Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren Galatasaray'da anıldı. Hayrettin Eren, 21 Kasım 1980'den beri kayıp.

 

Kardeşi Faruk Eren, "31 yıldır kardeşimden haber alamıyoruz, annemiz babamız o koşullarda oğullarını bulmak için her şeyi yaptılar, zaman geçince mezarını aramaya başladılar" dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından yapılan "Kayıplarımızı istiyoruz" eylemlerinin 348.’sinde Eren'in kaybedilmesiyle ilgili bilgileri İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Leman Yurtsever okudu.

 

Eren, arkadaşı Ahmet Öztürk ile buluşmaya gittiği İstanbul Saraçhane'de gözaltına alındı; Karagümrük Karakolu'na götürüldüler.

 

Elmas Eren, haberi alır almaz karakola gitti ve gözaltı kayıt defterinde oğlunun adını gördü. karakoldakiler Hayrettin Eren'i Gayrettepe'deki Siyasi Şube'de gördüklerini söylediler.

 

Şubeye giden annesi, oğlunun gözaltına alınırken kullandığı babasına ait otomobili şubenin bahçesinde gördü; ancak aldığı yanıt "gözaltında böyle biri yok" oldu.

 

Birlikte gözaltına alındığı arkadaşı Ahmet Öztürk, "Tanığım; onu hem karakolda hem de siyasi şubede gördüm" dedi ama hiçbir işe yaramadı. Çünkü savcı aileye, "Size inanıyorum ama bu davayı açarsam meslek hayatım biter" dedi.

 

O günden beri 31 yıldır, Eren ailesi için bekleyiş sürüyor.

 

Kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren, "31 yıldır kardeşimden haber alamıyoruz, annemiz babamız o koşullarda oğullarını bulmak için her şeyi yaptılar aradan zaman geçince mezarını aramaya başladılar. Artık yaşlandılar, yoruldular gelemiyorlar fakat dayısını hiç tanımamış yeğeni temsil ediyor burada onu" dedi. Eren sözlerini, "Katil hep acımızı taze tuttu, seçmen kâğıdı göndererek, askere çağırarak. Acımızı da kinimizi de taze tuttular, unutmayacağız" diyerek duygularını ifade etti.

 

Eyleme destek veren Sırrı Süreya Önder ise bir konuşma yaptı ve daha önce Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren ile yaptığı röportajda Elmas Eren'in kullandığı "Atı kaybolanın kulağından at sesi gitmezmiş" Çerkes atasözünü hatırlattı.

 

Önder,“Buradaki tüm insanların kulaklarından da sevdiklerinin sesi gitmiyor. Şimdi iktidar bunları araştırmaktan kaçıyor. Komisyon kurma önerileri iktidar partisi tarafından reddediliyor. Ben bu meydanın acısını içimde taşıyorum ama şimdi Meclis’te olduğum için bir şey yapamamanın utancını da taşıyorum” diye konuştu.

 

Önder, kayıplar hakkında verilen önergelerin mecliste reddedildiğini belirterek, "Bunlar da ezici, kahredici, öldürücü statükonun temel bileşenleri haline geldiler. Burada konuşmak ama Meclis'e gidip bir şey yapamamak utancımızı artırıyor. Artık kaybetmiyor, işinden aşından ekmeğinden ediyor, zindanlarda çürütüyorlar" dedi.

 

Elmas Eren, bu yılın Şubat ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen kayıp ailelerinin arasındaydı. Başbakan'a "Oğlumun tek bir kemiğine bile razıyım. Senden oğlumun mezarını istiyorum" demişti.

 

 9 ay geçti ama Eren'in akıbeti hakkında bir gelişme kaydedilemedi.

 

Hayrettin Eren yaşasaydı 57 yaşında olacaktı.

 

İHD, yıllardır sürdürdüğü talebini tekrarlayarak, Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay, İçişleri Bakanlığı ve Özel Harp Dairesi arşivlerinin açılmasını istedi.

 

HİÇ GÖRMEDİĞİ DAYISI İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜ

 

18 yaşındaki Setenay, dayısı Hayrettin Eren için, “Dayımı hiç görmedim ama o ailemizin kahramanı” dedi.

VATAN gazetesi editörü Faruk Eren, ailesinin yıllardır ağabeyi Hayrettin Eren’i bulmak için mücadele ettiğini, bu mücadelenin ilk yıllarda sağ bulmak için, aradan yıllar geçtikçe ise mezarını bulmak için olduğunu söyledi. Annesinin sağlık sorunları nedeniyle bugün gelemediğini belirten Eren, “31 yıl bir acı için çok uzun bir süre. Ama Hayrettin’in katilleri bize bu acıyı hiç unutturmadılar. Annem ile babam ilk olarak burada 16 yıl önce cumartesi annelerine katıldılar. Ancak ikisi de artık yaşlandı, gelemiyorlar. Ama ben, ablam ve dayısını hiç görmemiş olan 18 yaşındaki yeğenim Setenay buradayız. Oturacağız, yılmayacağız. Hesap soracağız!”

Dayısını hiç görmeyen, her cumartesi Galatasaray Lisesi önünde Cumartesi Anneleri’yle birlikte olan Setenay, dayısı için gözyaşı döktü. Dayımı hiç görmedim ama ailemden hep onu dinledim diyen Setenay,” Ailemizin bir kahramanı o. Dayım için mücadelemiz devam edecek” dedi.