Bir hafta sonra yerel seçimler yapılacak. Meydanlar her gün parti liderlerini ve adaylarını ağırlıyor. En çok konuşulan konuların başında ise özgürlükler, demokratik katılımcılık, demokrasi var. Ancak bu söylemleri anlamsız kılacak başka gerçekler de var. Bunlardan bir tanesi de “asker kaçakları” için yapılacak uygulama olacak.

Çeşitli gerekçeler ile askerlik yapmadıkları için zor yaşam koşulları içinde hayatlarını devam ettirmeyen çalışan bu insanlar için sandığa gitmek de mümkün olamayabilir.

***

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, seçimlerde, bakaya ve yoklama kaçaklarının oy kullanabileceklerini belirti. Daha önce askerlik kararı aldırıp, birliği belli olmasına rağmen birliğine teslim olmayan sevkli bakayalar ise oy kullanamayacak. Oy kullanan yoklama kaçakları ve bakayalar için sandık başında tutanak tutulacak. Asker kaçakları para cezasını ödeyerek asker kaçağı olmayı sürdürecek ya da askerlik şubesine giderek, yükümlülüğünü yerine getireceği kışlasına gönderilecek.

Kaynaklar, sandık başında Emniyet'in tutumunun etkili olacağını, polisin tutumuna göre asker kaçakları ve bakayalara işlem yapılacağını belirtti. Milli Savunma Bakanlığı'ndan, İçişleri Bakanlığı'na henüz bu konudaki duyarlılığın artırılması için bir yazısı gitmedi.

TUTANAK TUTULUYOR

Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 4 Aralık 2012 tarihinde yapılan protokol gereği, yoklama kaçağı ve bakayaların yurt genelinde aranma işlemlerine, Jandarma Genel Komutanlığı'nca 25 Eylül 2013 ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nce 3 Ekim 2013 tarihinden itibaren başlandı. Dolayısıyla Emniyet'in protokole uyma zorunluluğu bulunuyor. Ancak uygulamada bu konuda bazı polisler tarafından esneklik tanınabildiği biliniyor.

KAÇAKLARIN TARİFESİ BELLİ OLDU

Milli Savunma Bakanlığı, protokol gereği yoklama kaçakları ve bakayaların bilgilerini on-line olarak İçişleri Bakanlığı'na aktarmaya başlamıştı. Kolluk güçlerince ülke genelinde yapılacak denetimlerde kişilerin askerlik durumları da GBT'den(Genel Bilgi Toplama) sorgulanmaya başladı. Sorgulamada, asker kaçağı olduğu tespit edilenler hakkında tutanak tutuluyor ya da kaçaklar yakın askerlik şubesine teslim ediliyor.

Ayrıca asker kaçakları GBT'nin dışında da banka, sağlık kuruluşu, havaalanı gibi yerlerde işlem yaptıkları anda da hemen tespit edilebiliyor. Askerlik süresinin 15 aydan 12 aya inmesinin ardından ise Emniyet, asker kaçaklarıyla ilgili uygulamaya hız vermiş, başta otellerdeki veriler olmak üzere son dönemde çok sayıda asker kaçağı hakkında işlem yapmaya başlamıştı. Bu veri akışı nedeniyle Emniyet'in elinde 30 Mart yerel seçimlerinde oy kullanacak bakaya ve yoklama kaçaklarının da bir listesi bulunuyor.

2 MİLYON KİŞİ TECİL ETTİRDİ

Son ayların verilerine göre 2 milyon 140 bin kişi askerliğini tecil ettirdi. 279 bin 318 kişinin yurt dışında bulunduğu için, 338 bin 954 kişi eğitiminden, 2 bin 856 kişi hapisten, 2 bin 660 kişi hastalıktan dolayı askerliğini tecil ettirdi. 208 kişi de TUS ertelemesinden yararlandı. 6 bin sporcu ile 56 bin 305 polis de tecil hakkını kullanıyor.

PARASINI ÖDEYEN KAÇIYOR

2013 yılında 1 yıla kadar yoklama kaçağı kalan ve işlemlerini kendiliğinden ya da yakalanarak gelerek tamamlatan yükümlülere 118 TL idari para cezası verildi. Bu miktar, 2 yıla kadar yoklama kaçağı kalan ve işlemlerini kendiliğinden tamamlatan yükümlülere 593 TL, yakalanarak getirilen yükümlülere ise 2 bin 376 TL olarak uygulandı. 5 yıla kadar yoklama kaçağı kalanlarda bu rakamlar 3 bin 268 TL ile 8 bin 320 TL. Bakayalarda ise 2013 yılı için, 1 yıla kadarki cezalar 593 TL - 2 bin 376 TL. 2 yıla kadar olan ceza 890 TL ile 3 bin 564 TL. 5 yıla kadar olan süre için ise 4 bin 456 TL ve 10 bin 696 TL ceza uygulandı. 20 yıllık bir yoklama kaçağı ise yakalanırsa, 46 bin 335 lira para cezasına çarptırılacak.

VİCDANİ RETÇİLER RAHATSIZ

Vicdani Ret Derneği (VR-DER) adına eşbaşkanlar Merve Arkun ve Oğuz Sönmez bu durumu kamuoyu ile paylaşmak için bir açıklama yaptı:

Bilindiği üzere her seçim günü, hakkında yakalama emri olan kişiler oy kullanmaya gittikleri okul kapılarında yakalanmakla karşı karşıya kalmakta. 2013 yılı Ekim ayında yapılan düzenlemeyle, yoklama kaçağı ve bakayaların GBT sistemine işlenmesinin sonucu olarak 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde haklarında mahkemece verilmiş yakalama emri olanlar dışında sayıları 1 milyona varan 'asker kaçakları'nın büyük bir kısmı yakalanma korkusuyla oy kullanamayacaklar. Bu durum, Anayasal bir hak olan “seçme ve seçilme hakkı”nın engellenmesidir. Bu olumsuzluğun giderilmesi için yetkililerin hala bir açıklama yapmamış olması ise ülkemizdeki demokratik anlayışın yetersizliği konusunda önemli bir göstergedir.

Askerlik süresinin 15 aydan 12 aya düşürülmesi, 2 kez çıkartılan “bedelli askerlik” uygulaması, gerçek rakamın 1 milyonun üstünde olduğu bilinen asker kaçaklarının sayısının eritilmesine beklenen katkıyı sağlamadı. Bunun üzerine 2007 yılından beri uygulanmayan “asker kaçaklarının GBT ile yakalanması” işlemi, 3 Ekim 2013 tarihinden itibaren uygulamaya başlandı.

Böylece aileleriyle birlikte milyonlarca insan, evden, işten ya da çıktığı seyahatten polis tarafından gözaltına alınma, 50 bin liraya varan para ve hatta hapis cezası tehditleri ile korkulu bir yaşamın içine sokuldu. Milyonlarca insan ekonomik ve sosyal anlamda bir izolasyona maruz bırakıldı. Evini, işini terk eden, yapması gereken seyahatlerini durduran insanların bir anda içine düştükleri çıkmazdan kurtulmak için derneğimize ve avukatımıza yaptıkları başvurularla bizler de bu gerçekliğin bir parçası olduk.

Zorunlu askerlik hizmeti, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada kaldırılmakta, uzun bir süredir askerlik yapmak istemeyenler için alternatif sivil hizmet tanınmakta ya da profesyonel ordulara geçilmektedir. Buna karşın Türkiye’nin zorunlu askerlik sistemini sürdürmekteki ısrarı ve özellikle de GBT gibi uygulamalar kanayan yarayı kaşımak olacaktır.

Anlaşılmaktadır ki; 30 Mart'ta yapılacak olan Yerel Seçimler ile bu kanayan yara bir kez kaşınacak, Anayasal bir hak olan “seçme ve seçilme hakkı”, sayıları 1 milyona varan 'asker kaçakları’na kullandırılmayacaktır. Yakalanma, askere alınma, para cezası gibi korkularla sandığa gitmeyecek olan 'asker kaçakları' için derhal bir açıklama yapılmalı, oy verme hakkının kullanımı engellenmemelidir.

Düşünün ki; toplam seçmenin yüzde 2’si askerlik sorunu nedeniyle oy kullanamayacak. Böylesi bir seçimin adil ve demokratik olduğu söylenebilir mi? Bu durumda seçimin inandırıcılığına ve güvenilirliğine gölge düşmez mi?