Paris’te 9 Ocak 2013 günü katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şeylemez’i defnedildikleri kentlerde anan kadınlar, “Katledilen kadın yoldaşlarımızın hakikat arayışı ve özgürlük sevdasının sonuna kadar yürütücüsü olacağız” mesajı verdi.

9 Ocak 2013 günü Fransa’nın başkenti Paris’te uğradıkları suikast sonucu hayatlarını kaybeden Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için farklı kentlerdeki mezarları başında anma etkinlikleri organize edildi. 
 
Kadınlar tarafından organize edilen etkinliklerde Sakine Cansız Dersim’deki, Fidan Doğan ise Maraş’taki mezarı başında anıldı. Leyla Şaylemez’in Mersin’deki mezarı başında yapılmak istenen anma ise, provokasyon tehlikesi nedeniyle yapılamadı. 

Paris’te katledilen isimlerden biri olan PKK’nin kurucu üyelerinden Sakine Cansız, Dersim’deki mezarı başında anıldı. 
 
Tevgera Jinen Azad (TJA) ve HDP Dersim Kadın Meclisi üyeleri, katledilen Cansız için önce HDP İl Örgütü binasında bir anma programı düzenledi. Anmaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun katıldı.  
 
Etkinlikte Cansız, Fidan ve Şeylemez’in yanı sıra Şırnak’ın Silopi ilçesinde 4 Ocak 2016'da katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar'ın fotoğrafları da yer aldı.
 
Kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan anmada ilk olarak HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun konuştu. 
 
COŞKUN: DİRENİŞİYLE BİR SEMBOL HALİNE GELDİ
 
Coşkun, Paris’te katledilen kadınlarla birlikte aslında doğrudan kadın mücadelesinin hedef alındığını belirterek, Sakine Cansız’ın kadın özgürlük mücadelesinin öncüsü olduğunu söyledi. Sakine Cansız’ın maruz kaldığı devlet baskısı ve işkenceleri hatırlatan Coşkun, hiçbir zaman bunlara boyun eğmeyen Cansız’ın direnişiyle bir sembol haline geldiğini ifade etti.
 
Coşkun, Sakinelerin anıları ve kavgasının kendi mücadelelerinde yaşadığını belirterek sözlerini noktaladı.
 
AYDENİZ: KATLİAMLARA RAĞMEN BU HALK DİZ ÇÖKMEDİ 
 
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, Sakinelerin katledilmesinin en büyük nedenlerinden birinin 2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan öncülüğünde başlatılan çözüm süreci olduğunu söyledi. 
Bu katliamla karanlık güçlerin çözüm sürecini baltalamak istediğini ifade eden Aydeniz, buna rağmen çözüm sürecinin Öcalan ısrarıyla sürdürüldüğünü anımsattı. Paris’teki katliamın uluslararası komplonun sürdüğünün göstergesi olduğunu kaydeden Akdeniz, katliamın kadın özgürlük mücadelesine yönelik olduğunu vurgulayarak, geri adım attırılmaya çalışılan kadın mücadelesinin bu katliamla durmadığını, daha da büyüyerek devam ettiğini vurguladı.
 
Aydeniz, “Yürüttükleri bütün katliamlara rağmen bu halk onlara diz çökmedi. Çünkü biz ölümü çokça deneyimledik. Paris ve Silopi’de katledilen kadın yoldaşlarımızın hakikat arayışı ve özgürlük sevdasının sonuna kadar yürütücüsü olacağız” dedi. 
 
Yapılan konuşmalar sonrası Cansız'ın mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
KABRİNE KARANFİLLER BIRAKILIP, ÇERAĞLAR YAKILDI
 
Parti binasında gerçekleştirilen etkinlik sonrası milletvekilleri, partililer ve yurttaşlar, Cansız’ın kabrinin bulunduğu Belediye Asri Mezarlığı’na gitti. Cansız’ın mezarına karanfiller bırakan grup, çerağlar yaktı. 
 
FİDAN DOĞAN MARAŞ’TA ANILDI
 
Fidan Doğan ise, Maraş'ın Nurhak ilçesi Barış beldesine bağlı Hançıplak Mahallesi'nde bulunan mezarı başında anıldı. 
 
Anmaya HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ile partimin Antep, Urfa, Adıyaman ve Maraş il, ilçe örgütleri yöneticileri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ve Barış Anneleri’nin de aralarında  çok sayıda kişi katıldı.
Yapılmak istenen anma öncesinde mezarlık çevresi polislerce ablukaya alınıp, zırhlı araçlar konumlandırıldı. Nuri Çul, İbrahim Usta ve Ahmet Taş isimli kişiler, katledilen üç kadın siyasetçinin fotoğraflarının basılı olduğu pankart gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. 
 
Doğan'ın mezarı başında bir araya gelenler adına konuşan HDP'li Başaran, 7 yıldır katliamın aydınlatılması için hiçbir adım atılmadığını ve Ömer Güney'in ölümünden sonra dava dosyasının kapatıldığını ifade etti.
 
BAŞARAN: ACIMIZ HALA TAZE
 
İşlenen cinayetlerin üstünü kapatmak için her adımın atıldığını söyleyen Başaran, "Biz biliyoruz ki bu olay gerçekleşmeden önce MİT ve iktidar bir çok yerde bu olayların yaşanabileceğini söylemişlerdi. Ömer Güney'in MİT çalışanı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu katliam iktidarın iradesiyle gerçekleştirilmiştir ve bu nedenle açıklığa kavuşturulmuyor. Bu acı 7 yıldır hep taze duruyor" diye konuştu.
 
Katliamla Kürt kadın mücadelesinin yok edilmek istendiğini vurgulayan Başaran, "O günden bugüne Kürt kadınları mücadelesini daha da büyüterek faşizme, tekçiliğe, asimilasyona karşı alanlarda olmaya devam etti. Önümüze barikatlar kurarak, bizleri katlederek, tutuklayarak bastırmaya çalışıyorlar. Kadınlar cevabı her zaman daha da direnerek veriyor. 3 kadının mücadelesi eşit, özgür bir yaşam kurma üzerineydi. Bizler bu mücadeleyi yükselterek asla pes etmeyeceğiz" diye konuştu.
 
Anma etkinliği, saygı duruşunda bulunulup Doğan'ın mezarına karanfiller bırakılmasıyla sona erdi. 
 
MERSİN 
 
Leyla Şaylemez ise, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Güneykent Mezarlığı'nda bulunan mezarı başında HDP Mersin ve Adana Kadın Meclisleri üyeleri tarafından anılmak istendi. Ancak dün Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşamını yitiren 4 askerden ikisinin aynı mezarlığa defnedilmesi nedeniyle anma yapılamadı. 
 
Olası bir provokasyona mahal vermemek için kadınlar, Şaylemez’i HDP Mersin İl Örgütü binasında düzenledikleri etkinlikle andı. Anmaya, HDP’li  vekiller Tülay Hatimoğulları ve Muazzez Orhan da katıldı. Anmada katledilen Cansız, Fidan ve Şaylemez için köşe oluşturulup, fotoğrafları karanfillerle süslendi.
 
Saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan anmada sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
ORHAN: MÜCADELELERİNE DEVAM EDECEĞİZ
 
Burada konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, katledilen kadın siyasetçilerinin kadın mücadelesinin öncüleri olduğunu ve Kürt tarihinin asla unutmayacağını söyledi. 
 
Bu katliamı devletin işlediğini ifade eden Orhan, “Katledilen kadınlar hem Kürt halkının özgürlüğü hem dili ve kültürü  hem de kadınların mücadelesi için hayatları boyunca mücadele eden kadınlardı. Hakikat savaşçılarıydı, katledilen kadınlar. Biz kadınlar onların yürüttüğü bu mücadeleyi sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz. Onların mücadelesini bıraktıkları yerden devam edeceğiz. Katledenler biliyorlardı ki bu kadın arkadaşlarımızın yaşam için özgürlük için ciddi mücadele veriyorlardı. 2016 yılında Silopi’de sokağa çıkma yasaklarında nasıl ki Pakize Nayır, Seve Demir, Fatma Uyar hangi amaç ile öldürüldülerse onlarda aynı amaçla aynı katiller tarafından öldürüldü. Arkadaşlarımıza buradan mücadeleyi büyütme sözünü veriyoruz” dedi.
 
Kaynak: MA