AKP-MHP ittifakının erken seçim tarihini 24 Haziran olarak açıklanmasının ardından gözler ana muhalefet partisi CHP'nin cumhurbaşkanı adayına çevrildi.

Parti içinden isimler peşi sıra adaylığını açıklasa ve kulislerde hala birden fazla isim konuşulsa da CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun vereceği kararı bekliyor.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı için ilk olarak parti sözcüsü Bülent Tezcan'ın Kılıçdaroğlu'nu işaret eden açıklamasının ardından, Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de "en güçlü adayın" Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, Erkek yaptığı açıklamada CHP'nin adayıyla ilgili son kararın Salı günü yapılacak Parti Meclisi toplantısında verileceğini söyledi.

Parti içinden ilk adaylık açıklaması Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'dan gelmiş olsa da, kulislerde bu hamle Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday olmak konusunda ikna etme çabası taşıyan bir hamle olarak yorumlanıyor.

Zira parti içindeki kaynakların aktardığına göre, son kongrede Kılıçdaroğlu'na karşı genel başkanlığı kaybeden Muharrem İnce'nin de Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olacağını konuşuluyor.

ÖZTÜRK YILMAZ: KILIÇDAROĞLU ADAY OLURSA DESTEKLERİM

BBC Türkçe'ye konuşan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz ise kendi adaylık açıklamasının 'Kılıçdaroğlu üzerinde baskı kurmak' olduğu yorumlarına katılmıyor ve adaylığını şöyle değerlendiriyor:

"Elbette Genel Başkanımıza düşüncelerimi açtım. Aday olması durumunda sonsuz desteğim var ama aday olmaması ve partinin de bu görevi bana tebliğ etmesi halinde, ben adayım."

"Partim bu görevi bana değil de başka bir adaya verirse ona da saygı duyarız. Ama kaybedildiği takdirde ben en azından tarihsel olarak bir sorumluluğu üstlenmiş olacağım."

Yılmaz gerek parti içinde gerek parti dışındaki diğer siyasi partilerden de son bir senedir kendisinin aday olmasına yönelik taleplerin iletildiğini söylüyor ve cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ziyaretini hatırlatarak, 'toplumu birleştirebilecek bir dil bulabiliyorum' diyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın isimler, genel başkanın kendisine iletilen tüm talepleri değerlendirdiğini ancak henüz kesin karara varmadığını söylüyor.

CHP'DE ERKEN SEÇİM KARARI İÇİN 'DANIŞIKLI DÖVÜŞ' YORUMLARI ÖNE ÇIKIYOR

CHP içindeki siyasetçiler, MHP'nin talebiyle gidilen erken seçimin AKP ile 'danışıklı dövüş' olduğu konusunda hemen hemen aynı fikirde görünüyor ve bu kararın 'ülkenin yönetilemez hale gelmesinden' kaynaklandığını düşünüyor.

Ön seçim açıklamasının ardından muhalefet kulisinde konuşulanların arasında, açıklamadan yaklaşık bir hafta önce Bahçeli ve Başbakan Binali Yıldırım arasında yapılan toplantıda ön seçimle ilgili konuların konuşulduğu bilgisinin sızdığı iddiaları da yer alıyordu.

Genel Başkan Yardımcısı Fikri Sağlar, "Bu ciddi bir ekonomik çöküşün ve Türkiye'deki siyasetin sıkışmışlığının bir sonucu. Ortalıklarda büyük adımlarla dolaşan AKP'nin kazanamayacağını anlaması ve dolayısıyla ancak bir baskın seçimle kurtulabileceklerini düşünmesinin bir sonucudur" diyor.

CHP Manisa Mİlletvekili Tur Yıldız Biçer ise 'danışıklı dövüş' fikrine biraz daha mesafeli ve erken seçim talebinin Erdoğan'da prestij kaybına yol açtığını söylüyor:

"24 saat içinde iki farklı açıklama yaptı, sanki kafasına bir silah dayanmış gibi. Açıklamasında bahsettiği, erken seçimi zorunlu kılan sorunlar dünden bugüne gelişen sorun değil ki? Bu açıdan çok garip bir durum olduğu ve bize açıklamaları gereken başka şeyler olduğu kanaatindeyim."

Biçer de, "Çaresizliklerinin ne kadar derin boyutta olduğunu kendi kitlelerinin görmesini bekliyorum. AKP'ye oy vermiş bir vatandaşın, "Biz seni Cumhurbaşkanı da seçtik, sen daha ülkeyi 2019'a kadar götüremedin demesi gerekiyor" diyor.

CHP HAZIRLIKSIZ MI YAKALANDI?

CHP'li siyasetçiler 'her zaman bir seçime hazır olduklarını' ifade etse de, erken seçim kararından sonra yaşanan Cumhurbaşkanı adayı tartışmaları ve parti içinden peş peşe gelen adaylık açıklamaları bu ifadeyi zayıflatıyor. Son kararın verileceği duyurulan tarihten önce adaylığını açıklayan isimler arasında bulunan İstanbul Milletvekili Didem Aydın, Cumhurbaşkanlığı adaylığını şöyle duyuruyor:

"Partimizin hemen her kademesinde bilfiil çalışmış bir evladı olarak, Cumhurbaşkanı aday adaylığımı geleceğe ışık tutacak bir yol haritasıyla beraber siz milletvekili arkadaşlarımın, Parti Meclisi üyelerimizin, parti emekçilerimizin ve tüm halkımızın takdirlerine sunacağım."

CHP PM üyesi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Gaye Usluer, "Adayımız yok değil, açıklanmış bir adayımız yok. Biz kapalı kapılar ardından tüm ittifak görüşmelerimizi yapıyor ve adaylarımızı değerlendiriyoruz" diyor.

CHP'nin bu şartlar altında parti içi ön seçim yapıp yapamayacağı da şu ana dek belirsizliğini koruyor.

Öyle ki muhalefet kulisinde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'a partililer tarafından yöneltilen ilk sorular arasında, bu durumda ön seçimin yapılıp yapılamayacağı da yer alıyordu. Altay ise son tüzük değişliğini de göz önünde bulundurarak, bu konuda YSK'nın seçim takviminin ve Parti Meclisi kararının belirleyeceği olacağını söylüyor.

Biçer ise, "Milletvekilleri sıralarının nasıl belirleneceği konusunda belki bir muamma olabilir. Biz her zaman ön seçim yapan bir partiyiz, öyle gelen milletvekilleriyiz. Fakat bu durumda belki ön seçim yapılmasına yeterli bir süre kalmayabilir" diyor.

CHP başka partilerle ittifak yapacak mı?

Kulislerde ittifak konusu da belirsizliğini koruyor. Bazı milletvekilleri tüm muhalefetin topyekün bir ittifak içinde olması gerektiğini düşünüyor.

Ancak bazı milletvekilleri ise Metropol araştırma şirketinin son seçim anketini göz önünde bulundurarak, herhangi bir partiyle kurulacak ittifakın CHP'nin oylarını düşüreceğini savunuyor.

Bu noktada CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabilmek için, ittifaktan öte Cumhurbaşkanı yardımcıları adaylarını belirlerken stratejik davranacağı yorumları ağırlık kazanıyor.

Cumhurbaşkanı adayı parti içinden seçilse dahi, seçimin ikinci tura kalması halinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı adaylarının diğer siyasi partilerin belirlediği isimler arasından seçilebileceği fikri hakim.

Kaynak: BBC Türkçe