DEMOKRAT HABER / ANKARA

 

Sayısız defa Ankara Büyükşehir Belediyesi’yle karşı karşıya gelen Dikmen Vadisi sakinleri yeni bir yıkım teşebbüsünün gergin bekleyişi içerisinde. Vadi sakinleri direniş hazırlıklarını sürdürüyorlar. Vadi sakinlerinin verdiği bilgiye göre, yıkım hazırlıklarını sürdüren Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler yarın (13 Kasım) sabah 05:00 sularında emniyet kuvvetleriyle birlikte harekete geçecek.

 

Dikmen Vadisi sakinlerinden edinilen bilgilere göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi yıkım hazırlıklarında sona yaklaştı. Yıkımda görev alacak işçilerin belirlendiği, bir hafta sürmesi planlanan yıkımlar için çevre illerden çevik kuvvet takviyesi istendiği, direnişi örgütleyecek kişilerin gözaltına alınacağı, ilk hedefinse Vadi’deki mücadelenin merkezi konumundaki Barınma Hakkı Bürosu olduğu ileri sürüldü. Vadiye giden yolların kesilerek basın mensubunun görüntü almasının engelleneceği de iddialar arasında.

 

MÜCADELE 2006’DAN BERİ SÜRÜYOR

 

Ankara’daki Dikmen Vadisi’nde vatandaşlar ve Büyükşehir Belediye arasındaki “kentsel dönüşüm” kavgası 2006’da başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, 17 Şubat 2006 tarihli Meclis kararıyla, Dikmen Vadisi kentsel dönüşüm kapsamına alınmıştı. Plan, Vadi’de yaşayan vatandaşların yerinde iskan talebini görmezden geliyor, bu kişilerin Belediye’nin belirleyeceği koşullarla şehrin bilinmeyen bir köşesinde ev sahibi veya kiracı haline getirilmesini öngörüyordu. Bu gelişme üzerine hukuk savaşı başlatan Dikmenliler, yargıdan çıkan yürütmeyi durdurma ve projenin iptaline ilişkin kararlara karşın mücadelelerini sürdürüyorlar.

 

Vadi, özellikle 1 Şubat 2007’de gerçekleşen olaylarla Türkiye gündemine gelmişti. Sabahın erken saatlerinde beraberinde Belediye’nin yıkım ekipleriyle bölgeye gelen Çevik Kuvvet, mahalleliye önce tazyikli su, sonra da gaz bombalarıyla saldırmıştı. Çatışmaların gün boyu sürmesinin ardından vadideki polis kuşatması son bulmuş, 18 kişinin yaralandığı olaylarda 16 kişi ise gözaltına alınmıştı.

 

2006’dan beri Büyükşehir Belediyesi’nin usulsüz yıkım teşebbüslerine karşı kendini savunan Vadi halkı, yalnızca dozer ve panzerlerle değil, keyfi uygulamalara karşı da mücadele ediyor. Kentsel dönüşüm kararının alınmasından sonra Dikmen Vadisi’nin elektrik ve su gibi temel ihtiyaçları karşılanmamaya başlamış, bölgeye uzun süre telefon hattı bağlanmamış ve Belediye’ye bağlı birimlerin hizmetlerine son vermeleriyle birlikte bölgedeki şehir şebekeleri kullanılamaz hale gelmişti.

 

YARGI İPTAL ETTİ, BAKANLAR KURULU DEVREYE GİRDİ

 

Dikmen Vadisi 4-5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi’ni “kamu yararı taşımadığı” gerekçesiyle 2009 yılında iptal edildi. Fakat Dikmen Vadililer’in sevinci uzun sürmedi. İlk mücadeleyi kazanan Dikmen Vadisi halkı, bir yıl sonra Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden yıkım tehdidini hisseder oldu. 5998 sayılı, Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 17 Haziran 2010’da TBMM’de kabul edilmesinden kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, kentsel dönüşüm projeleri, kamu yararını gözeten bir amaçla planlanmasa dahi uygulanabilir hale getirildi.

 

AKP’NİN KENTSEL DÖNÜŞÜM KARNESİ PARLAK DEĞİL

 

Van depreminden sonra Başbakan ve bakanlar, kentsel dönüşümü tek çare olarak işaret etseler de, AKP’nin şimdiye kadar gerçekleştirdiği projeler, geleceğe dair ümit vermiyor. Şimdiye kadarki kentsel dönüşüm projelerinde, dönüşümün gerçekleştiği mahallelerde yaşayanlara yerinde iskan hakkı tanınmadı. İstanbul’da Ayazma, Sultangazi ve Sulukule’de, Ankara’da ise Dikmen Vadisi’nin yanı sıra, Mamak ve Yenimahalle’de yapılan dönüşüm projeleri yerel halkı mağdur etmiş, binlerce kişiyi olumsuz yaşam koşullarıyla baş başa bırakmıştı.

 

THE GUARDİAN: ‘İNŞAAT RANTI MAĞDUR EDİYOR’

 

Türkiye’deki kentsel dönüşüm tartışmaları yurtdışında da yankı buluyor. Önceki günlerde Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesi’nin sonuçlarına yer veren İngiliz The Guardian gazetesi, bölgedeki Romanların deprem riski sebebiyle Sulukule’den zorla tahliye edildiğini ve kent merkezine 50 kilometre mesafedeki Taşoluk’a sürgün edildiğini okurlarına duyurmuştu. Bölge halkının konutlarının metrekare başına 500 TL bedelle kamulaştırdığını anımsatan gazete, bölgeye yeni yapılan konutlarınsa metrekaresi  4 bin TL bedelle satışa çıkarıldığını aktarmıştı.