Diyarbakır’da atanan kayyumlar, DİSK Genel-İş üyesi 2 bin 328 kişinin işine son verdi.

Açılan işe iade davaları sonucu sadece 70 işçi işe iade edildi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında yayınlanan 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetiminde yer alan belediyelere 11 Eylül’den sonra kayyum atanmaya başlandı.

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere 96 belediyeye, 2017 yılının başına kadar atanan kayyumlar, ilk etapta belediye çalışanlarını hedef aldı.

Belediyelere atanan kayyumlarla ilgili hazırlanan raporlarda, yerel seçimlerin yapıldığı 31 Mart 2019 tarihinden birkaç ay öncesine kadar ortalama 15 bin kişinin işten çıkarıldığı belirtildi.

Belediyelerde işten çıkarmaların en çok yaşandığı kentlerden biri de Diyarbakır oldu.

Çoğu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde olmak üzere Kayapınar, Yenişehir, Sur, Kulp, Lice, Bismil, Silvan, Eğil, Hazro, Kocaköy ilçe belediyelerinde çalışan binlerce kişi, ya ihraç edildi ya da “güvenlik soruşturması” adı altında işlerine son verildi.

2 BİN 200 SENDİKALI İŞÇİ ATILDI

Bu işçilerden DİSK Genel-İş Diyarbakır Şubelerine kayıtlı bulananların sayısı 2 bin 328’e tekabül ederken, sendikanın 2 Nolu Şubesi’nin 4 bin olan üye sayısı, 2 bin 200 kişinin işten çıkarılmasıyla bin 600’e kadar düştü. Genel-İş 1 Şube ise 128 işçinin ihraç edilmesiyle üye sayısı 2 bin 300’e indi.

İdare ve İş mahkemelerinde açılan davalarda, işe dönme hakkı elde eden çok sayıda kişiden şimdiye kadar sadece 70 kişi işlerine iade edildi.

“Örgütle irtibatlı ve iltisaklı” oldukları iddiasıyla işlerine son verilenlerin yeri de yüksek tutarlı ücretler karşılığında alınan kişilerle dolduruldu.

MAHKEME KARARI DİNLENMİYOR

Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan DİSK Genel-İş Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Hasan Hayri Eroğlu, işten çıkarmaları kıyım olarak değerlendirdi.

Eroğlu, kayyum sürecinde işten çıkarmaların parça parça gerçekleştiğini belirterek, bunun bilinçli bir politika olduğunu kaydetti.

Eroğlu, “Kayyumların gelmesinin ardından 7-8 aylık süre zarfında 2 bin 200 üyemiz işten çıkarıldı. Bu işçiler sadece sendikamıza üye olanlardır. Bir de sendikamıza üye olmayan binlerce işçi var. İşten çıkarmalara, ‘örgütle irtibat ve iltisak’ gerekçesi öne sürüldü. 2 bin 200 arkadaşımızdan sadece 70 kişi işlerine iade edildi.  Geriye kalanların aldıkları bir ceza, açılan bir dava veya sicil kayıtları dahi olmamasına rağmen işlerine iade edilmediler” diye konuştu.

AİLELERİ MAĞDUR EDİLDİ

İşten çıkarmaların birçok gerekçesinin bilgi kirliliği sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Eroğlu, “İşe gitmeden maaş alanlar, dağda olup da maaş alanlar tarzı söylemler üretildi. Anti propaganda üzerinde bir algı yaratıldı. Soyut, söylentilere dayanan, yüzlerce, binlerce insan işinden edildi. Ve bu insanlar aileleriyle birlikte mağdur edildiler. Onların yerine AKP’ye yakın veya AKP referansıyla işe alımlar gerçekleşti. Hatta birçoğu somut belgelerle ortaya çıktı. Para karşılığında insanlar işe alındı. Hatta bazıları para verip işe alındıktan bir ay sonra tekrar işten atıldı. Bu duruma dair beyanları da oldu. Örneğin DİSKİ’de Cumali Atilla döneminde her daire başkanı, her birim müdürü kendine yakın akrabasını işe almıştı” diye konuştu.

2019 yılı Ağustos ayında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın görevden alınmasıyla başlayan ikinci kayyum sürecine değinen Eroğlu, önceki gibi bir işçi kıyımının yaşanmadığını, bunun nedeni de “Çünkü işten çıkarılacak kimse kalmadı” diye açıkladı.