Suriye'nin Kuzeybatısındaki cihatçıların elindeki tek kent olan İdlib'e Suriye ordusu operasyona hazırlanıyor.

İdlib'e en yakın kent Hatay'daki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri sınır komşuları olan İdlib'e operasyonun yapılıp cihatçı örgütlerin oradan çıkartılmasını istiyor.

Türkiye’nin 12 gözlem noktasının bulunduğu  İdlib önemli bir sınır vilayeti ve savaşın kaderini belirleyecek son yer.

İdlib, Mart 2015'te ABD'nin desteği, Katar ve Suudi Arabistan'ın desteğiyle oluşturulan 'Fetih Ordusu' tarafından, ele geçirilmişti.

 Ancak 'Fetih Ordusu'nu oluşturan iki ana grup el Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ve Ahrar'üş Şam, Nusra'nın (şimdiki adıyla Heyet Tahrir el Şam) zaferiyle sonuçlanan sert çatışmalara girdiler.

Netice itibariyle vilayet, kuzey sınırı ve kent merkezi başta olmak üzere büyük oranda El Kaide bağlantılı Tahrir Şam Heyeti'nin kontrolü altında ve bölgede 'şeriat' düzeni geçerli. Kent cihatçıların elinde olduğu için sınır kapıları da ticarete kapalı.

İdlib muhaliflerin elindeki tek büyük bölge. Ama burada El Kaide terör örgütünden ayrılanların kurduğu Heyet Tahrir el Şam adlı örgütün etkinliği söz konusu. Bölgenin tamamı bu terör örgütünün kontrolünde değil. Özgür Suriye Ordusu ve diğer ılımlı muhaliflerin de İdlib'de önemli bir gücü olduğu biliniyor.

Suriye ordusunun Rusya'nın desteğiyle yapacağı İdlib operasyonu zamanlama açısından henüz net değilken, İdlib kentine en yakın olan Hatay kentindeki siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve halk, Suriye Ordusunun bir an önce yanı başlarındaki İdlib kentine operasyon yapmasını istiyor.

Sputnik’ten Hikmet Durgun’un haberine göre, Hatay'da siyasi parti temsilcileri, operasyonla birlikte cihatçıların bölgeden temizleneceği ve böylelikle kendilerinin de güvende olacağını belirtiyorlar.

Suriye savaşından önce Suriye Devleti ile sınır kapıları olmasından dolayı büyük bir gelir elde eden Hatay esnafı, sınır kapılarının 6 yıldır kapalı olmasından dolayı perişan durumda.

Hatay halkı, İdlib'in alınmasıyla sınır kapılarının ticarete ve insan geçişlerine yeniden açılacağını düşünüyor. Hatay ile İdlib arasında 3 sınır kapısı bulunuyor.

Suriye savaşından önce Sınır kapılarının bulunduğu Yayladağı, Kırıkhan ve Reyhanlı'daki insanların birçoğu, sınır kapısından geçimini sağlıyordu.

Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) PM üyesi ve aynı zamanda Hatay bölgesi sorumlusu olan Hülya Kavuk, İdlib operasyonun biran önce başlatılması gerektiği çağrısında bulundu.

Kavuk, "Cihatçılar sokaklarda kol gezmeye başladılar. Sokaklarda hiçbirimiz rahat yaşayamaz olduk. Patlamalar oldu. Reyhanlı patlamasında 42 kişi hayatını kaybetti. O dönem Türkiye'deki siyasi irade buradaki halkları karşı karşıya getirmek istedi ve mültecilerle ilgili birçok sorun yaşandı”

'HATAY DİKEN ÜZERİNDE YAŞIYOR'

Kavuk, şöyle devam etti:

Ekonomik olarak sıkıntı çeken Hatay halkı aynı zamanında mültecileri misafir etmek zorunda kaldı. Hatay'da ciddi bir işsizlikle karşı karşıya kalındı. Çünkü Suriyeliler çok daha ucuza çalıştığından, bölgenin yerlileri iş bulamadı. Hatay halkı şu an diken üzerinde yaşıyor. İdlib operasyonu konuşur konuşulmaz buraya mültecilerin gelip yerleşeceğine ilişkin söylentiler başladığından beri Hatay halkı diken üzerinde. Suriye'deki savaşın bitmesi hepimizin temennisi. Orada nasıl bir düzen olacağı ile ilgili ise Suriye halkının karar vermesi gerekir. Ancak uluslararası dengeler ve emperyalist ülkeler, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Suriye'deki halkları da birbirine kırdıran ve birbirlerine karşı düşmanlaştırmaya çalışan politikalar izliyor. Biz Hatay halkı olarak kaygı ile izliyoruz. Hatay'da da askeri bir hareketlilik var. Sınıra birçok sevkiyat yapılıyor. Bir an önce bu emperyalistlerin ve beslediği cihatçı örgütlerin defolup gideceği günü bekliyoruz.

‘HALK ESKİ YAŞAMINA DÖNMELİ'

Sınırlarımız savaş başladıktan beri ardına kadar açık. Bu yüzden kaygı yaşıyoruz. Oradaki halk eski yaşamına dönmeli ve savaş da bir an önce bitmeli. İdlib operasyonu, Hatay haklarını koruyacak şekilde yapılmalı. Çünkü İdlib'e yapılacak operasyondan sonra oradaki cihatçıların büyük kısmı Hatay sınırlarına gelecek. Türkiye hükümetini Hatay hakkını korumaya davet ediyorum. Ne zaman ki dünyada ezilen halklar elini çeker savaşları yaratmazlarsa ben eminim ki tüm halklar kardeşçesine yaşar. Suriye'deki halklar kendi kaderlerine kendileri karar vermeliler."

'AKP YANLIŞ YERDEN TARAF SEÇTİ'

HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant da İdlib'e operasyonun biran önce başlatılmasını ve cihatçıların oradan temizlenmesi gerektiğini savunarak şöyle devam etti: "7 yıldır uluslararası müdahalelerden kaynaklı olarak, Suriye'de yaşanan yıkım yüzünden Hatay'da yaşayan halklar ekonomik, siyasal, toplumsal ve psikolojik anlamda ciddi zararlar gördüler. Türkiye'de, savaşın en şiddetli hissedildiği kentlerin başında Hatay gelir.

'İDLİB'DEKİ CİHATÇILARIN KONTROL EDİLMESİ ÇOK ZOR'

Son süreçte ise cihatçı güçlerin Suriye'de alan kaybetmelerinden kaynaklı olarak, toplandıkları ana merkezi İdlib'dir. İdlib'deki kimi haber ajansları, kentte 80 bin cihatçının toplandığını söylüyor. Hatay halkları bundan kaynaklı korku yaşıyor. Bunların kontrol edilme şansı çok çok zayıf. Suriye savaşı başladığından beri Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten AKP anlayışı yanlış yerden taraf seçti. Savaş ilk başladığı anda Suriye'de savaşın tarafını değil, barışın tarafı tercih etmiş olsaydı bugün bu olayları yaşamış olmazdık.

'TÜRKİYE, BARIŞ YANLISI OLMALI'

Türkiye, savaşın yanında yer alıp Suriye rejiminin yıkılmasına yönelik cihatçı yapılara açıktan destek vermesiyle bizleri ciddi anlamda zor durumda bıraktı. Hatay'da yaşayan halklar, yanı başlarında insanları diri diri yakan, kafalarını kesen bu katiller sürüsünden tedirgindir. Biz, İdlib'e yapılacak  olası bir operasyonu doğru buluyoruz. Ama İdlib'teki olacak olan operasyonu sırasında sivil halkın zarar görmesi söz konusudur. Bu yüzden operasyon yapılırken sivillerle cihatçılar birbirlerinden ayrılmalı. Biz baştan beri Türkiye'nin Suriye'deki konumunu sürekli eleştirdik, eleştirmeye de devam edeceğiz. Türkiye savaş değil, barış yanlısı olmalı. Temennimiz bölge halkının çıkarımıza yapılacak çalışmalardır."

'ZAFERİN SON HALKASI İDLİB OLACAKTIR'

İmam Ali Derneği yöneticisi İbrahim Kanatlı ise, İdlib operasyonunu olumlu bulacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Hatay halkı Suriye halkına kardeş olarak bakıyor. Komşu Suriye'de yaşananlar elbette burayı çok etkiledi. Suriye'deki yönetim, emperyalist ülkelerin maşalığını yapan terör örgütlerine karşı büyük bir zafer kazandı. Zaferin son halkası ise İdlib olacaktır. İdlib'te yaşayan Sivil halkın zarara uğratılmasına gönlümüz razı olamaz. İdlib operasyondan sonra Suriye'deki sınırların açılmasını bekliyoruz. Çünkü Hatay halkı eskiden akrabaların yanına gidiyordu. Eskiden ticaret de vardı.

İdlib operasyonundan sonra Suriye halkı bütün etnik gruplarıyla birlikte rahat nefes alarak bir an önce kendini toparlayacaklar. Hatay halkı, Suriye'deki bu olaylardan ekonomik ve sosyal açıdan çok etkilendi. Gönlümüzden geçen, Suriye'deki olayların bir an önce bitmesidir. Hatay halkının bir an önce oradaki akrabalarıyla buluşmasını Temenni ediyoruz."

'İDLİB'DE YAŞAYAN SİVİL HALK VARSA TAHLİYESİ ÖNEMLİDİR'

Avukat Anıl Cevahir Can da, "İdlib Savaşı Radikal örgütler açısından son halkası Suriye'nin her yerinde savaşıp oraya kaçan bütün cihatçı selefilerin bulunduğu yer. Orada 70 bin cihatçı selefi bulunuyor. Orada yaşayan sivil Halk varsa tahliyesi de önemlidir. Cihatçıların kılık değiştirmeden kaçmamasını umuyoruz. İdlib, Amerika'nın destekçisi YPG'nin dışında, diğer muhalif grupların son halkasını oluşturuyor.

Suriye eski toprak bütünlüğüne döner. Orada bulunan cihatçılar ya Suriye'yi terk etmeli, ya da sonuçlarına katlanmalı. Bizim de bölge halkı olarak da umudumuz, İdlib meselesi çözülürse Suriye'de Amerika kontrolündeki YPG'nin durumunun ortaya çıkması. Umut ediyoruz oradaki yaşayan Kürt halkı, Amerika'nın kontrolünde Savaşı sürdürme beklentisi içinde olmaz. Yoksa onların da sonu akıbeti İdlib'teki cihatçı selefilerin gibi sonu olur.

'BEKLENTİMİZ, TERÖRİSTLERİN BURAYA GETİRİLMEMESİDİR'

Beklentimiz, Hatay halkı olarak oradaki teröristlerin buraya getirilmemesidir. Oradaki cihatçılar, 'Ne de olsa Türkiye sığınacağız' dediğinde, ne bölge halkının ne de ülkenin onları kabul etmemesi gerekiyor. Sonuçta Hatay yüzyıllardır kardeşçe yaşıyor. Suriye'den gelecek cihatçılar ülke bütünlüğü açısından sıkıntı yaratır. Daha önce bu örgütlerin ülkemizde yaptıkları da bellidir; patlamalar katliamlar. Biz cihatçıların buraya gelmesini istemiyoruz. Ümit ediyoruz ki İdlib operasyonu zaferle sonuçlanır, Suriye'deki savaş biter oradaki Selefi cihatçılar yok olur. Umarım, Suriye eski bütünlüğüne geri döner" dedi.

Hatay sakinlerinden Cem Küçük ise, görüşlerini şöyle ifade ediyor: "Operasyonun bir an önce yapılması gerekiyor. İdlib, Suriye'nin önemli bölgesidir. Suriye'nin toprak bütünlüğünü korunması için son nokta olan İdlib'interör unsurlarından bir an önce temizlenmesi gerekiyor. Suriye devletinin de geri adım atmayacağım düşünüyorum. Bu operasyon en yakın zamanda yapılmalı ve İdlib terör unsurlarından temizlenmeli. Orada üç buçuk milyona yakın sivil var. Siviller bu saldırı sonucunda zarar görebilir ancak siviller Suriye'deki güvenli bölgelere de taşınabilir. Yaklaşık üç dört gündür Rusya'nın hava saldırıları var. Rusya belirli noktalara hava saldırıları düzenliyor. Rusya'nın bu hava saldırılarını yapılması gerekiyor. Suriye devleti de 3 gün önce topçu atışları yaptı. Belirli bölgeleri vuruyorlar ve bu bölgeler kesinlikle sivillerin olmadığı bölgeler. Suriye, şu anda zafere doğru gidiyor. Türkiye Suriye hükümetiyle bir an önce masaya oturup bu konuyu bir an önce çözmelidir."

Kaynak: Sputnik