KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “silahı bırakırlarsa operasyonlar durur” açıklamasının “sorunun muhatabını savaşla bitirmeyi hedefleyen niyetin ve kararın dile gelmesi” olduğunu açıkladı. KCK, “Kürt sorununu muhataplarıyla birlikte ortadan kaldırmayı hedefleyen Türk devleti, köklü bir karar değişikliğine gitmeden Hareketimizin ve halkımızın herhangi bir beklentisi olamaz, olması safdillik olur” dedi.

 

ANF'nin haberine göre, KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada gündemdeki konuları değerlendirdi. Erdoğan’ın Katar’da yaptığı açıklamanın “tasfiye ve teslim alma” anlamına geldiğini ifade eden KCK, Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin Washington ve Ankara ziyaretleri, Kürtler arası birlik arayışları ve açlık grevleri konusunda da mesajlar verdi.

 

KCK’nin açıklamasında öne çıkanlar şöyle:

 

Erdoğan’ın en son Katar’da yaptığı ‘silahı bırakırlarsa, operasyonlar durur’ açıklaması bir kez daha halk savunma güçleri gerillamıza ve Hareketimize dönük sürdürülen tasfiye ve teslim alma politikasından başka bir anlam taşımamaktadır. Bu açıklama demokratik çözümün zeminini oluşturmayı değil, sorunun muhatabını savaşla bitirmeyi hedefleyen niyetin ve kararın dile gelmesidir. Oysa ki, gerçek barışın yolu Önder Apo ve Yol Haritası ekseninde sunduğu protokollerden geçtiğini halkımız ve kamuoyu çok iyi bilmektedir.

 

BARZANİ’NİN ABD VE TÜRKİYE ZİYARETLERİ

Sayın Barzani’nin ABD ve Türkiye temaslarını da Kürt halkı ve Hareketimiz yakından takip etmektedir. Bu görüşmeler sürecinde dile gelen konular, tamamen dışımızda olup herhangi bir biçimde Hareketimizi bağlamadığı halkımızın ve kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

 

BARIŞÇIL YÖNDE İLERLEME BEKLEMEK HAM HAYAL

Kürt sorununu muhataplarıyla birlikte ortadan kaldırmayı hedefleyen Türk devleti, köklü bir karar değişikliğine gitmeden Hareketimizin ve halkımızın herhangi bir beklentisi olamaz, olması safdillik olur. Açık ki, mevcut durumda AKP yönetimindeki Türk devleti, sadece Kürt halkına değil, bütün Ortadoğu halklarına düşmanca bir niyet ve siyaset gütmektedir.

 

DEMOKRATİK BİR SURİYE

Demokratik ve özgür Suriye’yi inşa etmek Kürt halkının ulusal haklarının özerklik statüsünü tanımaktan ve savunmaktan geçmektedir. Türkiye’nin demokratik model bir ülke olmasını savunmanın yolu, Kürtlerin özerklik statüsünün tanınmasından geçmektedir.

 

AÇLIK GREVİNİN SONLANDIRILMASI DOĞRU

‘Kürdistan’a statü, Önder Apo’ya özgürlük’ şiarıyla Avrupa’da ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ve eylemsellikler önemli bir düzeye ulaşmıştır. Hareketimizin ve Avrupa’daki çeşitli kurumların yaptığı çağrılar temelinde cumartesi günü gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla 52 günlük açlık grevini sona erdiren eylemcilerin Önderliğin istemine ve çağrımıza uymaları yerinde ve doğru bir tutum olmuştur.

 

AB KURUMLARI VERDİKLERİ SÖZLERE BAĞLI KALMALI

Avrupa Birliği kurumlarının yaptığı çağrılarda verdiği söze bağlı kalmaları gerektiğini hatırlatıyor ve tüm demokratik güçleri Önderliğimize karşı 9 aya yakındır sürdürülen insanlık, hukuk ve ahlak dışı tecrit politikasına karşı tutum almaya çağırıyoruz.”