Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Eskişehir Tabip Odası'nın (ETO) çağrısıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ve Anadolu Üniversitesi'nden toplamda 44 akademisyenin son yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmesine dair açıklama yapıldı. 

İlk olarak ESOGÜ Tıp Fakültesi önünde bir araya gelen akademisyenler ve öğrencileri Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu ve Prof. Dr. Ahmet Özdemir Atakan'ın ihraç edilmesini protesto etti. Açıklamada konuşan ETO Başkanı Hamit Güçler, "Üniversiteden atılanlar sadece Atakan ve Kaptanoğlu değil aynı zamanda onların onurla taşıdıkları eğitimi savunusu, şiddetin olmadığı bir ortamda toplumsal barış ve yaşam hakkı talebi, bugün hocalarımızla birlikte akademiden uzaklaştırılmak istenmektedir" dedi. Güçler, akademisyenlerin görevlerine dönene kadar mücadele edeceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.

'GERÇEĞİ GÖRMEMEK BİR RUH HASTALIĞIDIR'

Ardından söz alan ESOGÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaptanoğlu, "Onlar kendi çıkarları için gerçekleri inkar ettiler. Biz ise gerçekleri savunduk. Biz büyüyeceğiz onlar ise çürüyecekler" dedi. Kaptanoğlu, şunları söyledi: "Kötüye yanlışa 'Hayır' diyemedikleri için bunu bunu iyiye dönüştürmeye çalışıyorlar. Yani yalan söylüyorlar. Bu gerçeği görmemeye götürür insanı. Gerçeği görmemekte önemli bir ruh hastalığıdır. Böyle bir zihniyete sahip olanlar kötüyü de göremezler ve kandırılırlar. Sürekli kandırılırlar."

'VARLIK SEBEBİMİZ'

Daha sonra kitle Adalar bölgesinde toplanan akademisyenler ve öğrencileriyle buluştu. Burada yapılan açıklamada "Hayır hocama dokunma" yazılı pankart açıldı. Kitle sık sık "Akademi susmayacak" sloganları attı. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edilen Doç. Dr. Kasım Akbaş, "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atma sürecinde ahlaki bir seçim yapmadıkları, varlık sebepleri gereği bildiriye imza attıklarını söyledi. 

'SONUNA KADAR GİDERİZ'

Akbaş, şunları söyledi: "Çok onurlu bir görevi üstlendik. Bundan sonra daha dikkatli olacağız ve daha çok çaba göstereceğiz. Bunun için de budaktan sakınmadık. Kendimiz de farkında değildik bu kadar özel bir işlevi yerine getirdiğimizin. Bir saniye bile gözümü kırpmadan yine olsa yine aynı sonuçlara rağmen yapmaya devam ederim. Üniversite bir kurum değil bir potansiyel, idea ve fikirdir. Üniversite bizim zihnimizde olan imkanlardı. Biz bu süreci göğüsleyeceğiz hiç bir kaygımız yok. Sonuna kadar gideriz. Yeni bir akademi yeni bir üniversite yeni bir ülke kurarız. Hep beraber!"