Adı, Toprak. O daha bir aylık. İkinci kattaki evinin salonunda uyurken Türkiye’de şiddetle tanıştı. Camı kırıp yanına düşen gaz bombası, onu nefessiz bırakacaktı.

Polisin, Türkiye gündemini sarsan rüşvet ve yolsuzluk iddialarına yönelik protestolara gaz bombasıyla müdahalesi az kalsın bir bebeğin canına mâl oluyordu. Geçen cuma Taksim’de, Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla düzenlenen gösterilerde polisin attığı gaz kapsüllerinden biri Cihangir Sıraselviler’deki bir evin camını kırıp içeri girdi. Bu evde yaşayan Cevdet Oğuz, kapsülü fark ettiği anda bir aylık bebeğini alıp dışarı çıkmak istedi. Bu sırada evin dış kapısından da biber gazı yayıldığını fark eden Oğuz, çareyi eşi ve bebeğiyle birlikte üst kattaki komşusuna sığınmakta buldu.

Böylece Oğuz ailesi boğulmaktan son anda kurtuldu. Cevdet Oğuz’un Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’nı arayıp durumu bildirmesinden sonra olay yeri inceleme ekibinden iki polis evde inceleme yaptı. Taraf’tan Ayfer Çalıkıran’ın haberine göre, polisler, biber gazı fişeğini delil olarak savcılığa teslim etti.

“HESABINI KİM VERECEK”

Cevdet Oğuz, yaşadıklarını Taraf ’a şu sözlerle anlattı: “21:40 dolaylarıydı. Art arda patlayan gaz fişeği sesleri ile irkiliyorduk. Bu sırada bir cam kırığı sesi duydum ve sesin aksi yönüne baktığımda bir gaz bombasının salonun köşesine düştüğünü gördüm. Saniyeler içinde ne yapacağımı düşündüm ve bir aylık yavrumu kucaklayıp evi terk etmenin en doğru şey olacağına karar verdim. Yavrumu, altı çıplak bir şekilde kucaklayıp kendimi attığımda merdivenin altından da gaz geldiğini gördüm. Evin içindeki eşime de yukarı çıkmasını söyleyerek üst kattaki komşumuza sığındım. Eğer o komşumuz olmasa veya evde kısa bir süre daha zaman kaybetsem gaz yayılmaya başlasa yavrumuzla birlikte nefes alamayarak ölebilirdik. Polis terörü ile en yakınımızda evimizde, yuvamızda karşılaştık.”

Eve sinen gaz kokusunun baş ağrısı ve gözlerde yaşarmaya neden olduğunu dile getiren Oğuz, “Bir aylık bir bebek sahibi olduğumuz düşünüldüğünde evdeki neredeyse her şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Bunun hesabını kim nasıl verecek?” diye sordu.

CHP, MECLİSE TAŞIYOR

Olayın peşini bırakmayacağını da sözlerine ekleyen Oğuz’un konuya ilişkin ifadeleri şöyle: “Beyoğlu Nöbetçi Savcılığı’nı arayarak evime gaz bombası atıldığı bilgisini verdim. Bu durumdan dolayı şikâyetçi olacağım. Ne yapmam gerektiği konusunda bilgi aldım. Saat 16:00 dolaylarında polis ekipleri gelip evde inceleme yaptı. Evde bulunan gaz kapsülü delil olarak alındı.”

Bütün süreci fotoğraflayan Oğuz, dilekçesini nöbetçi savcılığa iletti. Bunun yanında Oğuz, yaşadığı durumu İstanbul CHP milletvekili Melda Onur’a da anlattı. Melda Onur, Cevdet Oğuz’un başından geçenlerle ilgili bir soru önergesi hazırladı. Onur, hazırladığı önergeyi İç İşleri Bakanı’nın cevaplaması istemiyle yarın Meclis Başkanlığı’na sunacak.

GAZİ MAHALLESİ’NDE DE...

Öte yandan İstanbul Gazi Mahallesi’nde düzenlenen Uludere eylemi sırasında da bir eve gaz fişeği isabet etti. Evde bulunan yedi yaşındaki çocuk ile annesi başından yaralandı. Fenalık geçiren anne ile çocuğu hastaneye kaldırıldı. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, yarın Meclis’e bu iki olayla ilgili soru önergesi verecek.

İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA’YA SORDU

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Meclis’e vereceği soru önergesinde Sıraselviler ve Gazi Mahallesi’ndeki iki olayı özetledi. Gaz fişeklerinin evlere isabet etmesinin istisnai bir durum olmaktan çıktığını belirten Onur, önergesinde şu ifadeleri kullandı: “Protestolar ülke genelinde yükselen toplumsal muhalefet ile artmaktayken, polisin müdahalesi yalnız sokağa yönelik değil, evinde ikâmet etmekte olan haneleri da tehdit eder bir hâle gelmiştir.” Onur, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya şu soruları yöneltti: “Biber gazı fişeklerinin evlerden içeri girmesi dolayısıyla zarar gören ailelere maddi ve manevi tazminat söz konusu mudur?”, “Biber gazı fişeklerini haneye doğru atan kolluk kuvvetleri MOBESE kameraları tarafından belirlenmekte midir, bu konuda sorumlu olan görevli amirler soruşturulmakta mıdır?”, “Biber gazının evlere atılması ile ilgili Bakanlığın engelleyici bir yaptırımı var mıdır?”, “Bakanlığın konu ile ilgili bir genelgesi olmuş mudur ?”