Rıfat Başaran / Radikal

Alevi dergâhlarının kapatılmasının ardından, değişik bölgelerde Alevi inanç ve ibadetindeki farklılaşmanın önüne geçilmesi için Hacı Bektaşı Veli Dergâhıöze dönüş’ çalışması başlattı.

Dini kanaat önderleri, bilim adamları ve araştırmacıların yer aldığı bir ekip, Alevilik inancına ilişkin değişik bölgelerdeki uygulamaları, Aleviliğin anlatıldığı deyişleri araştırmaya başladı. Çalışma sonrası Aleviliğin esasları, dini uygulamaları, diğer inançların etkisinden arındırılarak yeniden belirlenecek.

Daha sonra belirlenen bu inanç ve uygulamalar Alevi dedeleri ve kanaat önderlerine aktarılacak. Ardından da belirlenen erkânları yürütecek kişiler eğitimden geçirilecek.

Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın, Aleviliğin esasları, yol ve kuralları ile ibadet ritüelerinin yeniden belirlenerek ortaklaştırılması amacıyla başlattığı çalışmalarda sona gelindi.

Bu çerçevede Anadolu illerinde 19, Avrupa’da ise 11 toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda kanaat önderleri bir araya gelerek Aleviliğin bütün yönlerinin anlatıldığı ‘ulu ozanların’ deyişlerini inceledi.

Bu deyişlerde Alevilik inanç ve ibadetinin birer parçası olan cenaze erkânı cem törenlerinin nasıl yapılacağına ilişkin kurallar yeniden toplanıyor. Çalışmanın tamamlanmasının ardından, kanaat önderleri yeniden bir araya gelerek ortaya bir inanç ve ibadet külliyatı çıkaracak. Ardından hem Türkiye hem de yurtdışında bulunan Alevi dernek ve vakıflarına yapılan çalışma anlatılacak.

Hacıbektaş Dergâhı’nın postnişini Veliyettin Ulusoy, yapılan çalışmayı anlatırken, değişik bölgelerde yaşayan Aleviler arasında inanç farklılıklarından söz ederek şunları söyledi: “Bizim erkânlarımız vardır, bunları ele alıp bugünün şartlarına uygun hale getirmek istiyoruz. Bunu bilim adamları, araştırmacılar, yazarlar, herkesle birlikte yapacağız. Şu an uzman heyeti tarafından inceleniyor. Her yerden erkânları getiriyoruz, nerde nasıl uygulanıyor. Başka inançların etkisi de var, yüz yıldır uygulanmayanlar da var. Onlardan ayıklayarak doğru bir şey yapmaya çalışıyoruz. Tabii bu toplumumuzun onayı ve kabulü ile olacak.”

‘ÖZÜMÜZE DÖNMEMİZ ŞART’

Çalışmada yer alan Ozan Veli Aykut (Dertli Divani) ise çalışmanın amacını şu sözlerle anlattı: “Dergâhlar, yasal olduğu dönemlerde bizim inanç merkezimizdi. 1826 yılında Hamdullah Çelebi’nin idamla yargılanıp Amasya’ya sürgün edilmesi ve 1834’te Hacıbektaş Dergâhı’nın avlusuna ve diğer dergâhların avlularına cami yaptırıldı. Özellikle İkinci Mahmut döneminde, çok yönlü asimilasyon çalışması yürütüldü. Bu çalışma 179 yıl sonra meyvesini verdi. Şimdi büyükşehirlerde yapılan cemlere, cem diyemiyoruz. Mevlüt gecesi gibi cemler yapılıyor. Kendi yol dilimizi kullanmaktan çok uzakta kaldık. Örneğin Sünni geleneğinde olduğu gibi kaldırılıyor cenazeler. Oysa bizim kendimize özgü bir sürecimiz var. Şimdi kendi özümüze dönmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Her renk kendi özünde, doğallığında güzeldir.”