HDP, Van’da 13 göçmenin donarak hayatını kaybetmesinin insanlık utancı olduğunu belirterek, İran ve Türkiye hükümetlerinin sorumluluğunun birincil olduğunu ifade etti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, Van’ın Çaldıran ilçesinde 13 mültecinin donarak yaşamını yitirmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Göç yollarında hayatlarını kaybedenlerin sayısının her geçen gün arttığı belirtilen açıklamada, insani krize dönüşen bu sorunun çözümüne dair uluslar arası toplumun duyarlılık göstermediğinin altı çizildi. Açıklamada, bu durumun küresel çapta yasa dışı insan ticaretini büyüttüğü ifade edildi.
 
‘İNSANLIĞIN UTANCI OLARAK HATIRLANACAK’
 
Son 6 ayda 100’e yakın mültecinin boğularak, donarak ya da trafik kazalarında yaşamını yitirdiğine dikkat çekilen açıklamada: "13 mültecinin Çaldıran’da donarak yaşamını yitirmesi önceki trajediler gibi insanlığın utancı olarak hatırlanacaktır. Çaresiz insanları dağlarda ölüme sürükleyen, karayollarında, göllerde, denizlerde katleden insan tacirlerinin devletten ya da devlet imkanlarını kullanan kişilerden destek almaksızın bu kadar pervasızca şebekeler oluşturması mümkün değildir. Bu insanların yaşamlarını kaybetmelerinde İran ve Türkiye hükümetlerinin sorumluluğu birincildir" denildi. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olmak üzere ilgili tüm uluslararası kurumlar ve uluslararası topluma inisiyatif alma çağrısında bulunulan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Türkiye-İran Sınırında yaşanan trajedilerin önlenmesinde inisiyatif alabilmelidir. İran ve Türkiye hükümetlerinin doğru politikalar üretmeyerek dolaylı biçimde desteklediği insan ticareti şebekelerinin çökertilmesi son derece kritik ve öncelikli bir mesele olarak karşımızda durmaktadır. Mültecilerin katledilmesinde sorumluluğu bulunan şebekelerin ortaya çıkarılması için vakit kaybetmeksizin soruşturma başlatılmalıdır. HDP olarak İran ve Türkiye hükümetlerini insanlık onurunu ve insan haklarını esas alan politikalar doğrultusunda çözüm üretmeye çağırıyoruz.”