TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile komisyon üyeleri arasında renkli diyalogların yaşandığı ortaya çıktı. Radikal’in haberine göre, üniversitelerdeki ‘türban’ yasağına ilişkin eleştirilere “Türbanlı Anayasa Mahkemesi Başkanı olur mu?” sorusuyla karşılık veren Teziç’e, Komisyon Başkanı Nimet Baş, ”Benim için sorun yok” karşılığını verdi. Teziç, “Elhamdulillah sosyalistim” diye kendini tanıtan BDP’li Sırrı Süreyya Önder ’e ise “Ben de size uzak değilim” dedi.

 

Teziç’e komisyonda ağırlıklı olarak görev yaptığı dönemde üniversitelerde yaşanan türban yasağı soruldu. Yürürlükteki yasaları hatırlatan ve belli mesleklerde türbanın olamayacağını söyleyen Teziç ile komisyon üyeleri anlaşamadı. Teziç ile komisyon üyeleri arasında yaşanan tartışma tutanağa şu şekilde yansıdı:

 

Teziç: Peki, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı kabul ediyor musunuz türbanıyla?

 

Başkan- Ben ederim, benim için bir sorun yok.

 

Teziç: Şeyi unutmayın yalnız, ben hukukçuyum, idareciyim beni bağlayan kurallar var, ben onlara isyan edemem.

 

Önder: Onu siz unutmayın, hukukçu oluğunuzu siz unutmayın yeter bize. Biz unutsak bile beis değil yani.

 

Önder: Şimdi, ne mani? Yani, idareci olsanız ne olur? Bir şu hayatta özgürlüklerin yanında konuşlanmakla, müesses nizamın yanında konuşlanmak arasındaki farktır bu(…) Ben bir sosyalistim, elhamdülillah.

 

Tezİç: Ben de size uzak değilim.

 

Önder: Eyvallah. Şimdi, işte o mesafeyi anlamaya çalışıyorum. Şimdi, bir Anayasa Mahkemesi yargıcını ele alalım, siz Sevgili Hocam. Herhangi bir şey uğruna, adına ben bile sizin yerinize haddim olmayarak söyleyebilirim, Sayın Erdoğan Teziç eğilip bükülecek birisi değildir. Size yakıştıramadığınız bir şeyi, bir başörtülü kadına ya da bir başka bir sembolle giyinen insana nasıl yakıştırabiliyorsunuz bu kadar rahatlıkla?

 

Teziç: Şunu ayırsanıza. Başörtüsüyle, türban. Benim annem mütedeyyindi, başörtülüydü.

 

Önder: Anneniz konumuz içinde değil Sayın Teziç. Şöyle bir şey, başörtüsü, türban sizin bir meslektaşınızın bu memlekete kazığıdır. Onun için böyle bir şey yok.

 

Önder: Mesela, Nimet Hanım, öğretmen olacak normalde, inançları gereği –özür dilerim, Nimet Hanım burada diye onun şahsıyla söylüyorum- örtünmek istiyor, full tesettür öyle hiç türban mürban falan değil, inancının böyle olduğunu, böyle yaşamak istiyor.

 

Teziç: Burkayı da giysin.

 

Önder: Burka da giyebilir insanlar, çırılçıplak da gezebilirler, böyle yapanlar da var. Müsaade buyurun.

 

Teziç: Açık sözlülüğü için teşekkür ediyorum, valla Bakunin gibi konuşuyorsun.

 

Önder: Biraz hısımım olur.

 

Teziç: Anarşistlerin üstadı biliyorsunuz.