NTV ve Star TV'nin ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kuvvetler ayrılığı konusunu ve ODTÜ'de yaşanan olayları da değerlendirdi. Erdoğan kuvvetler ayrılığını savunduklarını belirtirken, 'erkler arası yetki ihlaline karşıyız' dedi; ODTÜ olayları konusunda ise sert sözlerle hem üniversite yönetimini hem de öğrencileri eleştirdi; polisin ise haklı olduğunu savundu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şu şekilde:

"KUVVETLER AYRILIĞINI EN GÜÇLÜ SAVUNAN PARTİYİZ"

"Bu gerçeği 75 milyonun benden dinlemesini istiyorum. Türkiye'de kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan partinin lideriyim. Bu konuyu bir defa altını çizerek güçlü bir şekilde ifade edeyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin.

Biz içerikle ilgili sıkıntılarımızı dile getirdik. Ben başbakan olarak ülkem adına konuşuyorum. Kuvvetler ayrılığı dediğimiz yasama, yürütme, yargının hareket alanı vardır. Birbirlerinin alanına giremezler. Hepsinin alanı bellidir.

367 olayında yargı yasama organına müdahale etti

Ama ülkemizde öyle olaylar yaşandı ki. Yargı yasamanın da yürütmenin de alanına girmiştir. Özellikle 367 olayında yargı, yürütmenin alanına müdahil oldu. Yargının yerindelik değerlendirmesi yapması doğru değildir."

"GALATAPORT'U, DİĞER PROJELERİ HAREKETE GEÇİREMİYORUZ"

"Biz hükümet olarak adım atıyoruz. Galataport'un satışı olayını yargı engelledi. Bizim yapmamızı engelleyen yasama maddesi yok.

Bu engellemelerde kaybeden millet oluyor. Bizim burada karşı olduğumuz yerindelik kararıdır. Erkler arası yetki ihlaline karşıyız. Biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz. Çünkü bunun bedelini ağır ödedik.

Yargının yasalara aykırı olduğu karar varsa denetim hakkı vardır. Kent hastaneleri diye projemiz var. 5 yıldır bunu bürokratik engellemeler nedeniyle hayata geçiremiyoruz. Konya'daki konuşmamda ben bu sıkıntıları dile getirdim.

Bu engellemeler maliyetleri artırıyor, önemli projeleri hayata geçirmemizi engelliyor, kredi kuruluşlarının kredi vermesinin önüne geçiyor.

Bu her zaman olmuyor, ama zaman zaman olması bile bize çok şey kaybettiriyor. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmadaki yarışta geri bırakıyor."

"TUTUKLAMALARIN ARTMA NEDENİ ADALET SİSTEMİNİN HIZLI ÇALIŞMASI"

 "Şu anda cezaevlerine giriş tutuklama sayısı artmaya başladı. Bunun nedeni, adalet sisteminin hız kazanmasıdır.

Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı kalkmıyor. ABD'ye baktığınızda inceleme sistemi çok güçlü. Atatürk döneminde yetki Meclis'e bağlanmıştı. Gazi o zaman kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetler birliğinden bahsediyordu. Belki bunu savaş şartları nedeniyle yaptı, ama uzun süre kullanıldı.

Benim arzum parlamentonun gücünü daha da artırmak. Referanduma daha da açık yapıyı güçlendirmemiz lazım.

Ben herkesin yerli yerinde bazı kanaatlerini sergilerken, eğip bükmeden bunları konuşmamız lazım. Yani terör konusunda, terörle mücadelede ittifak sağlayamıyorsak bu bizim için büyük bir açıktır. Burada bir kan varsa kanla temizleyemezsiniz."

ODTÜ OLAYLARI

Erdoğan, "polisin orantısız güç kullandığını düşünüyor musunuz, gözaltıları nasıl değerlendiriyorsunuz, öğretim görevlileri 'öğrenciler tarafından bir hareket gelmeden polis gaz attı' dedi, ne düşünüyorsunuz?" sorularına yönelik olarak şunları söyledi:

"BU PROTESTO DEĞİL"

"Ben üniversitenin yönetimini anlamış değilim. Samimi değiller. Biz 6 ayda bir bilim ve teknoloji toplantısı yaparız. Bu toplantıya yüzün üzerinde teknokrat-bürokrat katılır. Bir keresinde böyle bir öğrenci grubu, bizim toplantı yaptığımız yeri taşlamaya başladı. Böyle bir toplantının yapıldığı yer protesto adı altında taşlanabilir mi? Tabi polisler geldi o zaman hemen çembere aldı, öteledi bunları.

"Şimdi, polis oraya ne diye geldi. Durup dururken mi? Çantaların içinde molotoflar vs. var. Araba lastikleri yakılıyor. 300-400 kişilik grup. Bu protesto değil; bu eylem başlayınca öncüler takviye istediler ve onları orada çembere aldılar."

"DERSE GİRMEZSEN GİRME!"

Erdoğan üniversite yönetiminin polis şiddetini kınama tavrını ise şöyle değerlendirdi:

"Siz nasıl bir üniversite yönetimisiniz? Orada uydu fırlatılıyor. Gururlanmanız lazım. Siz nasıl öğretim görevlisisiniz. Eğer böyleyse bu ülke batmış, bitmiş. Orada gurur yerine, lastik yakılıyor. Bunlarda bu heyecan yok. Ne rektöründe ne akademisyeninde. Utanmadan 'polisin olmadığı üniversite istiyoruz, derslere girmiyoruz' diyorlar. Girmezsen girme. Girsen ne olur girmesen ne olur?

"MEDYA NİYE BUNLARI SAHİPLENİYOR"

"Bir kısmı terör örgütü mensubu. Medya niye bunları sahipleniyor. Ülkenin bakanları oraya gidiyor, fatura polise çıkarılıyor. Orada lastik yakılmamış olsa polis oraya ne diye gelsin? Bu güvenlik tedbiri alınacak tabi ki."