır.

Ağır aksak ilerleyen demokrasiyle seçilmiş her iktidar, bu anlayışı kendine hedef olarak seçmiştir. Halk ile yönetim arasında bir set oluşturulmuş ve halk sürekli dışlanmıştır. AKP, iktidara demokratik açılımın mimarı olacağını vadederek gelmiştir.

İktidara geldikten sonra vaatlerini gerçekleştirmek yerine iktidarını güçlendirmek için kendinden önceki hükümetleri aşan hukuksuz ve anti demokratik uygulamalara imza atmıştır” diye konuştu.

‘OHAL KOMİSYONUNUN OYLAMASI…’

AKP’nin 15 Temmuz 2016’da yaşanan askeri kalkışma girişimini hatırlatan Turay, “OHAL ilan ederek 36 KHK’yle muhalif kesimi teslim alma, tasfiye etme yöntemi devreye sokulmuştur. Söz konusu KHK’lerle 135 bin 144 kamu emekçisi hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiştir. Bütün hukuki yollar kapatılarak yüzbinlerce kamu emekçisi hukuki varlığı bile tartışmalı olan OHAL komisyonunun insafına terk edildi. 2 buçuk yıla aşkın bir süredir, komisyonun bizleri nasıl oyaladığına tanıklık etmekteyiz” diye belirtti.

‘YSK KENDİNİ PATRON OLARAK GÖRÜYOR’

Adaletin bir gün mutlaka tecelli edeceğine vurgu yapan Turay, “AKP, seçme ve seçilme hakkının korumakla yükümlü olan YSK’yı patron diye tanımlayarak ülkeyi ve vatandaşları bir piyasa ve müşteriden ibaret olarak gördüğünü göstermiştir. Kaygı verici olan YSK’nin de kendini patron olarak görmesidir” dedi.

‘TOPLUMSAL BARIŞA ZARAR VERİR’

Turay, YSK’nin “aday olmasında sakınca yoktur” diye onay verdiği, ancak AKP’nin KHK’lerle hukuksuzca ihraç ettiği kamu emekçisi adaylardan belediye başkanı ve belediye meclis üyesi seçilen onlarca kişiye mazbatalarının verilmemesinin açık bir hak gaspının olduğunu vurguladı.

Kanunlar bu kadar açık ve net iken seçimden sonra hangi sebeple YSK’nin karar değiştirdiğini merak ettiklerini sözlerine ekleyen Turay, şunları söyledi:

“YSK bu kararla demokrasi ve hukuka büyük bir darbe vurmuştur. Toplumun ve ülkenin değil, iktidarın çıkarını gözetmiştir. Bunun sonucu sadece bir seçim güvenliğiyle sınırlı kalmaz. Toplumsal barışa zarar verir. Halkın sandıktan çıkan iradesi hiçbir gerekçesi olmayan bahanelerle kendi yaptıkları yasalara tamamen ters düşerek tanımadığını gözlemledik. KHK’lerle halkın iradesi teslim alınamaz.”

Açıklama, “Bağlar bizimdir” sloganıyla son buldu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı