IŞİD katliamından kaçan 960 Ezidi, Irak Kürdistan Parlamentosu KDP Milletvekili Ziyad Hüseyin’in köyüne sığındı.

Köye sığınanlardan 20 yaşındaki Seno Süleyman, IŞİD’in kocasının ailesinin evine saldırdığını, ertesi gün kocasına telefon ettiğinde telefonu açan IŞİD üyesinin, “Gelip kocanın kafasını alabilirsin” dediğini söyledi.

Hürriyet gazetesi yazarı Gülden Aydın, Kuzey Irak’ta Duhok iline bağlı Quadia Köyü’ne sığınan Ezidilerle görüştü.

Gülden Aydın’ın Hürriyet'te yayımlanan “Tüyler ürperten IŞİD zulmü” başlıklı yazısı şöyle:

"Şengal’de 3 Ağustos gecesi yaşanan IŞİD katliamından kaçan 960 Ezidi, Irak Kürdistan Parlamentosu KDP Milletvekili Ziyad Hüseyin’in köyüne sığındı. Köyde toplananlara Türk Kızılay’ı gıda ve battaniye yardımı yaptı. Nüfusun yarısı çocuk, kadınlar ise hep bir arada ve suskun. O gece, kadınların neler yaşadıklarını sormak mümkün olmuyor. Anlatamıyorlar... Biri kucağında, diğer ikisi eteklerini çekiştiren çocuklarını yanından ayırmayan 20 yaşındaki Seno ise 'Babamın köyüne gitmiştim. Ertesi gün...'"

IŞİD’in 3 Ağustos katliamından kaçan Ezidiler, Irak Kürdistan Parlamentosu KDP Milletvekili Ziyad Hüseyin’in himayesinde.

Şengal’in Solak, Duguri, Tılkaseb, Burek, Zorawa, Tılezir, Siba köylerinden gelen 960 Ezidi, Ziyad Hüseyin’e ait Quadia Köyü’nde. Zaholu Kürtler, soykırımından kaçan kardeşlerine evlerini, mutfaklarını açtılar. KDP Milletvekili Ziyad Hüseyin Ağa (48) ise köyünü.

Hüseyin, Zaho’nun saygın ve köklü bir ailesine mensup. Büyük dedesi Muhammed Şemdin Hacı, 1915’te Anadolu’dan kaçan Ermenileri himaye ettiği için 1924’te Vatikan’ın madalya gönderdiği bir isim. Dedesi Hazım Bey ise Molla Mustafa Barzani’nin yakın arkadaşı.

Ziyad Hüseyin, Şafi Kürt. Kendisine ait 250 haneli Quadia Köyü’ndeki binlerce dönüm arazisinde tarım ve hayvancılık yapıyor. Şimdi köyündeki tüm evlerde, camide hatta koyun ağılında IŞİD mezaliminden kaçan 960 Ezidi yaşıyor.

Köye vardığımızda, meydanda toplanmış yüzlerce Ezidi’ye gıda ve Türk Kızılayı’nın battaniyeleri dağıtılıyordu. Ezidi kardeşleri, Ziyad Hüseyin’i gördüklerinde sevinç içinde etrafını kuşattılar.

Nüfusun neredeyse yarısı çocuk. Kadınlar bir arada ve suskun. O geceyi, kadınların başına gelenleri sormak mümkün değil. Tercümanımız Diyarbakırlı İşadamı Mehmet Emin Petekkaya, “Ne ben bir erkek olarak sorabilirim ne de onlar anlatabilir” diyor.

GEL KOCANIN KAFASINI AL

Sengal-Tılkaseb Köyü’nden Seno Süleyman (20), uykuda gibi. Kucağında 1 yaşındaki bebesi Sehran, eteklerinden sımsıkı tutan 2 çocuğu Cuaher (4) ile Faysal (2) öylece bakıyorlar. Seno, Ezidi Bayramı’nda çocuklarını alıp anne babasının yaşadığı Solak Köyü’ne gitmiş. 2 Ağustos’u 3 Ağustos’a bağlayan gece saat 02.00’de kocasının ve kayınbabasının evlerine IŞİD saldırmış. Ertesi gün kocasına telefon etmiş, neler olduğunu öğrenmek için.

Öyle bitkin ki anlamadığımız dilini, duyamıyoruz bile. Sesi titreyerek aktarıyor tercümanımız: “Telefonu IŞİD teröristi açtı. Gelip kocanın kafasını alabilirsin dedi.” Sena devam ediyor: “Kocamla birlikte 40 akrabam öldürüldü. Dermanım var mı söylemeye?” Sözün bittiği yerdi.

ŞENGAL'E DÖNECEĞİZ

Geleneksel beyaz entarili, bembeyaz saçı ve sakalıyla Hudeda Şeromınned (85), o kadar zayıf ki ayakta güçlükle duruyor. IŞİD’in saldırdığı o gece kaçmış ve 60 kilometre yürüyerek Suriye üzerinden Zaho’ya ve 15 kilometre ötesindeki Quadia Köyü’ne gelmiş.

Şeromınned Ezidilerin at binen süvariye benzettikleri güneşin batışını izliyor ve diyor ki, “IŞİD çöküp bozguna uğrayacak. Şengal’e döneceğiz. Umudum var."

BEBEKLERİ FIRLATTILAR ANNELERİ ALDILAR

Tılkasebli Nasır (50), 2 Ağustos gecesini şöyle anlatıyor: “O gece kadınlar ve çocuklar uyuyordu. Biz erkekler Ezidi peşmergeyiz, köyümüzü IŞİD’e karşı korumak için nöbet tutuyorduk. 02.00’de saldırdılar. Sabah 08.00’e kadar sürdü. Cephanemiz bitince Şengal Dağı’na kaçtık. Yakaladılar. Erkekleri öldürüp kafalarını kestiler, kadınları götürdüler. Küçük kardeşimin eşi Şahnaz’ı (18) da… 10 günlük bebeği vardı. Kucaktaki bebekleri fırlattılar, annelerini aldılar. Şu gördüğünüz bizler de canımızı kurtaranlarız.

ERKEKLER SAKALLI ÇOCUKLARDA DEZOK NİŞANI VAR


Orta yaş ve üstündeki tüm Ezidi erkekler bıyıklı ve sakallı. Ezidi inancında erkekler tıraş olmuyor. Çocuk, genç ve kadınların boynunda, bebeklerin bileğinde ise ‘dezok’ dedikleri kırmızı-beyaz iplikten halka var. Nedenini, “Sakal ve bıyıktan Ezidi olduğumuz anlaşılıyor. Olmayanların anlaşılması için Dezok nişanı takıyoruz.” diyerek açıklıyorlar.