31 Mart yerel seçimlerinde Cemal Özdemir ile Sur Belediyesi Eş Başkanı seçilen Filiz Buluttekin, belediye başkanı olarak Sur’daki 8 mahalleye girmesinin yasak olduğunu söyledi. Bu mahallelerle ilgili tasarrufun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne devredildiğini söyleyen Buluttekin, bu 8 mahallede yapılan çalışmaları yerinde görmek için girişimlerde bulunduklarını söyledi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Savaş, Cemal Yılmaz, Hasırlı mahallelerinde sokağa çıkma yasağı devam ediyor. 

Sur Belediyesi Eş Başkanı Filiz Buluttekin bu 8 mahalleye giremediklerini söyledi.

Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'a konuşan Filiz Buluttekin bu mahallelerle ilgili tasarrufun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne devredildiğini öğrendiğini söyledi. Söz konusu mahallelerde inşa edilen yapıların denetimi, ruhsatı ve izin işlemleri ile ilgili tüm yetkilerin belediyeden alındığı ortaya çıktı. Bu karar ve yasağın devam etmesi nedeniyle belediye bu mahallelerde inşa edilen yapılarla ilgili karar alamıyor.

“Biz en başından beri yeni yapılan binaların Diyarbakır evleriyle bir ilgisinin olmadığını savunduk” diyen Buluttekin, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tasarrufuna bıraktılar bu mahallelerdeki çalışmaları çünkü yeni evlerin Sur’un tarihi dokusuna uygun yapılmadığını biliyorlardı. Belediyelerin başa geldiğinde yapıların durdurulması ile ilgili girişimde bulunacağını düşünerek böyle bir karar aldılar. Yasalarla koruma altına aldıkları usulsüzlükle karşı karşıyayız” dedi.

Böyle bir kararın kendilerini durdurmayacağını belirten Buluttekin, “Böyle bir karar almış olmaları bizi durdurmayacak. Bununla ilgili hukuki itirazlarımızı yapacağız” diyerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığına itiraz yazıları gönderdiklerini söyledi.

MAHALLESİ OLMAYAN MUHTARLAR

Sur’un 8 mahallesine seçilen muhtarlar da seçildikleri mahallelere giremiyor. Oy vererek muhtar seçen insanlar şehrin değişik semtlerinde yaşıyorlar. Muhtarlardan en büyük beklentileri ise devletten aldıkları kira yardımının düzenli verilmesi konusunda girişimlerde bulunması. Seçimden önce biriken kira yardımlarını alabilmek için eylem gerçekleştirmişti Sur mağdurları. Belki de seçim öncesi böyle bir gerilime, olumsuz tabloya yer vermemek için kısa sürede kira bedelleri ödenmişti.

Ancak Buluttekin’den öğrendiğimiz kadarıyla ödemelerde aksamalar devam ediyor. Muhtarlarla görüştüklerini belirten Buluttekin, “İnsanların tepkilerinden biri de kendilerine taahhüt edilen ödemenin yapılmaması. Hukuksuz bir şeklide evlerinden oldular ve konut hakları hakkaniyetli bir şeklide sağlanmıyor. Kiracı olanlara yardım edileceği taahhüt edilmişti ancak bu hep aksıyor. Muhtarlar da bu konuda geliyorlar bize. Bunun dışında onlar da ne yapacağını bilmiyor. Çünkü muhtarın bir mahallesi bile yok” dedi.

84 MİLYON BORÇ NEDİR Kİ?

Sur Belediyesi seçimden kısa bir süre sonra kayyımın bıraktığı borçları, belediye binasına astıkları bir pankartla teşhir etti. Kayyımlık görevi sona eren kaymakam, Sur ilçesinde muhtelif yerlere pankart asarak yaptığı hizmetleri anlatmaya çalıştı. Kaymakamın bu tutumuna, “Devlet geleneğinde böyle bir şey yok” diyerek tepki gösteren Buluttekin, “Belediye başkanı olarak ben aynı zamanda bir siyasi partiyi temsil ediyorum. Devlet görevlisi olan kaymakam neden bir siyasi parti temsilcisi gibi davranır, anlamak mümkün değil” şeklinde değerlendirdi.

Kaymakamın kayyımlık sürecinde belediyedeki odasına yaptırdığı altın rengi banyonun görüntüleri basına yansımıştı. Buluttekin, “Hizmetlerini gösteren pankart asıyor ama yediklerini belirtmemiş. Ayrıca hiç yapmadığı işleri de yapılmış gibi göstermiş. Örneğin Çarıklı ve Bağıvar’da 22-30 bin metrekare parke taşı döşemesi yapıldı gibi gösterilmiş ama aslında hiç yapılmamış. Kayyım 84 milyon borç bıraktı. Bu bizim ilk tespitimiz. Araştırıyoruz, daha neler çıkacaktır. Bunların hepsini halkımızla paylaşacağız” şeklinde konuştu.

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi yoksul ama abartısız kendi içinde mutluydu 2015 yılına kadar. Bu tarihten sonra benzeri az görülmüş sosyal, ekonomik ve psikolojik bir yıkıma uğradı. Bu yıkımın yaralarını devletin atadığı kayyım saramadı. Sur halkı yaralarına merhem olacak umuduyla belediye başkanını seçti ve şimdi umutlarının dallanıp budaklanmasını bekliyor.