Anayasa Mahkemesi, CHP’nin, seçimlerde partilerin ittifak yapabilmesine imkân veren yasa içerisindeki seçim güvenliği ile ilgili maddelerin iptali istemini reddetti.

2 üyenin muhalefet etmesine karşın 15 üyenin verdiği kararla birlikte 24 Haziran seçimlerinde “mühürsüz oyların” geçerli sayılacağı hükmü uygulanacak.

“Seçmenin ihbarı” üzerine kolluk güçleri sandık başına gelerek düzeni bozanlara müdahale edebilecek.

Anayasa Mahkemesi, “ittifak yasası” olarak bilinen 13/3/2018 tarihli ve 7102 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptal ve yürürlüğünün durdurulmasını talebini dün esastan görüştü.

Yüksek Mahkeme, 9 maddenin iptali istemini oyçokluğuyla reddetti. AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın arasında bulunduğu 15 üye ret oyu verirken, üyeler Engin Yıldırım ve Osman Paksüt, bazı maddelerin anayasaya aykırı olduğunu belirterek iptal görüşünü bildirdi.

Karara göre, böylece aynı binada oturan seçmenlerin farklı sandık bölgelerine kaydırılması, hasta veya yatağa bağımlı seçmenler için seyyar sandık kurulması, seçmenlerin ihbarı üzerine kolluk güçlerinin sandık başına gelerek “düzeni bozmaya” kalkışanlara müdahale etmesi, arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oyların geçerli sayılması hükümleri yürürlükte kaldı.

KHK’LERE DE RET

AYM, Meclis’te yasalaşan 26 KHK’nin yok hükmünde sayılması talebini de görüştü. Bu KHK’ler arasında sivillere yargı muafiyeti getiren düzenleme de yer aldı. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin KHK’lerin yok hükmünde sayılması ve şekil yönünden iptal edilmesi taleplerini de reddetti.

TEZCAN: YA BİLMİYORLAR YA DA CESARETLERİ YOK

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan karara tepki gösterdi.

Tezcan, “Bir kere daha AYM’nin anayasaya, evrensel hukuk ilkelerine göre değil, tek adam rejiminin dayatma ve telkinlerine göre hareket ettiğini görüyoruz. Mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılabileceği, sandık taşımalarının yapılacağı, sandıkların bölüneceği gibi düzenlemelerin anayasaya aykırı olmadığını söylemek, ya anayasayı bilmemek ya da siyasete karşı hukuku savunma cesaretine sahip olamamaktır” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet