AKP’nin 19 yıllık iktidarı boyunca 50 kişiden oluşan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) son kongrede 75 kişiye çıkarıldı, yedek sayısı da 35’e yükseltildi. Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına göre de asil-yedek ayrımı kaldırılarak 110 kişi “asil” gibi çalışacak. Bu artış AKP kulislerinde “Safları sıkı tutalım” yaklaşımı olarak yorumlanırken, “Sahaya sürülecek kişi sayısı da arttı” değerlendirmesi yapıldı.

Parti kulislerine göre AKP’nin 289 milletvekiline, asil ve yedeklerle birlikte 110 MKYK üyesi eklendi.

Bütün bunlara 81 il başkanı ve diğer genel merkez yöneticileri ile kadın-gençlik kolları yöneticileri de eklendiğinde AKP 289 değil 500 kişilik bir grup oldu.

AKP KONGRESİNE KAÇ KİŞİ KATILDI?

AKP’nin geçtiğimiz hafta Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 7. Olağan Kongresi salgın ortamında kalabalık görüntüler nedeniyle muhalefetin büyük tepkisine yol açtı.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın eleştirilere karşı söylediği, "Bir kilometrekarelik alanda inanın yatay çekimde, insanlar adeta üst üste binmiş gibi gözüküyor" sözleri de tartışmayı büyüttü.

 Peki sosyal mesafe ve maske kurallarına uyulmayan kongreye kaç kişi katıldı? AKP’li yetkililerden edinilen bilgiye göre 81 ilden delegelerin yanı sıra partililerin de izleyici olarak katıldığı kongrede yaklaşık 17 bin kişi vardı.

ERDOĞAN KABİNESİNDE EKONOMİ BAKANI OLMAK İÇİN İLK ŞART

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın bir gece yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile görevden alınması farklı yorumlara neden oldu.

Ağbal’ın görevden alınması daha çok yüksek faiz artışlarıyla ilişkilendirilse de tam tersini öne sürerek bakan olabileceğini iddia edenler de oldu. AKP’li bir yönetici Ağbal’ın bakan olabileceğiyle ilgili iddiaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaman zaman tekrarladığı 'Faiz sebep enflasyon neticedir' sözüne gönderme yaparak espriyle şu yanıtı verdi: “Bizim faiz-enflasyon anlayışında tutumumuz net. Faiz mi sebeptir enflasyon mu sebeptir? Bunu doğru bilemeyen bakan olamaz.”

'BEYEFENDİ BÖYLE İSTİYOR' DÖNEMİ

Muhalefet, anayasa değişikliği tartışmaları yürütülürken getirilmek istenen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin adını “Tek adam rejimi” olarak koymuştu. Bu ifade sistem değişikliği yapıldıktan sonra da çokça kullanıldı.

CHP’den son dönem yapılan açıklamalarda ise sistemle ilgili “Şahsım hükümeti”, “Şahsım devleti” sözleri dikkat çekiyor. Ama bu eleştiriler sadece muhalefet cephesinde dile getirilmiyor. AKP içinde de sistemdeki aksaklıkları dile getirenler var. Bir partilinin kullandığı ifade ile bu dönem “Beyefendi böyle istiyor” dönemi.

Kurumlar arası irtibat koptuğu, her şey yukarıya, Cumhurbaşkanlığına bağlandığı için hiçbir şey eleştirilemez, olmaza olmaz, yanlışa yanlış denemez oldu. Kurallar, kanunların sınırları “Beyefendi böyle istiyor” denilerek zorlanıyor. Aslında bunlardan beyefendinin de haberi olmuyor, birçok kişi sormaya da cesaret edemiyor…

Kaynak: Duvar