Ankara'da geçtiğimiz yıl uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Türkiye Fahri Konsolosu Medet Önlü'nün ölümüne ilişkin başlatılan soruşturmada delillere rağmen hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirten Önlü'nün avukatı Zelina Önlü, "Dosyanın geleceğinden endişeliyiz" dedi.

Medet Ünlü'nün öldürülmesiyle Türkiye'de silahlı saldırı sonucu öldürülen Çeçen sayısı 7'ye yükselmişti. Öldürülenlerin çoğu Rusya’ya karşı mücadele eden isimlerdi.

Tüm cinayetlerde izler Rusya’yı gösterse de Türkiye’nin siyasi çıkarları gereği olayların üzerine gitmediği iddia ediliyor.

Ankara'da 22 Mayıs 2013 tarihinde Medet Önlü'nün suikast sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin açılan soruşturmanın üzerinden bir yıla yakın süre geçmesine rağmen ilerleme olmamasına dikkat çekmek amacıyla İHD İstanbul Şubesi ve Kafkasya Forumu, Taksim Hill Otel toplantı salonunda basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Kafkasya Forumu adına Alper Hraça, yaşamını yitiren Medet Önlü'nün kızı ve avukatı Zelina Önlü ve İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi Meral Çıldır'ın yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.

'EMNİYETİN SENARYOSU HESAPTA OLMAYAN KANITLARLA BOZULMUŞTUR'

Basın toplantısında ilk sözü alan Kafkasya Forumu adına Alper Hraça, Önlü'ye yapılan suikastın ardından bir yıla yakın süre geçmiş olmasına rağmen TMK 10. Madde ile görevli Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturma dosyasının tamamlanmadığına dikkat çekti.

Hraça, soruşturmada ilerleme kaydedilmediği gibi delillerin de karartılmaya çalışıldığını söyledi. Emniyet'in saldırıyı "ticari bir mesele" olarak medyaya servis etme çabası içinde olduğunu belirten Hraça, "Suikast sonrasında, katil zanlılarının ve azmettiricinin kimliğinin belirlenmesini sağlayan deliller, hesapta olmayan bir kamera ve varlığını kimsenin bilmediği Önlü'ye ait Çeçence yazılmış bir günlük sayesinde bulunmuştur. Saldırıyı medyaya ticari bir mesele olarak servis etme çabasında olan emniyetin senaryosu hesapta olmayan bu kanıtlarla bozulmuştur" dedi.

Suikastı gerçekleştirenler ve azmettiricinin bilindiğini iddia eden Hraça, emniyetin daha önce basına sızan delillerin dahi varlığını reddeder bir tutum içinde olduğunu belirterek, "11 aydır dosya tamamlanmadığı gibi soruşturmanın genişletildiğine dair herhangi bir işaret de söz konusu değil. Gizlilik kararı dava dosyasına hukuken yetkili olmalarına rağmen Önlü ailesinin ve avukatlarının erişimine izin verilmemiştir. Dosyanın akıbeti belirsizdir. Özellikle Rusya vatandaşı olan azmettiriciye dair çok kesin bilgiler mevcutken, emniyet bu şahısla ilgili hiçbir bilgiye ulaşılamadığını iddia etmektedir" şeklinde konuştu.

'HÜKÜMETİN SORUMLULARIN BULUNMASINA YÖNELİK ÇABASI YOK'

Medet Önlü hakkında bugüne kadar hükümetten yana herhangi bir açıklamanın yapılmamasını da eleştiren Hraça, hükümetin sorumluların bulunması yönünde bir çabasının olmadığını da sözlerine ekledi.

Medet Önlü suikastına yönelik emniyet, yargı ve hükümetin tutumlarıyla ilgili ortaya çıkan soru işaretlerine dikkat çeken, Hraça, "TBMM, Başbakanlık ve Genelkurmay binalarının son derece yakınında bir konumda gerçekleştirilen suikast ardından zanlı, tüm kamera ve takip imkanlarına rağmen kaçmayı nasıl başarabilmiştir? Emniyet tüm delilleri birkaç haftada toplamasına rağmen dosyayı savcılığa neden 4 ay sonra vermiştir? Önlü'nün yakınları ve müdahil avukatlar, hakları olmasına rağmen neden aylar boyunca dosyaya erişim sağlayamamıştır? Suikastın azmettiricisi Rizvan Esbulatov neden olaydan 2 gün sonra havaalanında tutuklanıp, serbest bırakılmıştır?" diye sordu.

İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Meral Çıldır ise adalet arayışları listelerine Medet Önlü'yü de eklediklerini ifade ederek, "Adalet ayışımızın listesi çok uzun. Bu uzun listeye Medet Önlü'yü de ekledik. Medet Önlü cinayetinin aydınlatılması için mücadele edeceğiz. Bu cinayet karanlıkta kalmayacak" dedi.

Son olarak söz alan Önlü'nün kızı ve aynı zamanda avukatı olan Zelina Önlü de dava dosyası hakkında bilgi verdi.

Avukat Önlü, "Cinayetin uluslararası boyutuna dikkat çekerek, olay ticari bir mesele gibi gösterildi. Oysa daha soran çıkan belgeler ve deliller olayın ticari olmadığını ve siyasi olduğunu bununla beraber uluslararası bir bağlantısının olduğunu ortaya koydu. Bizler ailesi ve avukatları olarak dosyaya ulaşmış değiliz, sadece Adli Tıp raporunu görebildik. Medet Önlü Türkiye vatandaşıydı. Türkiye kendi vatandaşına sahip çıkamadı mı yoksa çıkmak mı istemedi? Bunun cevabını merak ediyoruz. Dosya anayasaya karşı işlenmiş suçlar kapsamında terörle mücadele davalarına bakan savcılıktaydı. Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla dava başka savcılığa aktarıldı. Biz dosyanın geleceğinden endişeliyiz" diye konuştu. (Kaynak: Dicle Haber, gusips.net)