Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyayı tehdit eden koronavirüs (Kovid-19) salgını, Türkiye’de de hızla yayılıyor.

Ankara’da yaşayan yurttaşlar, salgına karşı bireysel önlemler almaya çalışırken, açıklanan sayılardan daha fazla vaka olduğu kaygısında.

Kafe ve eğlence mekanlarının kapatılması ardından Ankara’nın merkezi yerlerinde ıssız bir atmosfer hakim. 

Ankara’nın kalbi olan Kızılay’da, Yüksel Caddesi ile Konur ve Karanfil sokaklar büyük ölçüde boşaldı. Normal şartlarda adım bile atmanın zor olduğu metro hattında, insan sayısında gözle görülür bir düşüş var.

OTOBÜS KULLANIMI YARIYA DÜŞTÜ

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) verilerine göre; Türkiye'de koronavirüs vakası tespit edilmeden önce 9 Mart Pazartesi günü otobüslerini 794 bin 294 kişi kullanırken, bu sayı yükselen virüs vakalarının ardından bir sonraki hafta başı 16 Mart'ta 415 bin 294'e düştü.

Uzmanların, virüsün yayılmaması için kalabalık ortamlardan kaçınılması ve yakın temasta bulunulmaması gerektiği yönündeki uyarıları etkili oluyor.

Toplu taşıma araçlarında koltukların büyük bölümü boş kaldı. Belediye ekipleri, koronavirüs tedbirleri kapsamında otobüsten metroya tüm toplu taşıma araçlarını dezenfekte etmeye devam ediyor.

UMREDEN DÖNÜŞLER TEDİRGİNLİK YARATTI

Umreden dönen 10 bin 330 kişi, Esenboğa Havalimanı’na indikten sonra sağlık taramasından geçirilerek karantinaya alınmak üzere 5 farklı öğrenci yurduna yerleştirildi.

Eczaneye giderken görüştüğümüz Mahir Yılmaz adlı yurttaş, “Bakanlık önlem aldığını söylüyor ama umreden gelen yurttaşlar, hiçbir şey yokmuş gibi dört bir dağıldılar. Hastalık ilk ortaya çıktığında önlemler alınmalıydı, vakaların bu kadar artacağı belliydi” dedi.

Virüsten korunmak için hijyen malzemeleri almak için dışarı çıkan 67 yaşındaki emekli öğretmen Zehra Hakverdi, “Sık sık ellerimi dezenfekte ediyorum, zorunlu olmadığı sürece dışarı çıkmıyorum” diyor.

Hükümetin aldığı önlemlerin kendisine güven vermediğini söyleyen Hakverdi, “Sosyal devletsek, bedava hijyen malzemeleri dağıtılmalı ama marketlerde parayla bile bulmak zor. Kendimizi korumak için nasıl dezenfektan bulacağımızı bilmiyoruz” diyerek çözüm bulunmasını istedi.

AVM’LER BOŞ KALDI

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde Alışveriş Merkezleri’nin (AVM)  kapatılmaması kararı tepki topluyor.

Alışveriş Merkezi ve Yatırımcıları Derneği, AVM'lerin saat 12.00 ile 20.00 arasında açık tutulmasına ve çocuk oyun alanlarının kapatılarak dezenfekte edilmesi kararı aldı. Normalde on binlerce kişilik bir insan akışı ile Kızılay’ın en hareketli noktası olan Kızılay AVM, neredeyse bomboş. Kapatması zorunlu olmayan bazı mağazaların da kepenk indirdiği görülüyor.

Teknolojik ürün satan bir mağazada bir çalışan, AVM’ye gelen müşteri sayısındaki düşüşe dikkat çekti.

Her ne kadar çalıştıkları mağazada dezenfektan ve ateş ölçer gibi bir takım hijyen tedbirleri alınmış olsa da önlemleri yeterli bulmadığını ifade eden AVM çalışanı, çalışmanın bu süreçte bir risk olmasından kaygılı ve çalışmalarına gerek olmayacak şekilde tedbirlerin alınmasını istiyor.

ÖĞRENCİLER BİLGİLENDİRİLMEDİ

Hükümet, virüse karşı alınan tedbirler kapsamında ilkokul, ortaokul ve liselerin tatile gireceğini, 23 Mart’tan itibaren televizyon ve internet yoluyla uzaktan eğitim sistemine başlanacağını duyurdu.

Sistemin nasıl çalışacağı ve sınavların nasıl yapılacağı konusunda bir fikri olmadığını ifade eden lise öğrencisi Elara (16), “Bakanlık internet ve televizyondan eğitim verileceğini açıkladı ama ben başarılı olacağını düşünmüyorum. Okullar tatil edildi, edilmeden önce biz öğrencilere sistem hakkında bilgi vermeleri gerekirdi ama öyle bir şey olmadı” ifadelerini kullandı.

Bir başka lise öğrencisi olan Yunus Emre ise evden çıkmamanın ve arkadaşlarıyla görüşememenin psikolojik etkisini anlatarak, “Online eğitim verileceği söyleniyor ama herkesin sisteme ulaşma imkanı olmayabilir” diye ekledi.

KITLIK KORKUSU

Kocatepe bölgesindeki büyük bir süper market içinde özellikle dezenfektan, kolonya, ıslak mendil ve çamaşır suyu rafları tamamen boşaldı.

El sabunu, tuvalet kağıdı ve kağıt havlu gibi hijyen ürünleri raflarındaki azalma da dikkat çekiyor.

Ayrıca makarna, kuru bakliyat ve un gibi gıda ürünlerinin bulunduğu raflar da büyük oranda boşalmış. Çalışanlar marketin dört bir köşesinde ürün tedarik kutularından çıkardıkları yeni ürünleri müşterilere yetiştirmeye çalışıyor.

Kuru gıda reyonunda görevli olan süpermarket çalışanlarına ne sıklıkla rafları doldurduklarını sorduğumuzda, kendilerinin artık günü birlik olarak rafları yeniledikleri ve buna rağmen rafların her gün boşaldığını söyledi. Bir çalışan, “İnsanlar makarnayı, buradaki paket ürünlerin çoğunu artık onar onar alıyor” derken, diğer bir kadın reyon çalışanı, “İnsanlar kıtlık olacak diye korkuyor, herkes evine stok yapmaya çalışıyor” diye anlatıyor.

MARKETLERE SABUN YETİŞTİREMİYORLAR

Markette sabun rafına ürün yerleştiren tedarikçi firma çalışanı ise Demirtepe, Maltepe, Kızılay ve Tunalı’daki tüm marketlere sabun tedarik ettiğini, taleplere yetişemediklerini ifade etti. 

Çalışan, “Şu anda anti-bakteriyel sabunun bulunabildiği tek süpermarket, saydığım tüm bölge içinde sadece burası. Fabrikadaki üretim talebe yetişemediğinden bizim depolarımız da boşalıyor” ifadelerini kullandı.

ECZACILAR: TIBBİ TEDARİK SORUNU BÜYÜK

Ziya Gökalp Caddesi’nde işlek bir eczanede, gündem merdiven altı dezenfektan üretimi ve satışı. Bir çalışan, “İnsanlar eczaneye gelip bize maske satmaya kalkıyorlar. Ama biz maskelerimizi sadece depolardan alıyoruz. Gerçi şu anda depodan maske de bulamıyoruz” dedi.

Mithatpaşa’da eczacı Fehmi Kaynakçı, eskiden 50’lik maske paketini 10 TL’ye sattıklarını ancak şimdi bir kutu maskeyi 175 TL’ye sattıklarını söylüyor.

Kaynakçı, bunun nedeninin ise geliş fiyatlarının çok yüksek olmasına bağladı. Kaynakçı, “Şu elimdeki küçük dezenfektanı 20 TL’ye satıyoruz, maliyeti ise 2-3 TL’dir. Biz bu dezenfektanı normal şartlarda 5 TL’ye satıyorduk. Ama şu an bize geliş fiyatı arttığı için biz eski kar oranımızı artırmadan bu ürünü satmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Görüştüğümüz çoğu eczacı, tıbbi tedarik ve stok sorunundan ötürü eczanelerin hijyen malzemesi ve özellikle dezenfektan temininde sıkıntılar yaşadığını söyledi. Bir eczacı, merdiven altı ürünlere karşı “Alkol stoku da yok, üretici dezenfektan üretemiyor. Bu iki ürünün yasa dışı şekilde merdiven altında üretimi şu an sağlık açısından büyük bir sorun” uyarısı yaptı.