HDP Eş Başkan Yardımcıları Alp Altınörs, Fatma Kurtulan ve HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile DİP Genel Başkanı Sungur Savran, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay ve SYKP Eş Genel Başkanı Sayın Nejla Kurul'un da aralarında bulunduğu siyasal parti ve demokratik kitle örgütlerinden oluşan heyet Şırnak’ın Cizre ilçesinde incelemelerde bulundu.

Arama noktalarından geçen heyete akrep tipi  ve Ranger adlı zırhlı araçlar ile çok sayıda polis takip etti. Polisler heyete, taziye ve benzeri ziyaretler dışında basın açıklaması veya herhangi bir etkinlik düzenledikleri taktirde uyarmaksızın müdahale edeceği tehdidini sık sık yineledi. Heyet ilk olarak Nur Mahallesinde bulunan ve ağır tahribata uğrayan HDP, DBP ilçe binalarını ziyaret etti. Burada dayanışma duyguları ifade edildi.

Cizre Belediyesi'ni ziyaret eden heyeti karşılayan Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, 79 gün süren saldırılar ve ardından süren kuşatmaya ilişkin bilgilendirmede bulundu.

Heyet üyeleri daha sonra Nur, Cudi ve Sur mahallelerinde devlet güçleri tarafından katledilenlerin ailelerine taziye ziyaretlerine bulundu. Heyet, Cudi Mahallesi'nde bulunan ve kamuoyunda "Birinci Vahşet bodrumu" olarak bilinen katliam yerini de inceledi.

'BAŞKA BİR CİZRE İLE KARŞILAŞTIK'

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, devletin katliam ve vahşetine tanıklık eden Cizre halkı ile dayanışmak üzere ziyareti gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Cizre halkının yaralarını dayanışma ile sarabileceklerini hatırlatan Gürkan şunları söyledi: "Cizre ağır yaralıdır ama ölüm döşeğinde yatan bir hasta değil. Esas olarak hükümetin savaş politikaları karşısında inadına özgürlüğü ve demokrasiyi savunmak en önemli sorumluluklarımız arasında yer alıyor. Bizler de demokrasi ve özgürlük adına sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Cizre halkı ile dayanışmayı sürdüreceğiz"

“DEMOKRASİ MÜCADELESİ CİZRE’DE BAŞLIYOR”

EHP Genel Başkanı Sibel Uzun da şöyle konuştu: ”Cizre halkına yapılan zulüm tüm halka yapılan zulümdür. Burada nasıl insanlarımızı kaybediyorsak batıda da birer birer bombalar patlamaya devam ediyor. Eğer demokrasi inşa edilmek isteniyorsa işte o tam da burada, Cizre’de başlıyor.”

Türkiye halkına yönelik saldırılara karşı acilen bir cephe kurulması gerektiğine vurgu yapan SYKP Eş Başkanı Prof. Dr. Necla Kurul da şunları dile getirdi: “İktidara geldiğinde toplum merkezli politikalar için yola çıkacağını söyleyen  siyasal iktidar bugün devlet merkezli politikaları ön plana almıştır.  Türkiye’yi karanlık bir renge bürümek istiyorlar. Bu noktada önümüzdeki dönem için çok büyük bir demokrasi cephesinin kurulmasına ihtiyaç var. Özellikle ana muhalefet olarak bulunan CHP’nin buraya katılması önem taşıyor. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz diyerek mücadeleyi genişletmeliyiz”.

‘KAYBEDENİN AKP OLDUĞUNU GÖRDÜK’

DİP Genel Başkanı Sungur Savran ise, “Cizre halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Burasının en kısa zamanda yeniden inşa edilmesi için sosyalistler olarak çabalarımız sürecek. Bu yaşananların bir daha olmaması için şu gerçeği bilmemiz gerekir.  7 Haziran seçimlerinde yenilgiye uğraya n AKP ve Erdoğan Kürt halkına savaş açmıştır. Bu savaşın bitirilmesi sadece barış istekleriyle, demokratik bir ülke demekle olmayacaktır. Eğer biz AKP’yi yenmezsek bu savaş bitmeyecektir. Önümüzdeki dönemi bu anlayışla birlikte mücadeleyi inşa etmemiz lazım” diye konuştu.

ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi de , “Türkiye ve Kürdistan’da AKP ve sarayın açmış olduğu bir savaş konsepti var. Bugün Cizre’de ve Kürdistan’da yaşananlar gerçek anlamıyla AKP’nin çöküşünü anlatıyor. Yürütülen savaş Hitler bakış açısıyla yürütülen bir savaştır. Burada aynı zamanda insanlık değerleri yok edilmeye çalışılıyor. Kürdistan’da kaybeden AKP’dir. Kazanlar Kürt halkı ve emekçileridir. O nedenle biz sosyalistlere de Kürdistan’da yaşananları batıya taşıyarak, daha birleşik bir hattı örmek düşüyor” dedi.

‘AKP SAVAŞ, HALKLAR BARIŞ İSTİYOR’

Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay da, “7 Haziran seçimleri sonrası bu ülkede AKP iktidarı ve saray tarafından başlatılan bu savaşta ülkemizin en acı günlerini yaşıyoruz. Yüzlerce insanımızı kardeşimizi kaybettik. Bugün kendisini ancak ve ancak savaşla ayakta kalabileceğini düşünen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkede, eşitlikten, özgürlükten, barıştan yana olan milyonlarca insan barış içerisinde yaşanabileceğine inanıyor ve bunu istiyor. Bugün ziyaretlerle bu duyguları ilettik yarın döndüğümüzde her yerde burada yaşananları ve direnişi anlatacağız” dedi.

Devrimci Parti, Kaldıraç, Alınteri, Mücadele Birliği temsilcileri de konuşmalarında  dayanışma duygularını ifade ederek  ortak mücadele çağrısı yaptılar.

Konuşmaların ardından heyet Cizre’de yakınlarını kaybeden ailelerin evlerine taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaretler sonrası Cizre’den ayrılan heyet, İdil’de de ziyaretler ve incelemelerde bulundu.

GÖNÜLLÜLER CİZRE DIŞINA ÇIKARILDI

Bu arada devlet güçleri Cizre’de Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni basarak, ilçe halkı ile dayanışmak amacıyla gelen üniversite öğrencilerini ilçe dışına çıkardı. Dernek ambarının bulunduğu binayı basan devlet güçleri, halka dağıtılacak gıda malzemelerini paketleyen öğrencileri tek sıraya dizerek, GBT (Genel Bilgi Tarama) kontrolünden geçirdi. GBT kontrolünden sonra dayanışma için gelen öğrenciler, ilçe dışına çıkarıldı.

Gerekçe olarak Şırnak Valiliği'nin "kentte toplu hareket etme ve etkinlik yapmak yasak" kararı gösterildi. (Kaynak: DİHA, Evrensel)